Sonunda min olan 24 kelime var. MİN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde min olan kelimeler listesine ya da başında min olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

CEMAATİMÜSLİMİN

8 Harfli Kelimeler

HEMZEMİN, MUHAMMİN, YEDİEMİN

7 Harfli Kelimeler

ALBÜMİN, KALAMİN, MELAMİN, VİTAMİN, YASEMİN

6 Harfli Kelimeler

ALÜMİN, ETAMİN, MÜZMİN, TAHMİN, TATMİN, TAZMİN, TERMİN



5 Harfli Kelimeler

DEMİN, ERMİN, MÜMİN, TEMİN, YEMİN, ZEMİN

4 Harfli Kelimeler

AMİN, EMİN


Kelime bulma makinesi

M N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

NİM

2 Harfli Kelimeler

İM, İN, Mİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CEMAATİMÜSLİMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslüman halk
    • "Beni dinleyin bir yol, ey cemaatimüslimin!" (Haldun Taner)

MUHAMMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Oranlayan, tahmin eden

YEDİEMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birden çok kişi arasında hukuki durumu çekişmeli olan bir malın, çekişme sonuçlanıncaya kadar emanet olarak bırakıldığı kimse

HEMZEMİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Aynı düzeyde olan

YASEMİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Zeytingillerden, beyaz, kırmızı veya sarı renkli güzel kokulu çiçekleri olan, 1-2 m boyunda, süs bitkisi olarak yetiştirilen tırmanıcı bir ağaççık, Mısır yasemini (Jasminum)
    • "Yasemin yücede biter, kokusu âleme yeter." (Halk türküsü)
  2. [sıfat] Bu ağaççıktan yapılmış olan
    • "Sigarasını sık sık değiştirdiği yasemin ağızlıklara yerleştirirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

MELAMİN
...
ALBÜMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bitkilerin, hayvanların doku ve sıvılarında bulunan, birleşimi karbon, oksijen, azot, hidrojen ve kükürt olan, suda eriyen, beyaza yakın renkte, yapışkan madde

VİTAMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Genellikle taze besinlerde bulunan, vücutta eksikliği çeşitli hastalıklara yol açan, organizmaya besin veya ilaç olarak dışarıdan sağlanan maddelere verilen genel ad

KALAMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat
  2. Havada, yüksek ısıda işlenen metal parçaların yüzeyinde oluşan oksit katmanı

TERMİN

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Belirlenmiş zaman, randevu

ETAMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir tür kumaş

ALÜMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Suda çözünmeyen, 2050 °C'de eriyen, beyaz bir toz olan alüminyum oksit (Al2O3)

MÜZMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Süreğen
    • "... kadıncağızın müzmin romatizması vardı." (Haldun Taner)
  2. Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden
    • "Genç kadınlara bakmak, bu adamda müzmin bir illetti." (Reşat Nuri Güntekin)

TAZMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zararı ödeme

TAHMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
  2. Akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak gelecek bir şeyi, olayı kestirme
    • "Herhangi bir milletten bir elçilik memuru görsem derhâl mesleğini tahmin ederim." (Halide Edip Adıvar)
    • "Ancak yirmi beş yaşlarında tahmin olunabilirdi." (Ömer Seyfettin)
  3. Önceden kestirilen, düşünülen şey
    • "Tahminlerinde yanılmaz."

TATMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İstenen bir şeyin gerçekleşmesini sağlama, gönül doygunluğuna erme, doyum
  2. Cinsel isteklerini giderme
  3. Doygunluk
    • "Yalan söyleme ihtiyacını tatmin etmiş hâlde sustu." (Refik Halit Karay)

YEMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ant
    • "Kendi kendime yemin ediyorum ki burası hiçbir zaman meskûn değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Her akşam, beş paralık alışveriş etmedim, diye yemini basar." (Halide Edip Adıvar)

ERMİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kakım

DEMİN

  1. [zarf] Az önce
    • "Demin aynanın arkasına baktım, bulamadım." (Mahmut Yesari)

ZEMİN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Taban, döşeme, yer
    • "Kırmızı bir zemin üstünde bir sürü insan, havada uçan beyaz bir kuşa bakıyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kumaş, süslü kâğıt, halı, yer muşambası, tablo vb. desenli nesnelerde, biçimlerin üzerinde yer aldığı renk
    • "Zemini mavi bir halı. Zemini beyaz bir basma."
  3. Temel, dayanak
    • "Asıl sohbet zemini nadide yemek tarifi, köşk ve bahçe tanzimidir." (Refik Halit Karay)
  4. Ortam
    • "Tartışmayı bu zeminde ele alalım."
  5. Yeryüzü, dünya

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü