Sonunda mak olan 7 harfli 180 kelime var. MAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mak olan kelimeler listesine ya da başında mak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAM

2 Harfli Kelimeler

AK, AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YONTMAK

  1. [-i] Bir şeye istenilen biçimi vermek için dış bölümünü keskin bir araçla biçmek, kesmek
    • "Boş zamanlarında tahta kaşık, kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı." (Nezihe Araz)
  2. Bir kimsenin azar azar parasını çekmek, birinden para sızdırmak
    • "Hacı beyi yontacak, ondan bir hayli fazla para sızdıracaktı." (Ercüment Ekrem Talu)
  3. Bir şeyi kendi görüşüne göre değerlendirmek

OLUŞMAK

  1. [nsz] Belli bir varlık kazanmak, ortaya çıkmak, meydana gelmek, teşekkül etmek, tekevvün etmek
    • "Gün batımına yakın İskenderun körfezini sis basıyor, sisten dağlar oluşuyor." (Refik Halit Karay)

ILINMAK

  1. [nsz] Ilık duruma gelmek, ılımak

KAKIMAK

  1. [-i] Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
  2. Öfkelenmek, kızmak
  3. Darılmak
  4. Paylamak

DOKUMAK

  1. [-i] Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
    • "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
  3. Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek

UYUTMAK

  1. [-i] Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
  2. Acı, keder vb.ni hafifletmek
    • "Yeisimi uyutmak için dimağımı tarih okumakla yoruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. İlgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak
  4. Aldatmak, kandırmak
    • "Bugün yarın diye uyuttun durdun beni." (Atilla İlhan)

ONULMAK

  1. [-den] Onma işine konu olmak
    • "Bu dertten kolay kolay onulmaz."

ATANMAK

  1. [-e] Bir göreve getirilmek, tayin edilmek
    • "Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden veya dışarıdan bağımsızlar Başbakanca atanır." (Anayasa)

AŞIRMAK

  1. [-i] Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
  2. [-i] Çalmak, çalıp götürmek, araklamak
    • "Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. [-i] Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak
    • "Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar."
  4. Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek

OYNAMAK

  1. [nsz] Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak
    • "Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek
    • "Babalar çocuklarının yanında rakı içer, kumar oynarsa çocuklar da ayyaş ... olurlar." (Burhan Felek)
  3. Kımıldamak, hareket etmek
  4. [-le] Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak
  5. Bir film, oyun vb.nde rol almak
    • "Bütün rolleri, şahısların sesleri, tavırları, mimikleriyle tek başına oynamıştı." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. Film gösterilmek
    • "Bu akşam televizyonda hangi film oynuyor?"
  7. Tiyatro eseri sahneye konmak
    • "Birisi dedi ki bu iki perdelik bir oyun imiş, bitince ötekini oynayacaklarmış." (Memduh Şevket Esendal)
  8. Eşyanın herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek
    • "Birdenbire apartman kapısının oynadığını hissettim." (Peyami Safa)
  9. İnsan gerekli görevini yapacak hareketten yoksun olmak
    • "Hastanın bacağı oynamıyor."
  10. Sarsılmak, yeri değişmek
    • "Depremde yapı oynadı."
  11. Sporla ilgili çalışmalara katılmak
    • "Tenis oynamak."
  12. Müziğin gerektirdiği uyumlu hareketleri yapmak
    • "Ne oynadığı gazinonun ismini söyledi ne de danslarından bahsetti." (Refik Halit Karay)
  13. Büyük bir ustalık, beceri ve kolaylıkla bir işi yapmak
    • "Borsada istediği gibi oynuyordu fiyatlarla." (Necati Cumalı)
  14. Değişiklik göstermek
    • "Bunların fiyatı iki bin ile üç bin lira arasında oynar."
  15. [-le] Tehlikeye düşürmek
    • "Benim sağlığımla oynama."
  16. Oyalanmak, gereği gibi yapmamak, boşuna vakit geçirmek
  17. [-le] Rastgele yön vermek, aldatmak
    • "Talih bizimle oynuyor."
  18. [-le] Herhangi birine karşı önemsemeyici davranışlarda bulunmak
    • "Koca adamla oynamaya utanmıyor musun?"
  19. Tedirgin etmek, rahatsız edici davranışta bulunmak

TIRSMAK

  1. [-den] Ürkmek, korkmak, çekinmek

UYARMAK

  1. [-i] Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
    • "Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak
  3. Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak
  4. Öğütle yola getirmeye çalışmak
  5. Uyandırmak
    • "Demek oluyor ki iş dönüp dolaşıp büyük halk kitlelerini uyarmaya dayanıyor." (Haldun Taner)

AKLAMAK

  1. [-i] Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek
  2. Başarılı gösterilmek, değerli olarak nitelendirilmek
    • "Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır." (Necati Cumalı)

DONAMAK

  1. [-i] Süslemek, tezyin etmek

KARIMAK

  1. [nsz] Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak

UÇUŞMAK

  1. [nsz] Hep birlikte uçmak
    • "Hava gazı fenerinin ışığının uzayıp azaldığı yerlerde gölgeler uçuşur." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Havada gidip gelerek dolaşmak
    • "Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu." (Ömer Seyfettin)
  3. Kendini duyurmak

ATLAMAK

  1. [-den] Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak
    • "Duvardan atlamak. Hendekten atlamak."
  2. [-den] Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek biçimde kendini bırakmak
    • "Çukura atlamak."
  3. [-e] Binmek
    • "Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. [nsz] Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek
  5. [-i] Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek
  6. [-i] Sınıfı okumadan geçmek
    • "Birinci sınıfı atladı."
  7. Çıkmak, inmek
    • "Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu?" (Sait Faik Abasıyanık)
  8. [-de] Yanılmak, aldanmak

ABANMAK

  1. [-e] Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak
    • "Efendi, sen de ne üstüme abanıyorsun?" (Burhan Felek)
  2. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak
    • "Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı." (Refik Halit Karay)
  3. Güç vererek direnmek, bastırmak
  4. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak
  5. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak
    • "İki herif zavallıya abanıyorlar." (Ahmet Rasim)
  6. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak
  7. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak

YARAMAK

  1. [-e] Bir şey yararlı olmak, yarar sağlamak
    • "Kuru lafın işe yarayacağına hiç aklı ermedi." (Ömer Seyfettin)
    • "Ona iyilik yaramaz."
  2. Bir iş için uygun olmak, kullanılır olmak

OTARMAK

  1. [-i] Otlatmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü