Başında mu olan 7 harfli 93 kelime var. Mu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mu olan kelimeler listesine ya da sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında mu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUHASİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayman
-
[isim]
Sayman
- MUAHEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Antlaşma
- "Osmanlılar 1681 muahedesiyle Moskova hükümdarının Çarlık unvanını ve Kudüs Ortodoks kilisesi üzerindeki himaye hakkını tanımışlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Antlaşma
- MUHACİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Göçmen
- "Yolda uzun bir muhacir kafilesine tesadüf ettik." (Ömer Seyfettin)
- "Bunlar Kozan'dan Kırım'a, oradan da Tuna'ya muhacir gitmişler." (Peyami Safa)
-
Hz. Muhammed'e uyarak Mekke'den Medine'ye göç eden
-
Göçmen
- MUSKACI
-
-
[isim]
Muska yazan kimse
-
[isim]
Muska yazan kimse
- MUGADDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Besleyici, besleyen
-
[sıfat]
Besleyici, besleyen
- MUHATAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse
- "Konuşmalardan usanmıştım, hiçbir konuşmaya muhatap ve tanık olmayayım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kendisine söz söylenilen kimse, kendisiyle konuşulan kimse
- MUHTIRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
-
Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı, diplomatik nota
-
Andıç
-
Günlük
-
[isim]
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı
- MUTMAİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnanmış, gönlü kanmış, emin olan
-
[sıfat]
İnanmış, gönlü kanmış, emin olan
- MUKABİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
- "Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş." (Atatürk)
-
Bir şeyin karşısında bulunan
-
[zarf]
Karşılık olarak
- "Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Rağmen
- "Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
- MUKAVVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kuvvetlendirici, güç katıcı
-
[sıfat]
Kuvvetlendirici, güç katıcı
- MUATTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Itırlı, güzel kokulu
-
[sıfat]
Itırlı, güzel kokulu
- MUSAKKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek
- "Patlıcan musakkası. Kabak musakkası."
-
[isim]
Ufak parçalar biçiminde doğranmış sebzelerin, kuşbaşı et veya kıyma ve soğanla pişirilmesiyle yapılan bir yemek
- MUSİKAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gagasındaki deliklerden rüzgâr estikçe türlü sesler çıktığına inanılan bir masal kuşu
-
Mıskal
-
[isim]
Gagasındaki deliklerden rüzgâr estikçe türlü sesler çıktığına inanılan bir masal kuşu
- MUSALLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Beş vakit namazını sürekli olarak kılan
-
[sıfat]
Beş vakit namazını sürekli olarak kılan
- MUAREFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık
- "Sizi tanıdığım günden beri aramızda muarefenin alabileceği şekiller üstünde her gün düşünüyorum." (Peyami Safa)
-
[isim]
Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık
- MUHABİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
- "Ben de Tanin muhabiri olarak aynı trenle gidecektim." (Falih Rıfkı Atay)
-
Herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak merkezle başka bir ülke arasında bağlantıyı sağlayan görevli
- "Banka muhabir üyesi."
-
[isim]
Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse
- MUTEBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçer
- "Selanik'in en varlıklı, en muteber, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
- "Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir." (Tarık Buğra)
-
İnanılır, güvenilir
-
Değerli
- "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (Muhibbî)
-
Geçerli
-
[sıfat]
Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçer
- MURABBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dört şeyden oluşan, dörtlü
-
[isim]
Kare
-
[isim]
Dört dizeli bentlerden oluşan divan edebiyatı şiiri
-
[sıfat]
Dört şeyden oluşan, dörtlü
- MUAHHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sonraki, sonradan gelen, ertelenmiş, daha sonraki
-
[sıfat]
Sonraki, sonradan gelen, ertelenmiş, daha sonraki
- MUSALLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Namazgâh
-
Camilerde cenaze namazı kılınan yer
-
[isim]
Namazgâh