Başında n olan 5 harfli 144 kelime var. N harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da sonu n harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında n bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NADİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yaptığı bir davranıştan pişmanlık duyan, pişman
    • "Bunlar denizden çıktıklarına nadim olarak yine denize dönmeye karar verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)

NİSAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yeter sayı

NADAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bilgisiz, cahil
  2. Nobran, kaba, kötü
    • "Heyhat ki iyiler gider, nadanlar kalır." (Atilla İlhan)

NİCEL

  1. [sıfat] Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif

NAMLU

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
  2. Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü

NAMUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir toplum içinde ahlak kurallarına karşı beslenen bağlılık
    • "Öyleyse evvela, senin istediğin dava görülmüş olur. Yani hırsız olmadığın meydana çıkar. Namusun temizlenmiş olur." (Ömer Seyfettin)
  2. Dürüstlük, doğruluk

NEKES

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Cimri

NİZAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düzen
    • "Evin nizamında Türk kadınlarının vakur zarafeti göze çarpar." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Kural
    • "Şimdi, eski sıralar bozuldu, yeni sıralar, yeni nizamlar gelinceye kadar böyle olacak!" (Memduh Şevket Esendal)

NABIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama
    • "Nabzı durdu, nefesi durdu galiba." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Başına gelmeyen bela kalmadı. Azıcık nabza göre şerbet versen, başına bu dertler gelmezdi." (Aydın Boysan)
    • "Doktor, hallacın yanına vardı. Nabzını tuttu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Milletin sesini işitmek, nabzını yoklamak, meselesini ve durumunu kaynakta öğrenmek istiyordu." (Tarık Buğra)
  2. Eğilim, düşünce, niyet
    • "Viyana'da hayat sevincinin nabzı kahvelerde atar." (Haldun Taner)

NESİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kaldırma, hükümsüz bırakma
  2. Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi

NASIP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Atama

NİHAİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İşi sona erdiren, işi kesen, son, sonuncu

NEDİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkadaş, yakın dost
  2. Yüksek makamdaki kişileri hoş sözlerle, güzel fıkra ve hikâyelerle eğlendiren kimse

NODÜL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Düğümcük

NİTEL

  1. [sıfat] Nitelik bakımından, nitelikle ilgili, kalitatif

NİKAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüz örtüsü, peçe

NAKIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozma, çözme
  2. Kırma

NEŞİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yayma, dağıtma, saçma
  2. Yayım

NİŞAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İşaret, iz, belirti, alamet
    • "Tabancasını kılıfından çıkarmış ve nişan almak üzereydi." (Aka Gündüz)
    • "Dönüşte yolumuzu şaşırmamak için şu çifte kavakları nişan koymuştuk."
    • "Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Şimdilik nişan yapacaklarmış."
  2. Nişanlanma sırasında yapılan tören
    • "Bizi nişana çağırdılar."
    • "Doktor, Türk ordusunda çalıştığını, üniformamızı taşıdığını, nişan aldığını, övünerek anlattı." (Refik Halit Karay)
  3. Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma
    • "Nişanı bozmuşlar."
  4. Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
  5. Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
  6. Devlet nişanı

NAKDİ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü