Başında müş olan 8 harfli 11 kelime var. Müş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde müş olan kelimeler listesine ya da sonu müş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında müş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜŞEBBEH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
- MÜŞİRLİK
-
-
[isim]
Mareşallik
-
[isim]
Mareşallik
- MÜŞEVVİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arzusunu çoğaltan, isteğini artıran
-
Ayartan, kışkırtan, önayak olan
- "Mukavemet müşevviklerine itibar etmeyiniz, felaket getirir." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Arzusunu çoğaltan, isteğini artıran
- MÜŞKÜLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- "Görüyorsunuz ki cevap vermekte müşkülat çekiyorsunuz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- MÜŞTEREK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ortak
- "Müşterek mal."
-
Birlikte
- "Bu işte her ikiniz de müştereksiniz."
-
Ortaklaşa, el birliğiyle yapılan veya hazırlanan
- "Müşterek idare."
-
[sıfat]
Ortak
- MÜŞEKKEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Biçim verilmiş
-
İri, gösterişli
-
[sıfat]
Biçim verilmiş
- MÜŞERREF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Onur verilerek yüceltilmiş
-
[sıfat]
Onur verilerek yüceltilmiş
- MÜŞAHHAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Somut, konkre
- "Bazen hayalim daha müşahhas olur, tanıdığım İstanbul sebillerini, mahallemizin küçük ve fakir süslü çeşmesini görür gibi olurdum." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Somut, konkre
- MÜŞAVERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışma, danış
-
[isim]
Danışma, danış
- MÜŞEVVEŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belirsiz, karışık, düzensiz
-
[sıfat]
Belirsiz, karışık, düzensiz
- MÜŞAHEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görme
- "Burada, bir hakikati beraber müşahede etmeliyiz." (Atatürk)
-
Gözlem
-
[isim]
Görme