Başında mu olan 8 harfli 128 kelime var. Mu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mu olan kelimeler listesine ya da sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında mu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUHAYYEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- "Gülümser bir resimdir / Muhayyel sevgilimdir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Hayal gücüyle yaratılan, hayal edilen
- MUHATARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korku verici durum, tehlike
-
Zarar, ziyan
-
[isim]
Korku verici durum, tehlike
- MUHAKKAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- "Muhakkak olan bir şey varsa herkese benzemediği idi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Eski terbiyeyi bilmesi de muhakkak tesirli oluyordu." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Doğruluğu, gerçekliği kesin olarak bilinen, gerçekliği kesinleşmiş
- MUVAŞŞAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Akrostiş
-
[isim]
Akrostiş
- MUGALATA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yanıltacak söz
- "Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz." (Haldun Taner)
-
Yanıltmaca
-
[isim]
Yanıltacak söz
- MUHTEŞEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Görkemli
- "Ne büyümüş, ne koca göbekli muhteşem bir mahluk olmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Büyük
-
[sıfat]
Görkemli
- MUCİTLİK
- ...
- MUSTATİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dikdörtgen
- "O siyah ağaç gövdesi, o mustatilin içine ne kadar güzel oturmuş." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Dikdörtgen
- MUTLANMA
-
-
[isim]
Mutlu olma işi
-
[isim]
Mutlu olma işi
- MUSLUKÇU
-
-
[isim]
Musluk satan veya onaran kimse
-
Abdest almak için ceketini çıkaranların para veya değerli şeylerini çalarak hırsızlık yapan kimse
-
[isim]
Musluk satan veya onaran kimse
- MUNTAZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzgün
-
Düzenli, derli toplu
- "Hizmetçi muntazam bir içki sofrası hazırlamak için paketleri toplayıp giderken..." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Düzenli, sürekli ve düzgün bir biçimde
- "Bizi beslemek için muntazam yumurtlarlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Düzgün
- MUHAYYER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Beğenilmediğinde geri verilmek şartıyla alınan (eşya vb.)
-
[isim]
Türk müziğinde bir makam
-
[sıfat]
Beğenilmediğinde geri verilmek şartıyla alınan (eşya vb.)
- MUSALLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir kimse veya şeyin üzerine bıktıracak kadar düşen (kimse)
- "Oyundan alıntıladığı bir iki sahne, belleğimizin bize musallat ettiği iz düşümlerden oluşmadır." (Selim İleri)
- "Akşamdan beri yüreğine musallat olan o sıkıntı gene yerini almaya başlamıştı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Bir kimse veya şeyin üzerine bıktıracak kadar düşen (kimse)
- MUVASALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Muvasalat
-
[isim]
Muvasalat
- MUKADDES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kutsal
- "Bizim vazifemiz her şeyden mukaddestir." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kutsal
- MUHAMMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Oranlanan, tahmin edilen
-
[sıfat]
Oranlanan, tahmin edilen
- MUHALLİK
- ...
- MUHARRİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazar
- "Bir meşhur muharrire birisi bir roman götürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yazar
- MUKAYYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- "İstanbul pek havalandı, balolar, danslar... Kıza mukayyet olamayacağız." (Refik Halit Karay)
-
Bir şart veya kayıtla bağlı olan
-
Yazılmış, yazılı, kayıtlı
-
[sıfat]
Bağlı olan, bağlanmış
- MUTLAKÇI
-
-
[isim]
Saltçılık yanlısı olan kimse
-
[isim]
Saltçılık yanlısı olan kimse