Başında n olan 4 harfli 43 kelime var. N harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde n harfi olan kelimeler listesine ya da sonu n harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında n bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NEBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisine kitap indirilmemiş peygamber
-
[isim]
Kendisine kitap indirilmemiş peygamber
- NARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haykırma, bağırma
- "Akıncıların naralarıyla savaş alanı çınladı."
- "Boyuna bağırıyor, şarkı söylüyor, nara atıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
Sarhoş veya külhanbeyi bağırması
-
[isim]
Haykırma, bağırma
- NEVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ses, ahenk, nağme
-
Klasik Türk müziğinde bir makam adı ve yegâhtan bir oktav tiz olan "re" perdesi
-
[isim]
Ses, ahenk, nağme
- NAME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mektup
-
[isim]
Mektup
- NELİ
- ...
- NANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
-
Bu bitkinin kurutulmuş yapraklarından elde edilen baharat
-
[isim]
Ballıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz veya menekşe renginde, güzel kokulu, yaprakları baharat olarak kullanılan, çok yıllık ve otsu bir kültür bitkisi (Mentha piperita)
- NATO
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
"Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa" anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Söz dinlemez, söz anlamaz, taş gibi kafa" anlamlarındaki nato kafa, nato mermer deyiminde geçen bir söz
- NÖTR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Tarafsız, yansız, etkisiz
-
Elektriğe karşı hiçbir tepkisi olmayan, yansız
-
Yansız
-
[sıfat]
Tarafsız, yansız, etkisiz
- NARH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle temel ihtiyaç maddeleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat
-
[isim]
Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle temel ihtiyaç maddeleri için resmî makamlarca belirlenen ve her yerde geçerli olan fiyat
- NEŞE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret
- "Zaferin bütün neşesi bu ihtiyarda idi." (Falih Rıfkı Atay)
- "O günden sonra Canan'ın uzun müddet neşesi kaçtı." (Peyami Safa)
-
Hafif sarhoşluk, çakırkeyif olma
-
[isim]
Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç, şetaret
- NÜKS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir durumun veya olayın yeniden ortaya çıkması
- "Hastalığı üç senede bir nüks eder." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir durumun veya olayın yeniden ortaya çıkması
- NİTE
-
-
[zarf]
Nasıl, niçin
-
[zarf]
Nasıl, niçin
- NİZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekişme, bozuşma, kavga
-
[isim]
Çekişme, bozuşma, kavga
- NERE
-
-
[isim]
Hangi yer?
- "Buranın nere olduğunu biliyor musunuz? Bu, nerenin resmi?"
- "Konya nere Ankara nere."
-
Hangi taraf?
-
Hangi organ?
- "Nereniz ağrıyor?"
-
Tekrarlandığında karşılaştırılan şeylerin uzaklığını belirten bir söz
- "İzmir nere, Ankara nere?"
-
[isim]
Hangi yer?
- NEMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüme, gelişme, çoğalma
-
Faiz, ürem
-
[isim]
Büyüme, gelişme, çoğalma
- NESİ
-
-
[zamir]
Akrabası mı, yakını mı?
- "Ali, Ahmet'in nesidir?"
- "Hem nesi var yahu, akça pakça kız." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Eşkıyalar yolun gerisini de tutmuşlardı. Can maldan tatlı. Herkes nesi var nesi yok efenin önüne döktü." (Ömer Seyfettin)
-
Hangi yönü, hangi tarafı?
- "Bunun nesi iyi?" (Haldun Taner)
- "Cemal'in nesi var? - Nezle olmuş."
-
[zamir]
Akrabası mı, yakını mı?
- NEFT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Organik maddelerin ayrışmasından oluşan tutuşur sıvıların birçoğu
-
Çoğunlukla boyacılıkta kullanılan, petrol türevlerinden bir çeşit mineral yağ, neft yağı
-
[isim]
Organik maddelerin ayrışmasından oluşan tutuşur sıvıların birçoğu
- NAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin niteliklerini övme
-
Hz. Muhammed'in niteliklerini övmek, ondan şefaat dilemek amacıyla yazılan kaside
-
[isim]
Bir şeyin niteliklerini övme
- NAİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış
- "Ondan öteki hayvanların kaçmadığını görünce emeline nail oldu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Erişmiş, ele geçirmiş, başarmış, kazanmış, ulaşmış
- NOVA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız
-
[isim]
Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız