Sonunda me olan 4 harfli 36 kelime var. ME ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde me olan kelimeler listesine ya da başında me olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEME
-
-
[isim]
Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
- "Genç kadın arkasını dönerek göğsünü açtı ve özenle meme vermeye başladı." (Aka Gündüz)
-
Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü
- "Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu." (Rıfat Ilgaz)
-
Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı
- "O, sağ elinin parmaklarını bükerek kulak memesinin altına koymuş, ağzı açıktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı
- "Tüfek memesi."
-
Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer
-
[isim]
Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
- İTME
-
-
[isim]
İtmek işi
-
[isim]
İtmek işi
- LİME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parça
-
[isim]
Parça
- ÜŞME
-
-
[isim]
Üşmek işi veya durumu
-
[isim]
Üşmek işi veya durumu
- ERME
-
-
[isim]
Ermek işi
-
[isim]
Ermek işi
- AMME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kamu
-
[isim]
Kamu
- LAME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dokusunda çoğunlukla gümüş ve altın renginde tel bulunan kumaş veya metal parlaklığı verilmiş deri
-
[sıfat]
Böyle bir kumaş veya deriden yapılmış olan
- "Zehra, lame balo pabuçlarından görünecek olan ayak tırnaklarını da cilaladı." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Dokusunda çoğunlukla gümüş ve altın renginde tel bulunan kumaş veya metal parlaklığı verilmiş deri
- İNME
-
-
[isim]
İnmek işi
- "Sağ yanına inme inmiş. Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler, kan aldılar ise de fayda etmedi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Vücudun bir bölümünde hareket ve hissetmenin kalkması, felç, paralizi, nüzul
-
[isim]
İnmek işi
- FÜME
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duman rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Füme çorap."
-
[sıfat]
Tütsü ile kurutulmuş (balık, et)
-
[isim]
Duman rengi
- SEME
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Sersem, ahmak, alık
-
[sıfat]
Sersem, ahmak, alık
- ÖPME
-
-
[isim]
Öpmek işi
- "İlk defa arkadaşının yanında boynuma sarılıp beni öpmeye başlamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Öpmek işi
- ÜTME
-
-
[isim]
Ütmek işi
-
Ateşte kızartılmış taze buğday veya mısır
-
[isim]
Ütmek işi
- GÜME
-
-
[isim]
Avcı kulübesi
-
Bostanda yapılan bekçi kulübesi
-
[isim]
Avcı kulübesi
- LOME
- ...
- İLME
-
-
[isim]
İlmek (II) işi
-
[isim]
İlmek (II) işi
- ÖRME
-
-
[isim]
Örmek işi
-
[sıfat]
Örülerek yapılmış olan
- "Üstüne açık kahverengi yün örme bir ceket giymişti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Örmek işi
- YEME
-
-
[isim]
Yemek işi
- "Herkes yemeye ekmek bulamazken onlar rahat geçiniyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yiyecek
- "Bu ay yeme masrafımız çok oldu."
-
[isim]
Yemek işi
- EKME
-
-
[isim]
Ekmek işi
-
[isim]
Ekmek işi
- ÖTME
-
-
[isim]
Ötmek işi
-
[isim]
Ötmek işi
- ETME
-
-
[isim]
Etmek işi
-
[isim]
Etmek işi