Başında mi olan 5 harfli 39 kelime var. Mi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mi olan kelimeler listesine ya da sonu mi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında mi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
M İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İM, Mİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MİKRO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Küçük, dar, makro karşıtı
-
[sıfat]
Küçük, dar, makro karşıtı
- MİTOS
-
Kelime Kökeni : Yunanca
-
[isim]
Mit
-
[isim]
Mit
- MİDYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yassı solungaçlı, yumuşakçalardan, kabukları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan eti yenir bir hayvan (Mytilus)
-
[isim]
Yassı solungaçlı, yumuşakçalardan, kabukları birbirine eşit, denizlerin kayalık yerlerinde kümeler durumunda yaşayan eti yenir bir hayvan (Mytilus)
- MİKAP
- ...
- MİTİL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İçine yün, pamuk vb. doldurulan beyaz yastık veya yorgan kılıfı
-
İki yüzü beyaz kapsız yorgan
-
[isim]
İçine yün, pamuk vb. doldurulan beyaz yastık veya yorgan kılıfı
- MİNİK
-
-
Küçük ve sevimli
- "Ne minik şey!"
-
Küçük ve sevimli
- MİZAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gülmece
- "İnci gibi güzel bir yazısı ve mizaha da istidadı varmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Gülmece
- MİLEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Milletler, uluslar
-
[isim]
Milletler, uluslar
- MİYOP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Nesnelerin görüntüleri ağ tabakanın ön tarafında kaldığı için uzağı iyi göremeyen (göz)
- "Saffet ... miyop gözlerinin en sevimli gülümseyişiyle yanımıza geldi." (Halide Edip Adıvar)
-
Gözleri uzağı iyi göremeyen (kimse)
-
[sıfat]
Nesnelerin görüntüleri ağ tabakanın ön tarafında kaldığı için uzağı iyi göremeyen (göz)
- MİZAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Huy, yaradılış, tabiat, karakter
- "Birdenbire mizacı değişen Sabri'yi kadınlardan bile tanımayan kalmadı." (Ömer Seyfettin)
-
İnsan vücudunun fizyolojik yapısı, sağlık
-
[isim]
Huy, yaradılış, tabiat, karakter
- MİSİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eş, benzer
- "Misli görülmemiş bir refaha, bir saadete ermiştim." (Refik Halit Karay)
- "Bu sonbahar sabahında Gülhane Parkının misli menendi yoktur." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Miktar
-
Defa, kez, kat
- "Ona edeceğiniz her hareketi yüz misli ile size iade ederim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Eş, benzer
- MİZAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Terazi
-
Tartı, ölçü aleti
-
Ölçü
-
Sağlama
-
Bir tüccarın, ticari durumunu, işinin genel sonucunu gösteren, belirli zamanlarda yaptığı hesap özeti
-
[isim]
Terazi
- MİRAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
- "Erkek çocuk ne kadar miras yerse kız çocuk da o kadar miras yer." (Falih Rıfkı Atay)
- "Bizimkiler okkalı bir mirasa konmuşlar da o hergelenin hakkını mı yemişler ne?" (Haldun Taner)
-
Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik
- "Son zamanlarda İzmir'deki gazinocu bir amcasından beş bin liralık bir de miras yemişti." (Haldun Taner)
-
Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey
- "Konukseverlik bize atalarımızdan mirastır."
-
[isim]
Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
- MİMLİ
-
-
[sıfat]
Genellikle davranışlarından kuşku duyulan, kötü olarak bilinen, mimlenmiş
-
[sıfat]
Genellikle davranışlarından kuşku duyulan, kötü olarak bilinen, mimlenmiş
- MİNÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Daha küçük
-
Bir makam, bir akort, bir gam, bir aralık özelliği olan
-
[isim]
Küçük önerme
-
[sıfat]
Daha küçük
- MİLAS
- ...
- MİYAV
-
-
[isim]
Kedinin çıkardığı ses, kedi sesi
-
[isim]
Kedinin çıkardığı ses, kedi sesi
- MİSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
- "Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Benzer
- "Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek
- MİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. İsa'nın doğduğu gün
-
Herhangi bir olayın başlangıcı
- "Bütün uzay araştırmacıları için yepyeni bir milattı bugün." (Murathan Mungan)
-
[isim]
Hz. İsa'nın doğduğu gün
- MİSAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sözleşme, antlaşma, bağlaşma
-
[isim]
Sözleşme, antlaşma, bağlaşma