Başında n olan 5 harfli 144 kelime var. N harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da sonu n harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında n bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAKIS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan
-
Özrü, kusuru olan
-
[isim]
Eksi
-
Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan biçimde
- "Nakıs kalan bilgilerimizi ikmale uğraşırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan
- NEYÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Küçük ney
-
Dokumacıların kullandığı küçük kamış
-
[isim]
Küçük ney
- NADİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seyrek, az bulunur
-
Seyrek
- "Üsküp'e o gün nadir görülür bir kar yağmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Seyrek, az bulunur
- NELER
-
-
çok ve çeşitli şeyler
- "Ne âlem çocuksun!"
- "Onda para ne arar!"
- "Sen burada ne arıyorsun, haydi çabuk eve!"
- "Dar bir gün gelmiş, birinden üç beş kuruş almışım, bundan ne çıkar?" (Memduh Şevket Esendal)
-
çok ve çeşitli şeyler
- NAFTA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Petrolden 100-250 °C arasında damıtılan ürün
-
[isim]
Petrolden 100-250 °C arasında damıtılan ürün
- NEZİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kanama
- "Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kanama
- NANAY
-
-
[isim]
Yok
- "Bende para nanay."
-
[isim]
Yok
- NEBZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Az şey, az
-
[isim]
Az şey, az
- NAZİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Benzer, eş, örnek
- "Bazen geçen sene görmüş olduğumuz bir perçemin nazirini görürdük." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Benzer, eş, örnek
- NAKDİ
- ...
- NANİK
-
-
[isim]
Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
-
[isim]
Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
- NARİN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İnce yapılı, yepelek, nazenin
- "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnce, nazik
- "Söğüdün yaprağı narindir narin." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
İnce yapılı, yepelek, nazenin
- NEMSE
- ...
- NAÇİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Değersiz, önemsiz
- "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." (Atatürk)
-
[sıfat]
Değersiz, önemsiz
- NEŞET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıkma, ileri gelme
-
[isim]
Çıkma, ileri gelme
- NOKTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok küçük boyutlarda işaret, benek
-
Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret
-
Yer
- "Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık." (Ahmet Haşim)
-
Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
- "Genç adam, o noktada alaka uyandırıcı bir şey keşfetmiş gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Nöbetçi bulunan yer
- "Orada polis noktası var."
-
Nöbetçi, gözcü, bekçi
- "O yokuşun başındaki küçücük karakolun her gece çıkardığı noktayı unutuyorsunuz." (Ömer Seyfettin)
-
Sınır, derece, radde
- "Savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada..."
-
Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.)
-
Hiçbir boyutu olmayan işaret
-
Orta nokta
-
[isim]
Çok küçük boyutlarda işaret, benek
- NEZİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Temiz, temiz ahlaklı
-
[sıfat]
Temiz, temiz ahlaklı
- NEHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Irmak
-
[isim]
Irmak
- NÜANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ayırtı, çalar, fark
- "Ellerini ve kollarını hiç kullanmaya lüzum duymadan nüanslarını sesiyle vererek oynadı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ayırtı, çalar, fark
- NİJER
- ...