Sonunda m olan 5 harfli 324 kelime var. M harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da başında m harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HAKİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bilge
  2. Her şeyi bilen (Tanrı)

ALLEM

  1. [isim] "Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak" anlamıyla allem etmek kallem etmek deyiminde geçen bir söz
    • "İhtiyarın üç aylıkları aldığı günler çıkagelir, allem edip kallem edip zavallının yarı maaşını çarpar kaçar." (Haldun Taner)

HACİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk, oylum, cirim, sıygı

DURUM

  1. [isim] Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon
    • "Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Duruş biçimi, konum
  3. Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri
  4. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl
    • "Yalın durum. Belirtme durumu. Kalma durumu."

SPAZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Özellikle kalp ve diz kaslarının elde olmadan kasılması

TAKIM

  1. [isim] Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
  2. Meslek, davranış, durum vb. yönlerden birbirine uyan kimselerin oluşturduğu topluluk
    • "Memur takımından olduğumuzdan böyle evlerde oturamazdık, daha doğrusu alışkın değildik." (Muammer İzgü)
  3. Görev bakımından birbirini tamamlayan kimselerin topluluğu, grup, ekip, trup
    • "Orta oyunu takımı."
  4. Birbirini tamamlayan şeylerin tümü
    • "Kadın kahve takımlarını alıp çıktı." (Necati Cumalı)
  5. Sigara ağızlığı
  6. Aşağılayıcı ve küçümseyici anlamda topluluk
    • "Anlaşıldı, Sabit Bey ağabey takımı, Sinekli Bakkal Sokağı'ndan geçerken artık sağa sola bakmaz, kimseye omuz vurmaz oldu." (Halide Edip Adıvar)
  7. Benzer, gibi
    • "... bu takım düşünceler arasında, dün sütçüye verilen paranın üstünün eksik geldiğini de hatırlıyor." (Memduh Şevket Esendal)
  8. Bölüğü oluşturan birliklerden her biri
    • "Bu binayı merkez taburundan bir takım bekleyecek." (Ömer Seyfettin)
  9. Canlıların bölümlendirilmesinde familya ile sınıf arasında yer alan, yakın benzerlikler gösteren organizmaların oluşturduğu birlik
  10. Bir filmin çevriminde görüntüleri alma, aydınlatma, ses alma gibi belli başlı çalışmaları yapmak için gerekli en küçük teknikçiler topluluğu
  11. Bir oyunda sahaya çıkan belli kuruluşlara bağlı oyuncular topluluğundan her biri
  12. Birlikte oynayan, kazanmak için birlikte çalışan sporcu topluluğu

TOHUM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane
  2. Soy sop, döl, nesil, sülale
    • "Tohumu kurudu."
    • "Şimdi saçlarının tepeden döküldüğüne bakarak üzülüyor, arada bir, tohuma kaçıyoruz artık diye hayıflandığı da oluyordu." (Haldun Taner)
  3. Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey
    • "Ruhuna ve hafızasına serpilen bu tohumlar onda zamanla çiçeklerini açar ve meyvelerini verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Spermatozoit

KESİM

  1. [isim] Kesme işi
  2. Bölüm, parça, kısım, sektör
    • "Vatan hizmeti her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin silahlı kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği ... kanunla düzenlenir." (Anayasa)
  3. Bölge
  4. Kesme zamanı
    • "Ders kesimi."
  5. İşaretlenmiş belli yer
    • "Gemi, su kesiminin üstünden yaralandı."
  6. Terzinin belli bir ölçü ve örneğe göre kumaşa biçim verme işi, fason
  7. Hazineye ait herhangi bir gelirin belli bir bedel karşılığı keseneğe verilmesi, mukataa
  8. Boy bos, endam
  9. Pazarlık, anlaşma

SAĞIM

  1. [isim] Sağma işi
  2. Süt veren hayvan
    • "Onun epey sağımı var."

ÜĞRÜM

  1. [isim] Çoğunlukla ayın neden olduğu, yerin dönme ekseninin yaptığı koni hareketindeki dönemsel salınım, nütasyon

SANEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Put
  2. Çok güzel kadın

DONAM

  1. [isim] Bir evin kapı, pencere, tavan, döşeme vb. bölümleri
  2. Gemi ve sandalların donanımları
    • "Ayşe'yse köyün önünden geçen kayıkların teknelerini, yelkenlerini, donamlarını hep ezbere bilirdi." (Halikarnas Balıkçısı)

DÖNÜM

  1. [isim] Dönme işi
    • "Ne güzel bir fikir dönümünü işaret eden bir heves!" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. 1000 m² 'lik bir alan ölçüsü
    • "Demek dişini sıkarsa on sene sonra on beş dönüm tarlası, dört ceviz ağacı olacaktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Tekrarlanan belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması
    • "Yıl dönümü. Gün dönümü."
  4. Gidip gelme ile yapılan bir işin her seferi
  5. Eni boyu kırkar mimar arşını olan alan ölçüsü

KÖSEM

  1. [isim] Kösemen
    • "Kösem koyun."

HİKEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hikmetler

ILGIM

  1. [isim] Serap

SUSAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Susamgillerden, sıcak bölgelerde yetişen küçük bir bitki (Sesamum indicum)
  2. Bu bitkinin yağ çıkarılan, öğütülerek tahin elde edilen ve simit vb.nin üzerine serpilen küçük sarımtırak tohumu
  3. Süsen

ÇİZİM

  1. [isim] Çizme işi
  2. Çizilerek oluşturulmuş biçim
  3. Bir şeklin belli bir kurala göre cetvel ve pergel yardımıyla çizilmesi işi

KATIM

  1. [isim] Katma işi
    • "Koç katımı."

LOKUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp veya dikdörtgen biçiminde kesilen şekerleme, kesme, latilokum
    • "Üsküdar'a gider iken bir mendil buldum / Mendilimin içine lokum doldurdum." (Halk türküsü)
  2. Dinamit lokumu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü