Başında muk olan 8 harfli 19 kelime var. Muk ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde muk olan kelimeler listesine ya da sonu muk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında muk bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K M U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KUM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUKABELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- "Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik." (Atatürk)
-
Karşı gelme, başkaldırma
-
Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi
-
Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- MUKATELE
- ...
- MUKTEBES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanmak için alınmış, aktarılmış
-
[sıfat]
Yararlanmak için alınmış, aktarılmış
- MUKATTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Damıtılmış, damıtık
-
[sıfat]
Damıtılmış, damıtık
- MUKAVELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sözleşme
- "Meşhur aktör davet edilmiş hatta mukavelesi bile yapılmak üzere imiş!" (Halit Fahri Ozansoy)
-
[isim]
Sözleşme
- MUKAVVES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kavisli, eğri, eğmeçli
-
[sıfat]
Kavisli, eğri, eğmeçli
- MUKALLİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Taklitçi
-
Taklitçi
- MUKASSEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ayrılmış, bölünmüş
-
[sıfat]
Ayrılmış, bölünmüş
- MUKAYYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- "İstanbul pek havalandı, balolar, danslar... Kıza mukayyet olamayacağız." (Refik Halit Karay)
-
Bir şart veya kayıtla bağlı olan
-
Yazılmış, yazılı, kayıtlı
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- MUKADDES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kutsal
- "Bizim vazifemiz her şeyden mukaddestir." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kutsal
- MUKAYYİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
-
Kaydedici makine
-
[isim]
Kayıt işlerini yapan kimse
- MUKADDER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yazgıda var olan, yazgı ile ilgili olan, alında yazılı olan
- "Cennet denilen şeyin bir gün gelip insanlara mukadder olabileceğini düşündüm." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Yazgıda var olan, yazgı ile ilgili olan, alında yazılı olan
- MUKTEDİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli
-
[sıfat]
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli
- MUKARRER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kararlaşmış, kararlaştırılmış
-
[sıfat]
Kararlaşmış, kararlaştırılmış
- MUKAYESE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- "Bu kitabın kahramanıyla hakikat arasında yeniden mukayeseye başladı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Benzeterek veya karşılaştırarak değerlendirme, karşılaştırma, kıyaslama
- MUKANNEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belli, belirli, kesinleşmiş, şaşmaz
-
Kanun durumuna gelmiş, kanunlaşmış
-
[sıfat]
Belli, belirli, kesinleşmiş, şaşmaz
- MUKİMLİK
- ...
- MUKTESİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Tutumlu
-
[sıfat]
Tutumlu
- MUKADDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki
-
[isim]
Öncül
-
[sıfat]
Önce gelen, önceki