Başında müs olan 8 harfli 38 kelime var. Müs ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde müs olan kelimeler listesine ya da sonu müs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında müs bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜSELMAN
- ...
- MÜSTEŞAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
-
Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
- MÜSEDDES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Altıgen
-
Divan edebiyatında her bendi altı dizeden oluşmuş nazım biçimi
-
[isim]
Altıgen
- MÜSELLES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üçgen
-
Kokteyl türünden karışık bir içki
-
Üç kere damıtılarak yapılmış özel bir şarap
-
Üçlü
-
[isim]
Üçgen
- MÜSTACEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acele
-
[sıfat]
Acele
- MÜSVEDDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazı taslağı, karalama
-
Bir şeyin kötü benzeri
- "Anne değil ki anne müsveddesi."
-
[isim]
Yazı taslağı, karalama
- MÜSEKKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yatıştırıcı
-
[sıfat]
Yatıştırıcı
- MÜSELLİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde eyalet ve sancakta yönetimi elinde bulunduran kişi
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde eyalet ve sancakta yönetimi elinde bulunduran kişi
- MÜSTEFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanma
- "İlminden, irfanından, büyük küçük herkesi müstefit ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yararlanma
- MÜSELLEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez
-
[sıfat]
İnkâr edilemeyen, karşı çıkılamayan, söz götürmez
- MÜSTAKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
- "Müstakil ev."
-
Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
- "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
- MÜSEVVİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müsvedde yapan kimse
- "Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır." (Refik Halit Karay)
-
Taslak yapan kimse
-
[isim]
Müsvedde yapan kimse
- MÜSTEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
-
[sıfat]
Olacağı sanılmayan, uzak görülen
- MÜSTENİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dayanan, yaslanan
-
[sıfat]
Dayanan, yaslanan
- MÜSTAKAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
-
[isim]
Karar kılınan, yerleşilen yer
-
[sıfat]
İstikrar bulmuş, durulmuş
- MÜSTAMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanılmış olan
-
Yeni olmayan, eski
-
[sıfat]
Kullanılmış olan
- MÜSELSEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine bağlı olan, art arda zincirleme olarak gelen
- "Birbirini yaratan müselsel esprilerle söylüyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Birbirine bağlı olan, art arda zincirleme olarak gelen
- MÜSEBBİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyin olmasına, yapılmasına sebep olan, yol açan (kimse veya şey)
-
[sıfat]
Bir şeyin olmasına, yapılmasına sebep olan, yol açan (kimse veya şey)
- MÜSTERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- "Müsterih ol, artık hiç korkmayacak, mesut olacaksın." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- MÜSTAHAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık
- "Sen bu kafayla daha beterine de müstahaksın!" (Necati Cumalı)
- "Sen bu akıbete iki defa müstahak olmuşsun çocuğum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir kimsenin layık olduğu ödül veya ceza
-
[sıfat]
Hak etmiş, hak kazanmış, layık