Sonunda mek olan 9 harfli 598 kelime var. MEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mek olan kelimeler listesine ya da başında mek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİKLENMEK
-
-
[nsz]
Birine karşı ters bir davranışta bulunmak, karşı gelmek, kafa tutmak
-
[nsz]
Birine karşı ters bir davranışta bulunmak, karşı gelmek, kafa tutmak
- DÜŞÜRTMEK
-
-
[-i]
Düşürmesini sağlamak
-
[-i]
Düşürmesini sağlamak
- EŞİVERMEK
- ...
- KESBETMEK
-
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- "İş bu mertebe ciddiyet kesbetmiş mi birader?" (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Kazanmak, elde etmek
- TELLENMEK
-
-
[nsz]
Tel takınmak
- "Gelin tellendi."
-
Telle çevrilmek
- "Bahçe tellendi."
-
[nsz]
Tel takınmak
- GENLEŞMEK
-
-
[nsz]
Bir cisim birleşimi ve yapısı değişmeden ısı etkisiyle hacimce büyümek
-
[nsz]
Bir cisim birleşimi ve yapısı değişmeden ısı etkisiyle hacimce büyümek
- EKEBİLMEK
- ...
- SOTELEMEK
- ...
- DEŞELEMEK
-
-
[-i]
Güçlü bir biçimde deşmek, karıştırmak
- "Yaban domuzları tarlayı deşelemişler."
-
Araştırmak
- "Bu biraz da ihtiyarı deşelemek, o profesör hakkında bildiklerini söyletmek içindi." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Güçlü bir biçimde deşmek, karıştırmak
- KEŞFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Var olduğu bilinmeyen bir şeyi bulmak
- "İki genç kadın, birbirlerini keşfeden iki yalnız çocuk gibi memnundular." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Var olduğu bilinmeyen bir şeyi bulmak
- SİLKİNMEK
-
-
[nsz]
Üstünü silkmek
- "Sebepsiz duyduğu bu kederden bir türlü silkinip sıyrılamıyor." (Ömer Seyfettin)
-
Ani bir hareketle, korkuyla vücudu sarsılmak, silkelenmek
- "Yanımda bir dal çıtırtısı duydum. Silkindim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-den]
Bir şeyi üstünden atmak, ondan kurtulmak
- "Tembellikten silkinmek."
-
[nsz]
Üstünü silkmek
- ÜSTLENMEK
-
-
[-i]
Üstüne almak, yüklenmek, deruhte etmek
- "Bir çocuk sahibi olmak, büyük bir sorumluluk üstlenmektir." (Haldun Taner)
-
[-i]
Üstüne almak, yüklenmek, deruhte etmek
- BİTLENMEK
-
-
[nsz]
Üzerinde bit üremek
- "Bu kibar kıyafetli adamdan öteki bitlenenler ve dayak yiyenlerden daha çok iğrenir oldu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Üzerinde bit üremek
- İÇİVERMEK
- ...
- ÖTEBİLMEK
- ...
- ÇİFTLEMEK
-
-
[-i]
Çift duruma getirmek, ikilemek
-
Dişi ile erkeği bir araya getirmek
-
[-i]
Çift duruma getirmek, ikilemek
- SÖKTÜRMEK
-
-
[-i]
Sökme işini yaptırmak
- "Şüpheli dişleri birer birer söktürdük." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Sökme işini yaptırmak
- VAKFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Mal ve mülkünü satılmamak şartıyla bir hayır kurumuna veya işine bağışlamak
-
Adamak, bir şeyin bütününü bir işe vermek
- "Ben bütün ömrümü yuvamıza vakfedeyim de sen burada beni yalnız bırakıp çekil, öyle mi?" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Mal ve mülkünü satılmamak şartıyla bir hayır kurumuna veya işine bağışlamak
- PÜSKÜRMEK
-
-
[-i]
Ağzında bulunan bir sıvı veya toz durumundaki bir şeyi hızla savurtarak dışarı çıkarmak
-
[nsz]
Yanardağ lav çıkarmak, indifa etmek
-
[nsz]
Öfkeyi aniden dışarı vurmak
- "Yeniden yepyeni bir insan olmak için zaman zaman bir volkan hâliyle bir şeyler püskürüyordum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Ağzında bulunan bir sıvı veya toz durumundaki bir şeyi hızla savurtarak dışarı çıkarmak
- SÜZDÜRMEK
-
-
[-i]
Süzme işini yaptırmak
-
[-i]
Süzme işini yaptırmak