Sonunda mak olan 9 harfli 655 kelime var. MAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mak olan kelimeler listesine ya da başında mak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAM
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AĞILANMAK
-
-
[nsz]
Zehirlenmek
-
[nsz]
Zehirlenmek
- ARIKLAMAK
-
-
[nsz]
Arık (II) duruma gelmek
-
[nsz]
Arık (II) duruma gelmek
- KIRLAŞMAK
-
-
[nsz]
Rengi kır olmak
-
[nsz]
Rengi kır olmak
- MIHLANMAK
-
-
[nsz]
Mıhlama işine konu olmak veya mıhlama işi yapılmak, çivilenmek
- "Mukavva yahut kontrplak mıhlanmıştı cam yerine." (Çetin Altan)
-
Olduğu yerde kalıp bir yere kıpırdayamaz olmak
- "Peşinden koşmak istedi. Fakat vücudu sallandı ve bir adım atamadı, mıhlandı." (Peyami Safa)
-
[nsz]
Mıhlama işine konu olmak veya mıhlama işi yapılmak, çivilenmek
- ORTALAMAK
-
-
[-i]
Ortasını bulmak, ortasına varmak
- "İşi ortaladık."
-
Futbolda topu kale ağzındaki arkadaşlarına havadan göndermek
- "Sol açık topu güzel ortaladı."
-
[-i]
Ortasını bulmak, ortasına varmak
- SUSTURMAK
-
-
[-i]
Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak
- "Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
-
Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam etmek
- "Bilgili adam, hepsini susturdu."
-
Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek, bastırmak
- "İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak
- TANILAMAK
-
-
[-i]
Teşhis etmek
-
[-i]
Teşhis etmek
- ARAKLAMAK
-
-
[-i]
Çalmak, aşırmak
-
[-i]
Çalmak, aşırmak
- ÇALKATMAK
-
-
[-i]
Çalkama işini yaptırmak
-
[-i]
Çalkama işini yaptırmak
- DALLANMAK
-
-
[nsz]
Dal vermek
- "İş iyice dallanıp budaklanmadan amcayla konuşsam mı acaba?" (Ahmet Ümit)
-
Yayılmak, genişlemek
-
Bir iş, bir sorun karışık, güç bir duruma girmek
-
[nsz]
Dal vermek
- FISLANMAK
-
-
[nsz]
Fıslama işi yapılmak
-
[nsz]
Fıslama işi yapılmak
- NURLANMAK
-
-
[nsz]
Işık içinde kalmak
-
Temiz, parlak bir duruma gelmek
-
[nsz]
Işık içinde kalmak
- PARLATMAK
-
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- "Derdini anlayan birini bulmak sevinci küçük gözlerini parlatmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
İçki içmek
- "Bir iki kadeh parlatmadan edemez."
-
[nsz]
Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek
-
[-i]
Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
- SARMAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirine sarılmak, kucaklaşmak
-
[nsz]
Birbirine sarılmak, kucaklaşmak
- ÇARPIŞMAK
-
-
Birbirine çarpmak, tokuşmak
- "Kompartımana girdi ve eşyalarını raflara koymaya çalışan Pervin'le çarpıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Vuruşmak, savaşmak
- "Karşımıza çıkacak olan kuvvet, kim ve ne olursa olsun, behemehâl çarpışırız ve muvaffak oluruz." (Atatürk)
-
[nsz]
Birbirine üstün gelmeye çalışmak
- "İki düşünce çarpışıyor."
-
Birbirine çarpmak, tokuşmak
- KAPLANMAK
-
-
[-le]
Kaplama işi yapılmak
-
[-le]
Kaplama işi yapılmak
- ŞUTLANMAK
- ...
- ÇAĞIRTMAK
-
-
[-i]
Çağırma işini yaptırmak
- "Salı günü bir adam çıkarıp müdürü köye çağırttı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Çağırma işini yaptırmak
- EMAYLAMAK
-
-
[-i]
Emayla kaplamak
-
[-i]
Emayla kaplamak
- OTURULMAK
-
-
Oturma işi yapılmak
- "Bu evde oturulmaz."
-
Oturma işi yapılmak