Sonunda m olan 3 harfli 49 kelime var. M harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da başında m harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı
  2. Biten bir yazının altına konulan işaret
    • "Bu lafıma mim koy dedi Sabri Bey." (Atilla İlhan)

KAM

  1. [isim] Şaman

SAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çölde esen rüzgâr, sam yeli

HEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için "özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki" anlamlarında kullanılan bir söz
    • "Hem ne lüzum var? Hem siz karışamazsınız."
    • "Ankara'yı sever misin? -Hem de nasıl."
  2. Açıklayıcı nitelikte olan ikinci cümleyi birinciye bağlayan bir söz
    • "Gidiyor hem koşarak gidiyor. Güzel hem pek güzel! Sıcak hem ne sıcak!"

ŞAM
...
NOM

  1. [isim] Eski Mısır'da şehir devleti

ZEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi

LİM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük limon

BOM

  1. [isim] Bir çeşit kumar
    • "Akşamları Atpazarı'na bakan Altındiş'in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi." (Sait Faik Abasıyanık)

KİM

  1. [zamir] "Hangi kişi?" anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir soru sözü
    • "Bunu kim söyledi?"
    • "Kim sesini çıkarırsa karşısında beni bulur." (Halit Ziya Uşaklıgil)
    • "Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında / Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında." (Cahit Sıtkı Tarancı)
    • "Bambu ağacından takım kim, ben kim?" (Haldun Taner)

MUM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir fitilin üzerine erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülüp genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
    • "Kandil geceleri bu velilerin yerleri mumlarla donanırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Öteki çocuklar mum kesilmişler, sahte bir sessizlikle birer disiplin modeli olmuşlardı." (Çetin Altan)
    • "Kısacası, böyle bir komşuyu mumla arasa bulamayacaktır." (Tarık Buğra)
  2. Bal mumu
    • "O bu işe çoktan mum olmuştur ama kendini naza çekiyor."
  3. Işık şiddeti birimi, kandela
  4. Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler
    • "En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur."

NEM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Havada bulunan su buharı
  2. Hafif ıslaklık, rutubet

RAM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan
    • "İlk defa huzuruna çıkan herhangi bir kadını derhâl sersemletiyor, iradesini elinden alıp kendine ram ediveriyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Onun şekillerine ve anatomisine ram olmayı kendime bir zillet addederim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TEM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Tema

ÇİM

  1. [isim] Buğdaygillerden, bahçelerin, yol kenarlarının ve parkların yeşillendirilmesinde yararlanılan çok yıllık bitki (Lolium)
  2. Yeşilliği bol olan yer

TÜM

  1. [isim] Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
    • "Parasının tümünü kaybetti."
  2. [sıfat] Yarım olmayan, bütün, eksiksiz

ROM

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla elde edilen alkollü sert içki

DAM

  1. [isim] Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm
    • "Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Damdan düşer gibi birdenbire söyleyecek, açacak olursam itiraz eder." (Mahmut Yesari)
  2. Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi
    • "Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti." (Nabizade Nazım)
  3. Tutukevi
  4. Ahır
    • "At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı." (Halide Edip Adıvar)

KUM

  1. [isim] Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
    • "Çocuklar kumdan bir fırın yaparak oynuyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
  3. Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler

NİM

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Yarı
    • "Nim resmî."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü