Başında me olan 5 harfli 93 kelime var. Me ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde me olan kelimeler listesine ya da sonu me ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında me bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- METAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden
-
Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı
-
[isim]
Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden
- MEĞER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[bağlaç]
Bilinmeyen, farkında olunmayan bir durum için kullanılan bir söz, meğerse, oysa, oysaki
- "Evinin şaşmaz düzenine, sürekli durgunluğuna meğer ne de alışmış?" (Atilla İlhan)
-
[bağlaç]
Bilinmeyen, farkında olunmayan bir durum için kullanılan bir söz, meğerse, oysa, oysaki
- MEBİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yumurtalık
-
[isim]
Yumurtalık
- MENFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin sürgüne gönderildiği yer, sürgün yeri
- "Paris'teki menfa hayatında epeyce Frenk alışkanlığı edinmiş." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir kimsenin sürgüne gönderildiği yer, sürgün yeri
- MEDÜZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Denizanası
-
[isim]
Denizanası
- MEFUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
-
Bir işin etkisinde olan
-
[isim]
Tümleç
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
- MELES
-
-
[isim]
Beli çökük at
-
[isim]
Beli çökük at
- MELEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, metis
-
Değişik ırkta ana babadan doğmuş olan (kimse)
- "Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Katışık, karışık
- "Melez bir dil."
-
[sıfat]
Değişik türden hayvan veya bitkiden üremiş (hayvan veya bitki), kırma, azma, metis
- MERAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İstek, amaç, gaye, maksat
- "Benim meramım sana yalnız bir şey sormak." (Ömer Seyfettin)
- "Gözlerini siyasi ihtiraslar bürüyen kimselere meram anlatmak mümkün olmamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "İşte o, meram ettiği zaman etrafındakilere böyle tahakküm ederdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İstek, amaç, gaye, maksat
- MEKİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
- "Görüntümüz iyi ile kötü arasında mekik dokudu." (Talât Halman)
-
Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç veya plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç
-
Genellikle karın kaslarının güçlendirilmesi için yapılan beden hareketi
-
Uzay gemisi
-
[isim]
El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
- MEVZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yer, mahal
-
Bir askerî birliğin yeri veya bu birlik tarafından ele geçirilen bölge
- "Ne olursa olsun, bizim vazifemiz cephaneyi topçu mevzilerine yetiştirmektir." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yer, mahal
- MESAİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çalışma, emek
-
[isim]
Çalışma, emek
- MENFİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olumsuz, negatif
- "Hayatım üzerine yaptığı bu menfi tesirden kurtulamayacak mıyım?" (Aka Gündüz)
-
Her şeyi olumsuz ve kötü yanlarıyla ele alan
- "Ortaya konanda kusur ararsanız, kusur bulursanız o zaman menfi adamsınız, yıkıcı adamsınız." (Nurullah ataç)
-
Olumsuz
-
Negatif
-
[sıfat]
Olumsuz, negatif
- MECUS
- ...
- MEVZU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konu
- "Para aklımdan geçen bir mevzu olmamıştır." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Konu
- MEREK
-
-
[isim]
Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır
-
[isim]
Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır
- METİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Melez
-
[sıfat]
Melez
- MEZRU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ekilmiş, ekili
-
[sıfat]
Ekilmiş, ekili
- MEZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açık artırma ile satış
- "Nesi var nesi yoksa toplar, buraya getirir, mezada koyardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Açık artırma ile satış yapılan yer
- "Bu masayı mezattan aldım."
-
[isim]
Açık artırma ile satış
- MELEŞ
-
-
[isim]
İki kuzulu koyun
-
[isim]
İki kuzulu koyun