Sonunda mak olan 11 harfli 891 kelime var. MAK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde mak olan kelimeler listesine ya da başında mak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAM
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOŞULLANMAK
-
-
[nsz]
Şartlara bağlı kalmak, şartlanmak
-
[nsz]
Şartlara bağlı kalmak, şartlanmak
- UZMANLAŞMAK
-
-
[nsz]
Uzman durumuna gelmek, uzman olmak
-
[nsz]
Uzman durumuna gelmek, uzman olmak
- YOSUNLANMAK
-
-
[nsz]
Yosun oluşmak, yosunla kaplanmak
-
[nsz]
Yosun oluşmak, yosunla kaplanmak
- DONDURULMAK
-
-
[nsz]
Dondurma işine konu olmak veya dondurma işi yapılmak
-
Beklemeye alınmak
-
Değişmez duruma getirilmek
- "İşçi ücretlerinin dondurulması."
-
[nsz]
Dondurma işine konu olmak veya dondurma işi yapılmak
- HASIRLANMAK
-
-
[nsz]
Hasırla döşenmek, üstü hasırla örtülmek
-
[nsz]
Hasırla döşenmek, üstü hasırla örtülmek
- PITIRDATMAK
-
-
[-i]
Pıtırtı çıkarmasına yol açmak
-
[-i]
Pıtırtı çıkarmasına yol açmak
- TATARLAŞMAK
- ...
- TEKRARLAMAK
-
-
[-i]
Yinelemek
- "Kar, çam ormanlarını kapladıkça tekrarlayıp durduğu mısraları, bir başkasıyla paylaşmak istemişti." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Yinelemek
- YAZIKLANMAK
-
-
[-e]
Üzülmek, acınmak, esef etmek, teessüf etmek
-
[-e]
Üzülmek, acınmak, esef etmek, teessüf etmek
- BUKAĞILAMAK
-
-
[-i]
Hayvanın ayağına bukağı takmak
-
[-i]
Hayvanın ayağına bukağı takmak
- CİYAKLATMAK
- ...
- MEŞRULAŞMAK
-
-
[nsz]
Meşru duruma gelmek
-
[nsz]
Meşru duruma gelmek
- BETONLAŞMAK
-
-
[nsz]
Beton durumuna gelmek
-
[nsz]
Beton durumuna gelmek
- BURUŞTURMAK
-
-
[-i]
Buruşuk duruma getirmek
- "Ebe hanım iğrenmiş gibi yüzünü buruşturdu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Buruşuk duruma getirmek
- MANTARLAMAK
-
-
[-i]
Aldatmak, yalan söylemek
-
[-i]
Aldatmak, yalan söylemek
- MIRILDANMAK
-
-
[nsz]
Alçak sesle kendi kendine bir şeyler söylemek
- "Bir hasta çocuk gibi mırıldanıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Alçak sesle şarkı söylemek
- "Eve dönünce yatakta uyuyuncaya kadar hep o şarkıları mırıldanıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Ancak yanındakinin duyabileceği bir biçimde konuşmak
- "Mescidin önünde mırıldanarak söylediğini açık olarak tekrarladı." (Tarık Buğra)
-
[nsz]
Alçak sesle kendi kendine bir şeyler söylemek
- DALGALANMAK
-
-
[nsz]
Üzerinde dalga oluşmak
- "Yüzünde belli belirsiz bir pembelik dalgalanmıştı." (Haldun Taner)
-
Renk, ton değiştirmek
-
Hareketli olmak, kıpırdamak
- "Yolun kenarlarında eğrelti otları tilki kürkü gibi dalgalanıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Üzerinde dalga oluşmak
- KANDIRILMAK
-
-
[nsz]
Kandırma işi yapılmak
-
[nsz]
Kandırma işi yapılmak
- SIĞIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Güçlükle sığdırmak
-
[-i]
Güçlükle sığdırmak
- AFYONLANMAK
-
-
[nsz]
Afyonlama işi yapılmak
-
[nsz]
Afyonlama işi yapılmak