Sonunda m olan 5 harfli 324 kelime var. M harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da başında m harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖRÜM

  1. [isim] Görme yetisi
    • "Trahom hastalığı, tedavi edilmezse görümü yok etmeye kadar varabilir."

HAMAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam
    • "Banyosuz, duşlu, avuç içi gibi bir aralıktı hamam." (Oktay Rifat)
    • "Bugün deniz hamam gibidir değil mi?" (Burhan Felek)
  2. Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer

MAKAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mevki, kat, yer
    • "İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Klasik Türk müziğinde bir müzik parçası veya şarkının işleniş biçimi

ÖZLEM

  1. [isim] Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür
    • "Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." (Atilla İlhan)
    • "Mustafa Kemal Paşa, özlemini çektiği bir yuvaya kavuşmuştur." (Haldun Taner)

UKNUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hipostaz

BETİM

  1. [isim] Betimleme işi, betimleme
  2. Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya yazı, tasvir

ESHAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Paylar, hisseler
  2. Borç alınan bir paranın belirli zamanda ödeneceğini gösteren senetler
    • "Bunlar çok sağlam hatta en sağlam devlet eshamından sayılır." (Ercüment Ekrem Talu)

DÖNEM

  1. [isim] Belli özellikleri olan zaman parçası, devre, devir, periyot
    • "Otuz yedi yaş bana bitmez tükenmez bir dönem gibi geldi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir çağ içinde belli özellikleri olan sınırlı süre
    • "Meşrutiyet dönemi."
  3. Yasama meclisinin iki seçilişi arasındaki zaman süresi, devre
  4. Yarıyıl
    • "Kış dönemi sınavları."

DEVAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sürme, sürüp gitme, kesilmeme, bitmeme
    • "Bu teftiş üç gün üç gece devam etti." (Haldun Taner)
    • "Gençler, cesaretimizi takviye eden ve devam ettiren sizsiniz" (Atatürk)
  2. Bir yere belli bir amaçla, gereken zamanlarda gitme
    • "Devam zorunludur."
    • "Falanca kahveye mütekait memurlar devam eder." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. Ek, parça
  4. [ünlem] "Kesme, sürdür" anlamında kullanılan bir söz

DEİZM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tanrı'yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, Tanrı için başka herhangi bir güç ve nitelik tanımayan, vahyi reddeden görüş, neden tanrıcılık

İÇLEM

  1. [isim] Bir kavramın çağrıştırdığı kapsama giren niteliklerin veya taşıdığı özelliklerin bütünü, tazammun
    • "Kuş sözcüğü bize canlı, havada uçan ve öten bir varlık anlatır; şu hâlde canlılık, uçuculuk ve ötücülük kuş kavramının içlemine giren niteliklerdir. Kartal, kırlangıç, tavuk ve öbür kuşlar ise birer kuş cinsi olduklarından bunun içlemini oluştururlar."
  2. Bir nesnenin içeriğini oluşturan şey
    • "Onları gözünde büyüterek bilmem hangi gizli dinin esrarlı yasakları gibi gören, içlemlerini ve niteliklerini değiştiren benim." (Atilla İlhan)

SIRIM

  1. [isim] Bazı işlerde sicim yerine kullanılan, sicim kalınlığında, ince ve uzun, esnek deri parçası
    • "Şimdi, altmışını geçmiş olmasına rağmen, sırım gibi bir vücudu vardı." (Reşat Nuri Güntekin)

BADEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Badem ağacı
  2. Bu ağacın yaş veya kuru yenilen yemişi

DİRİM

  1. [isim] Hayat, yaşam
    • "Ölüm, burada, bir sanatçının büyüsüyle yeniden dirime dönüşüyor." (Selim İleri)
  2. Yaşama gücü

EYLEM

  1. [isim] Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon
    • "Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilmez." (Anayasa)
    • "Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz." (Anayasa)
  2. Bir durumu değiştirme veya daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası
    • "Eyleme beraber girersiniz, siz sonuca ulaşmayı düşünürsünüz, onlar ulaşmadan paylaşmayı." (Atilla İlhan)
  3. Fiil

MADEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] "Değil mi ki, -diği için, -diğine göre" anlamlarında sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlayan bir söz, mademki
    • "Bakma sen madem tanıdıkmış, bulur bir çaresini." (Çetin Altan)

MÜHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Önemli
    • "Sivas'tan yükseltilen bu sedanın düşmanlar için ne kadar kuvvetli ve mühim olduğu takdir buyrulur." (Atatürk)

TADIM

  1. [isim] Tadına bakmak için bir şeyden ağza alınan miktar
  2. Tat alma yetisi

GİZEM

  1. [isim] Sır

İKRAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Konuğu ağırlama
    • "Köylerinde bize her zaman portakalların en olmuşunu, şarapların en eskisini ikram ettiler." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Mal müdürü, vergi kâtibi, evkaf memuru gibi her zaman işinin düşeceği nüfuzlu adamlarla senli benli konuşur, odalarına uğradıkça başköşede ikram görürdü." (Refik Halit Karay)
  2. Bir şeyi armağan olarak verme, sunma
    • "Üstat, bunların ikram olduğunun farkında değildi." (Çetin Altan)
  3. Alışverişte satıcının alıcıya yaptığı indirim
  4. Sunulan şey
    • "Konuklarına ikramları çoktu."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü