Başında na olan 5 harfli 56 kelime var. Na ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde na olan kelimeler listesine ya da sonu na ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında na bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NADAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bilgisiz, cahil
  2. Nobran, kaba, kötü
    • "Heyhat ki iyiler gider, nadanlar kalır." (Atilla İlhan)

NABIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama
    • "Nabzı durdu, nefesi durdu galiba." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Başına gelmeyen bela kalmadı. Azıcık nabza göre şerbet versen, başına bu dertler gelmezdi." (Aydın Boysan)
    • "Doktor, hallacın yanına vardı. Nabzını tuttu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Milletin sesini işitmek, nabzını yoklamak, meselesini ve durumunu kaynakta öğrenmek istiyordu." (Tarık Buğra)
  2. Eğilim, düşünce, niyet
    • "Viyana'da hayat sevincinin nabzı kahvelerde atar." (Haldun Taner)

NAÇİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Değersiz, önemsiz
    • "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." (Atatürk)

NAMLI

  1. [sıfat] Ünlü, tanınmış
    • "Namlı müzelerin hepsi bazı evleri büyük bir önemle sunarlar." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

NAHAK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Haksız, gereksiz
    • "Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum." (Ömer Seyfettin)

NAURU
...
NANAY

  1. [isim] Yok
    • "Bende para nanay."

NAKLİ
...
NAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
  2. Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede

NATIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadınlar hamamında hizmet eden ve müşterileri yıkayan kadın

NADİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
    • "Bunlar denizden çıktıklarına nadim olarak yine denize dönmeye karar verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)

NAHİV

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz dizimi

NAZAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke hatta cansız nesnelere de zarar veren, bakıştaki çarpıcı ve öldürücü güç, göz
    • "Hele marangoz Halil'in gözünü de denemiş. Nazara gelmemek için kendi kendine okuyup üflüyor, nerede tahta görürse tak tak vuruyor." (Haldun Taner)
    • "Ona düşman nazarıyla bakıyor."
  2. Bakış, bakma, göz atma
    • "İlk nazarda mağrur, azametli tesirini veriyor." (Sermet Muhtar Alus)

NAZIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)
    • "Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır." (Haldun Taner)
  2. [isim] Bakan
    • "Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım." (Aka Gündüz)

NAHOŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hoş olmayan, hoşa gitmeyen, kötü, çirkin
    • "Öteden beri denemişimdir, bu, daima bana bir nahoş vaka haber verir." (Burhan Felek)

NAZAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Genizsil

NAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Para, akçe
  2. Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit

NALIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Takunya
    • "Çarşı hamamlarındaki nalınlar da boy boymuş." (Salâh Birsel)

NAZİK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Başkalarına karşı saygılı davranan
    • "Nazik adam."
  2. İnce yapılı, narin
    • "Kadın fevkalade nazik ve güzel, çocuklar oya gibi idiler." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen, kötüleşebilen
    • "Nazik bir bitki."
  4. Gerekli önlemler alınmadığında daha kötü olan, kritik
    • "Şimdi devleti tehlikeden kurtaracak pek nazik zamandır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  5. Dikkat isteyen, özen gerektiren
    • "Nazik bir iş."

NAŞAD
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü