Başında m olan 4 harfli 85 kelime var. M harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da sonu m harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında m bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MİNK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Vizon

MARS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tavlada oyunculardan birinin, karşı taraf pul toplamaya başlamadan bütün pullarını toplayıp oyunu bitirerek iki sayı kazanması
    • "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
    • "İkinci oyunda beni mars etti, mantığımı ya da mantıksızlığımı kavramıştı çünkü." (Tomris Uyar)

MARN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çok ince taneli kil minerallerinden ve kalsitin değişik oranlardaki karışımından oluşan tortul kayaç, pekmez toprağı

MEGA
...
MÜLK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal
  2. Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı
  3. Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
    • "Adalet mülkün temelidir."

MUÇO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde çalışan küçük yaştaki tayfa yamağı, miço
  2. Meyhaneci çırağı

MAZI

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Servigillerden, yaprakları almaşık ve küçük pullar biçiminde, gövdesi düz olan, dipten dallanan bir süs bitkisi (Thuya)
  2. Hayvansal ve bitkisel asalakların bitkilerde oluşturduğu ur

MUİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Okullarda çocukları çalıştırmakla görevli kimse, öğretmen yardımcısı

MİAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin yapılması için tanınan süre
    • "Bakkalın veresiyeyi kestiği bir gün, artık bu işin miadı geldiğine kanaat ederek satış hususunda ısrar edecek olmuş." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bir şeyin yerine yenisinin verilebilmesi için kabul edilmiş bulunan süre, kullanma süresi
    • "Asker ayakkabısının miadı altı aydır."

MİSK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Asya'nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın karın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu madde
  2. Mis

MAİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Eğilimi olan
    • "Şu kışlanın kapısına / Mail oldum yapısına" (H. Türküsü)
  2. Eğik
  3. Benzeyen, andıran

MART

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Yılın otuz bir gün süren, üçüncü ayı

MENİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erkeklerin cinsel organından salgılanan madde, er suyu, bel, atmık, dikel, sperm, sperma

MURT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Mersin ağacının yazın olgunlaşan, bezelye büyüklüğünde, morumsu siyah, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi
    • "Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız ya çok zengin ya da tanınmış bir aileye mensup olmalıydı." (Orhan Kemal)

MÜGE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnci çiçeği

MEŞK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği
    • "Her sabah saatlerce keman meşk ederek yanık birtakım havalar çalarmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti." (Halide Edip Adıvar)
  2. Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması
  3. Yazı veya müzik dersi

MEME

  1. [isim] Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
    • "Genç kadın arkasını dönerek göğsünü açtı ve özenle meme vermeye başladı." (Aka Gündüz)
  2. Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü
    • "Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu." (Rıfat Ilgaz)
  3. Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı
    • "O, sağ elinin parmaklarını bükerek kulak memesinin altına koymuş, ağzı açıktı." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı
    • "Tüfek memesi."
  5. Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer

MUAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bağışlanmış, affedilmiş
    • "Askerlikten muaf tutuldu."
  2. Ayrı tutulmuş, ayrıcalık tanınmış
  3. Özgür, serbest

META

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mal, ticaret malı
  2. Sermaye
    • "Batıdan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

MİKA

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Püskürük ve başkalaşmış kayalar içinde bulunan, alüminyum silikat ile potasyumdan oluşmuş, yapraklar durumunda ayrılabilen, ateşe dayanıklı parlak bir mineral, evren pulu
  2. [sıfat] Bu mineralden yapılmış olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü