Sonunda mek olan 8 harfli 416 kelime var. MEK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mek olan kelimeler listesine ya da başında mek olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KEM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, KE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TİTREMEK
-
-
[nsz]
Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak
-
[-den]
Kaslar hızlı küçük kasılmalarla sarsılmak
- "Soğuktan mı titriyordum yoksa heyecandan, üzüntüden mi, bilmem." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ses kısık ve kesik çıkmak
-
Çok üşümek
-
Işığın aralıklı olarak gücü azalıp çoğalmak
-
[-den]
Birinden veya bir şeyden korkmak, korkuya kapılmak
-
[nsz]
Küçük ve hızlı salınım hareketleri yapmak
- ETTİRMEK
-
-
İşi başkasının yapmasını sağlamak
- "Avukat yardımcısına bilgileri not ettirdi."
-
Sebep olmak
- "Bu tutum beni çalışmaktan nefret ettirdi."
-
İşi başkasının yapmasını sağlamak
- GÖRÜLMEK
-
-
[nsz]
Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
-
Gereken iş yapılmış olmak
- "İşimiz kolayca görüldü."
-
Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak
- "Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek
- BEKİTMEK
-
-
[-i]
Kapamak, tıkamak
-
[-i]
Kapamak, tıkamak
- DÖNÜLMEK
-
-
[nsz]
Dönme işi yapılmak
- "Dönülmez akşamın ufkundayız." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[nsz]
Dönme işi yapılmak
- DERİLMEK
-
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
-
[nsz]
Derme işine konu olmak
- GÜDÜLMEK
-
-
[nsz]
Gütme işi yapılmak
-
Bir kimse veya topluluk birinin düşünce ve amacı doğrultusunda yönetilmek
-
[nsz]
Gütme işi yapılmak
- ÇELİŞMEK
-
-
[nsz]
Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirlerine ters düşmek, tutarsız olmak, mütenakız olmak
-
[nsz]
Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirlerine ters düşmek, tutarsız olmak, mütenakız olmak
- İNLETMEK
-
-
[-i]
İnlemesine yol açmak
-
Çok eziyet vermek, eziyet çektirmek
-
[-i]
İnlemesine yol açmak
- KÖRLEMEK
- ...
- ŞENELMEK
-
-
[nsz]
Boş bir yer, insanların yerleşmesiyle yurt durumuna gelmek, meskûn olmak
-
Sevinmek, keyiflenmek, neşelenmek
-
Bitki gelişmek, büyümek, serpilmek
-
[nsz]
Boş bir yer, insanların yerleşmesiyle yurt durumuna gelmek, meskûn olmak
- SÖVÜŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine sövmek
-
[nsz]
Birbirine sövmek
- YETİRMEK
-
-
[-i]
Bitirmek, tamamlamak
-
Besleyip büyütmek, yetiştirmek
-
Yetiştirmek, idare etmek
- "Parayı yetirmek."
-
[-i]
Bitirmek, tamamlamak
- YÜKLEMEK
-
-
[-i]
Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
-
Bir bilgisayar, disket vb.ne gerekli bilgileri aktarmak
-
Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak
- "Çocuğun bakımını ona yüklediler."
-
Bir suçu birinin üstüne atmak
- "Ne yapalım, elimizden geleni yaptık ama olmadı der, kabahati kör talihe yükler geçersin." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir cisme elektrik gücü vermek
- "Fazla elektrik yüklemek akünün bozulmasına yol açar."
-
[-i]
Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
- BÖLÜŞMEK
-
-
[-i]
İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek
- "Paraları elleri titreyerek, gözleri parlayarak nefeslerini burundan alarak bölüştüler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
İki veya daha çok kimse aralarında herhangi bir şeyi paylaşmak, üleşmek, payını almak, taksim etmek
- ÖTELEMEK
-
-
[-i]
Öteye götürmek
-
Belli olmayan bir süre ertelemek
-
[-i]
Öteye götürmek
- BÖĞÜRMEK
-
-
[nsz]
Öküz, manda, deve bağırmak
-
İnsan, anlaşılmaz bir biçimde yüksek sesle bağırmak
- "Böğürerek ağlayan babam, halam, hizmetçiler, hepsi dışarı çıktılar." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Öküz, manda, deve bağırmak
- DELİRMEK
-
-
[nsz]
Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak
- "İkramiye kazananların delirdiklerini işitirdi." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Deli olmak, aklını yitirmek, çıldırmak
- GÖRÜŞMEK
-
-
[nsz]
Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek
- "Ara sıra görüşelim."
-
[-le]
Dostluk, ahbaplık etmek
- "Komşunuzla görüşüyor musunuz?"
-
[-i]
Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı görüş ileri sürmek, müzakere etmek
- "Bu sorunu daha geniş bir zamanda görüşmeli."
-
[nsz]
Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek
- SERİLMEK
-
-
[-e]
Serme işi yapılmak
- "Sanki sedirlerine Bursa ipeklileri serilen bizim odalarımız değildi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Bir yere uzanıp yatmak
- "Kanepenin birinden kalkıp ötekine serildim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Serme işi yapılmak