Sonunda mur olan 18 kelime var. MUR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mur olan kelimeler listesine ya da başında mur olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HALLİHAMUR
BAŞMEMUR
IHLAMUR
ANAMUR, MAHMUR, MEZMUR, YAĞMUR
ÇAMUR, DOMUR, DUMUR, FEMUR, HAMUR, LEMUR, MAMUR, MEMUR, SAMUR
OMUR, UMUR
M R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
RUM
2 Harfli Kelimeler
UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HALLİHAMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde bulunduğu şartlara uyma
- "Suyun, toprağın, gözyaşının ve insan kanının hallihamur olduğu bu Anadolu toprağı susar mı?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
İçinde bulunduğu şartlara uyma
- BAŞMEMUR
- ...
- IHLAMUR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ihlamurgillerden, kerestesi beğenilen, büyük bir gölge ağacı (Tilia)
- "Büyük köşk çam ve ıhlamurlarla çevrili olduğundan loşlukta kalmıştı." (Refik Halit Karay)
-
Bu ağacın güzel kokulu çiçeği
-
Bu çiçeğin kurutulup kaynatılmasıyla elde edilen içecek
- "Kalksam, bir ıhlamur kaynatıp içsem." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Ihlamurgillerden, kerestesi beğenilen, büyük bir gölge ağacı (Tilia)
- MEZMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Makamla okunan Zebur suresi
-
[isim]
Makamla okunan Zebur suresi
- YAĞMUR
-
-
[isim]
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- "Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz." (Refik Halit Karay)
-
Çok ve sık düşen, gelen şey
-
Çokluk, bolluk
- "Para yağmuru. Övgü yağmuru."
-
[isim]
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- MAHMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
-
Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan
-
Süzgün, dalgın bakışlı (göz)
-
[sıfat]
Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
- ANAMUR
- ...
- DOMUR
-
-
[isim]
Kabarcık
-
Tomurcuk
-
[isim]
Kabarcık
- ÇAMUR
-
-
[isim]
Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık
- "Ayakkabılarımızın altındaki kırmızı renkli, arasından kuru otlar fırlamış çamurun ağırlığını duyar gibi oluyorum." (Refik Halit Karay)
- "Herkesin birbirine çamur attığı, çelme taktığı bu dünyada..." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sataşkan, çevresini tedirgin eden, sulu, arsız (kimse)
- "Çamur oyuncu ile dürüst oyuncuyu herkes karıştırıyor." (Haldun Taner)
-
Yapı işlerinde kullanılan çeşitli malzemeden oluşmuş harç
-
[isim]
Su ile karışıp bulaşır ve içine batılır duruma gelmiş toprak, balçık
- MEMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli
- "Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Yükümlü
- "Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli
- DUMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Körelme
- "Aşk, bende öyle dumura uğramış bir duygu ki sevmek hasretini bile duyamıyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Körelme
- HAMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuş durumu
-
Kâğıtta tür, nitelik
-
[sıfat]
İyi pişmemiş (ekmek ve hamur işleri)
-
Öz, asıl, maya
-
[isim]
Unun su veya başka sıvılarla yoğrulmuş durumu
- LEMUR
- ...
- SAMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibelilina)
-
[sıfat]
Bu hayvanın postundan yapılan
-
[isim]
Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibelilina)
- MAMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bayındır
- "Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri." (Karacaoğlan)
-
[sıfat]
Bayındır
- FEMUR
- ...
- UMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aldırış etme, önem verme
- "Kim aldırır? Annesi umurumda mıydı benim?" (Atilla İlhan)
- "Gece partileri için arkadaşlarını buldu mu artık dünya istediği gibi dönsün, umurunda olmazdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Aldırış etme, önem verme
- OMUR
-
-
[isim]
Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra
- "Boyun omurları. Bel omurları. Sağrı omurları. Kuyruk omurları."
-
[isim]
Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri, fıkra