Sonunda m olan 6 harfli 223 kelime var. M harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da başında m harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAHRUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yoksun
- "Esef olunur ki memleket, ilmî ehliyeti haiz, üstün insanlardan mahrumdu." (Samiha Ayverdi)
- "Servet, ondan mahrum olanların ahlaklarını bozmakta büyük bir amil değil midir?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Yoksun
- UZATIM
-
-
[isim]
Uzatma işi
- "Süre uzatımı."
-
[isim]
Uzatma işi
- HORTUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Filde ve bazı böceklerde boru biçiminde uzamış ağız veya burun bölümü
-
Genellikle plastikten uzun ve esnek boru
-
Hava veya suyun hızla dönüp sütun biçiminde yükselmesiyle oluşan, alanı dar bir fırtına çeşidi
-
[isim]
Filde ve bazı böceklerde boru biçiminde uzamış ağız veya burun bölümü
- TANDEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki kişilik bisiklet
-
İki kişilik yamaç paraşütüyle yapılan uçuş
-
Futbolda savunmanın gerisinde görev yapan oyuncunun arkasındaki tek kişi
-
Kürek sporunda ikişer kürek kullanılarak yapılan tekne yarışı kategorisi
-
[isim]
İki kişilik bisiklet
- ÇAĞRIM
-
-
[isim]
Yüksek bir sesin yetişebileceği kadar uzaklık
- "İki çağrım ötede bir pınar var."
-
[isim]
Yüksek bir sesin yetişebileceği kadar uzaklık
- MERKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yazılmış
-
Adı geçen, az önce anılan (kimse)
-
[sıfat]
Yazılmış
- HIMHIM
-
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- "Onu hımhım sanırsınız ama sonradan inatçı bir nezlenin tutsağı olduğunu anlarsınız." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Sesleri genizden çıkararak
- "Beni biraz hımhım konuşan fakat gözleri fıldır fıldır bir komiserin önüne götürdüler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- TEOREM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanıtlanabilen bilimsel önerme
-
Mantıksal usa vurma ile kanıtlanan önermenin veya özelliğin bildirimi
-
[isim]
Kanıtlanabilen bilimsel önerme
- PALDIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yük ve binek hayvanının, semer veya eyerinin ileri kaymasını önlemek için arka ayaklarının kaba etleri üzerinden geçirilen kayış
- "O başta: Kuskunu kopmuş eğerli düldüller. Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Yük ve binek hayvanının, semer veya eyerinin ileri kaymasını önlemek için arka ayaklarının kaba etleri üzerinden geçirilen kayış
- RIHTIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- "Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- TAŞİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Lekecilik
-
[isim]
Lekecilik
- TESLİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi sahibine verme
- "Şehir yağma edilmesin diye teslim olmasını bekliyor." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Emanet alınan bir şeyi sahibine geri verme
- "Pençesindeki nefis ve inatçı avın, gözyaşlarıyla teslim oluşundan sevindi." (Ömer Seyfettin)
- "Bu gülümseyişte önleyemediği bir hüzün, teslim bayrağını andıran bir şey vardı." (Tarık Buğra)
-
Bırakma, devretme, terk etme
- "Şehrin teslimi sırasında çok kan döküldü."
- "... oku da parmaklarını ısırsınlar, Sara'nın süsten ve fanteziden ibaret bir mahluk olmadığını teslim etsinler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
Teslim ol veya teslim oluyorum sözü
-
Gerçek olduğunu söyleme, doğrulama
-
Fasıl müziğinde peşrevin ve saz semaisinin her hanesi sonunda tekrarlanan parça
-
[isim]
Bir şeyi sahibine verme
- KAPLAM
-
-
[isim]
Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların bütünü, kapsam, şümul
- "Bütün insanlar, hayvanlar, bitkiler canlı kavramının kaplamı içine girerler."
-
[isim]
Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların bütünü, kapsam, şümul
- HELLİM
-
-
[isim]
Kıbrıs'ta yapılan bir çeşit beyaz peynir
-
[isim]
Kıbrıs'ta yapılan bir çeşit beyaz peynir
- TALYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 81, atom ağırlığı 204,39, yoğunluğu 11,85, 303 °C'de eriyen, fizik özellikleri bakımından kurşuna çok yaklaşan, tuzları ve birleşikleri zehirli bir element (simgesi Tl)
-
[isim]
Atom numarası 81, atom ağırlığı 204,39, yoğunluğu 11,85, 303 °C'de eriyen, fizik özellikleri bakımından kurşuna çok yaklaşan, tuzları ve birleşikleri zehirli bir element (simgesi Tl)
- IŞITIM
-
-
[isim]
İçine yağ konularak ucundaki fitil sayesinde ışık elde edilen kandil
-
[isim]
İçine yağ konularak ucundaki fitil sayesinde ışık elde edilen kandil
- PERÇEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı
-
Yele
- "At perçemi."
-
Kâkül
- "Selma alnına düşen bir perçemi eliyle kaldırıyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Başlarını tıraş edenlerin tepede bıraktıkları saç tutamı
- YAMYAM
-
-
İnsan eti yiyen (kimse)
-
Yabani, vahşi
- "Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela." (Mehmet Akif Ersoy)
-
İnsan eti yiyen (kimse)
- ATILIM
-
-
[isim]
Atılma işi
-
İleri atılma
-
Hızla ilerleme, hamle, savlet
-
Sayı kazanmak amacıyla yapılan atılış, hücum
-
Herhangi bir konuda ilerleme çabası, hamle
-
[isim]
Atılma işi
- NAPALM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yangın bombalarının doldurulmasında kullanılan, alüminyum veya sodyum palmitatla kıvamlaştırılmış madde
-
[isim]
Yangın bombalarının doldurulmasında kullanılan, alüminyum veya sodyum palmitatla kıvamlaştırılmış madde