Başında müc olan 25 kelime var. Müc ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde müc olan kelimeler listesine ya da sonu müc ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında müc bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MÜCADELECİLİK, MÜCEVHERCİLİK
MÜCELLİTHANE
MÜCELLİTLİK
MÜCADELECİ, MÜCAHİTLİK, MÜCEVHERAT, MÜCEVHERCİ
MÜCADELE, MÜCAHEDE, MÜCEHHEZ, MÜCELLİT, MÜCERREP, MÜCERRET, MÜCESSEM, MÜCEVHER
MÜCAHİT, MÜCAMAA, MÜCAVİR, MÜCAZAT, MÜCELLA
MÜCBİR, MÜCMEL, MÜCRİM, MÜCVER
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜCEVHERCİLİK
-
-
[isim]
Mücevhercinin işi, kuyumculuk
-
[isim]
Mücevhercinin işi, kuyumculuk
- MÜCADELECİLİK
-
-
[isim]
Mücadeleci olma durumu
-
[isim]
Mücadeleci olma durumu
- MÜCELLİTHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ciltevi
-
[isim]
Ciltevi
- MÜCELLİTLİK
-
-
[isim]
Ciltçilik
-
[isim]
Ciltçilik
- MÜCEVHERCİ
-
-
[isim]
Kuyumcu
-
[isim]
Kuyumcu
- MÜCEVHERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mücevherler
-
[isim]
Mücevherler
- MÜCAHİTLİK
-
-
[isim]
Mücahit olma durumu
-
[isim]
Mücahit olma durumu
- MÜCADELECİ
-
-
[isim]
Mücadele etmeyi seven, savaşımcı
-
[isim]
Mücadele etmeyi seven, savaşımcı
- MÜCADELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çalışma, savaş
-
Herhangi bir amaca erişmek, bir kuvvete karşı koyabilmek için bir kişi veya topluluğun güçlü, sürekli çabası, savaşım
- "Bu İslam merkezinde içten içe bir yığın mücadele vardı." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çalışma, savaş
- MÜCERREP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Denenmiş, sınanmış
-
[sıfat]
Denenmiş, sınanmış
- MÜCAHEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çalışma, gayret
-
Allah yolunda savaşma
-
[isim]
Çalışma, gayret
- MÜCERRET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Soyut
- "Bir nevi mücerret şiir demek olan tekerlemeleri dinlemek ister." (Asaf Halet Çelebi)
-
Evlenmemiş, bekâr
- "Yavrum, gençsin, dilbersin, mücerretsin." (Sermet Muhtar Alus)
-
Katışık ve karışık olmayan
-
[isim]
Yalın durum
-
Soyut
-
[sıfat]
Soyut
- MÜCEVHER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- "Sevdiği kadını mücevherler ve pırlantalara gark eden çılgın ve müsrif fakat zevk sahibi bir âşık..." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Değerli süs eşyası
- MÜCELLİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ciltçi
-
[isim]
Ciltçi
- MÜCESSEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cisim durumunda olan
-
Soyut kavramlar için somut bir varlıkta tam olarak belirmiş olan
-
[sıfat]
Cisim durumunda olan
- MÜCEHHEZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Donanmış
- "Ama asıl tüm ulus çocuklarının bu kafa disiplini ile mücehhez olması gerek." (Haldun Taner)
-
Hazırlıklı, hazırlanmış
-
[sıfat]
Donanmış
- MÜCAZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İşlenen bir suçtan ötürü ceza verme
- "Her şeyde mükâfatla mücazatı, tatlıyla acıyı muvazene ederdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
İşlenen bir suçtan ötürü ceza verme
- MÜCAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal ülküler uğruna savaşan kimse, alperen
-
[isim]
Kutsal ülküler uğruna savaşan kimse, alperen
- MÜCAMAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunma
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunma
- MÜCELLA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Parlatılmış, parlak
- "Mücella mermer tezgâhın sathında hafif bir çizgi bile yoktu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Parlatılmış, parlak