Başında mu olan 5 harfli 42 kelime var. Mu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mu olan kelimeler listesine ya da sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında mu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUKUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
- MURİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Miras bırakan
-
[sıfat]
Miras bırakan
- MURAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstek, dilek
- "Enişteleri murat etseler ona iyi bir koca bulamazlar mıydı sanki?" (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sevdalılar nihayet murada eriyorlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Amaç, erek, gaye
-
[isim]
İstek, dilek
- MUZUR
- ...
- MUHİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haklı, doğru
-
[sıfat]
Haklı, doğru
- MUSIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
-
[sıfat]
Bir söz veya düşüncede direnen, ayak direyen (kimse)
- MUMCU
-
-
[isim]
Mum yapan veya satan kimse
-
Yeniçeri Ocağında çavuşlardan sonra gelen, yeniçeri ağasına bağlı on iki subaydan her biri
-
Fitilli tüfek kullanan asker
-
[isim]
Mum yapan veya satan kimse
- MUŞTA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası
-
Kunduracıların, derileri vurarak inceltmek için kullandıkları metalden tokmak
-
Parmağın biri bükülüp sivriltilerek vurulan yumruk
-
[isim]
Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası
- MUSKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçinde dinî ve büyüleyici bir gücün saklı olduğu sanılan, taşıyanı, takanı veya sahip olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inanılan bir nesne, yazılı kâğıt vb., hamaylı
- "İnsan, üstünde tercihen boynunda mutlaka bir muska taşımalıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Üçgen biçiminde katlanmış olan şey
-
[isim]
İçinde dinî ve büyüleyici bir gücün saklı olduğu sanılan, taşıyanı, takanı veya sahip olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inanılan bir nesne, yazılı kâğıt vb., hamaylı
- MUSON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi'nde yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr
-
[isim]
Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi'nde yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr
- MUTAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Keçi kılından hayvan çulu, yem torbası vb. dokuyan kimse
-
Keçi kılından dokunmuş veya örülmüş çul, çuval, yem torbası vb. şey
-
[isim]
Keçi kılından hayvan çulu, yem torbası vb. dokuyan kimse
- MUMLU
-
-
[sıfat]
Mumu olan, mum konulmuş olan
- "Yedi mumlu pasta."
-
Muma batırılmış, mumla hazırlanmış olan
- "Mehmet geldiği zaman mektubu bitirmiş, mumlu çaputa sarmıştı" (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
[sıfat]
Mumu olan, mum konulmuş olan
- MUTKİ
- ...
- MUCİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kiraya veren kimse
-
[isim]
Kiraya veren kimse
- MUMYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Birtakım özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve kazılarla ortaya çıkarılan ceset
-
Çok zayıf kimse
-
[isim]
Birtakım özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve kazılarla ortaya çıkarılan ceset
- MUŞTU
-
-
[isim]
Sevindiren haber, sava, müjde, erim, beşaret
-
[isim]
Sevindiren haber, sava, müjde, erim, beşaret
- MUNİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
-
Cana yakın, uysal, sevimli
- "Ağlamaktan renkleri silinmiş zannolunan küçük munis gözleriyle bakıyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Uygun
- "Bu fikir birdenbire bana o kadar munis, yapılabilmesi o kadar kolay göründü ki hemen yola düştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
- MUKNİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnandıran, ikna eden
-
[sıfat]
İnandıran, ikna eden
- MUTAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alışılmış, alışılan
- "Kendilerine güçlükle yol açan mutat zevat da onun peşi sıra otomobilleriyle uzaklaştılar." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Alışılmış, alışılan
- MUHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş
-
Kitabın sırt kâğıdı ile mukavvasının arasında isteka ile bastırılarak oluşturulmuş hafif çukurluk
-
[sıfat]
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş