Başında m olan 6 harfli 529 kelime var. M harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında m bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAĞAZA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Büyük dükkân
    • "Mahmutpaşa'da bir manifatura mağazası işletiyor ve ayrıca iyi iş yapan bir düğme fabrikasının da yarı yarıya sahibi bulunuyordu." (Haldun Taner)
  2. Eşya ve azık deposu

MALAMA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Samanla karışık tahıl

MEVLUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mevlit
  2. Yeni doğmuş çocuk

MONİST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Tekçi

MÜBREM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok gerekli olan, kaçınılmaz, vazgeçilmez

MATİNE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gündüz gösterimi
    • "Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim." (Behçet Necatigil)

MESANE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İdrar torbası

MEVSUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belgeye dayanan, doğru, doğruluğuna güvenilen, sağlam

MEYDAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alan, saha
    • "Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." (Ömer Seyfettin)
    • "Bu hareket, daha ileride kim bilir ne boğuşmalara meydan açacaktır?" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ona ağız açmaya meydan bırakmadım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bu beladan kurtulabilmek için bir çare düşünmeye meydan kalmadan Ali, bir gece kasabaya girdi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
    • "Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
    • "Askerlikte hasta olduğu meydana çıktı."
    • "Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler ... dışında kişinin yaşama hakkına ... dokunulamaz." (Anayasa)
  3. Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
    • "Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu." (Ömer Seyfettin)
    • "Altınyaprak Şirketi bizim son ekmek kapımızdı, bundan sonra iş bulabileceğim şüpheli, kardeşlerim daha meydana çıkmış sayılmaz." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Fırsat, imkân veya vakit
  5. Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer

MAHMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
  2. Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan
  3. Süzgün, dalgın bakışlı (göz)

MARAZA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık
    • "İkinci yarıda herkesin dili bir karış dışarı çıktığı, maraza aradığı, çamurlaştığı zaman, seninki, oyuna yeni girmiş gibi terütaze koşar durur." (Haldun Taner)
  2. Anlaşmazlık, çekişme, kavga

MECZUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tanrı aşkıyla aklını yitirmiş kimse
  2. Aklını yitirmiş, deli, sapık
    • "Bunlardan başka köyün iki meczubu, bir cücesi vardır." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MERGUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Sevilip aranan, istenilen, beğenilen
    • "Böyle altı erkekli, iki kadınlı bir mecliste, kadınların en güzeli pek nadir ve merguptur." (Peyami Safa)

MADRUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Dövülmüş (kimse)
  2. [isim] Çarpılan

MAZBUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ele geçirilmiş, zapt edilmiş
  2. Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş
  3. Unutulmamış, hatırda kalmış
  4. Düzenli, düzgün, beğenilen
    • "Bunlar arasında aklı başında, mazbut devlet adamları da vardı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  5. Doğa olaylarından etkilenmeyecek biçimde korunmuş olan (yapı)

MECLİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için yapılan toplantı
    • "Nihayet bir akşam bütün ihtiyarlar, kadın erkek meclis kurar, ahenge başlarlarmış." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bu toplantının yapıldığı yer, şûra
  3. Bir konuyu konuşmak veya görüşmek için bir araya gelmiş kimseler topluluğu
    • "Yemekten sonra meclis gruplara ayrılmıştı." (Peyami Safa)
  4. Dostlar toplantısı
    • "Meclisi aranan, hoşsohbet, coşkulu, şair ruhlu bir insandı." (Haldun Taner)

MEYANE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

MİNELİ

  1. [sıfat] Mine ile bezenmiş
    • "Enfiyesini, üstü mineli bir kukadan çekerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

MAYALI

  1. [sıfat] İçine maya karıştırılmış
  2. Maya ile ekşiyip kabarmış
  3. [isim] Daire şeklinde açılan mayalanmış hamurun, sac veya fırında pişirilmesiyle elde edilen ekmek

MEZMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Makamla okunan Zebur suresi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü