Başında müş olan 33 kelime var. Müş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde müş olan kelimeler listesine ya da sonu müş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında müş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MÜŞARÜNİLEYH, MÜŞKÜLLEŞMEK, MÜŞKÜLPESENT
MÜŞKÜLLEŞME
MÜŞAVİRLİK, MÜŞKÜLATLI, MÜŞTEMİLAT, MÜŞTEREKEN
MÜŞABEHET, MÜŞAREKET
MÜŞAHEDE, MÜŞAHHAS, MÜŞAVERE, MÜŞEBBEH, MÜŞEKKEL, MÜŞERREF, MÜŞEVVEŞ, MÜŞEVVİK, MÜŞİRLİK, MÜŞKÜLAT, MÜŞTEREK
MÜŞABİH, MÜŞAHİT, MÜŞAVİR, MÜŞKÜLE, MÜŞTEHİ, MÜŞTEKİ, MÜŞTERİ
MÜŞFİK, MÜŞKÜL, MÜŞRİK, MÜŞTAK
MÜŞİR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜŞARÜNİLEYH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Adı geçen, adı anılan kişi
-
[isim]
Adı geçen, adı anılan kişi
- MÜŞKÜLPESENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Güçbeğenir
-
Bir işi yapmamak için türlü bahaneler uyduran
-
[sıfat]
Güçbeğenir
- MÜŞKÜLLEŞMEK
-
-
[nsz]
Müşkül duruma girmek, güçleşmek, zorlaşmak
- "Fırkayı kurmak son derece müşkülleşir." (Atilla İlhan)
-
[nsz]
Müşkül duruma girmek, güçleşmek, zorlaşmak
- MÜŞKÜLLEŞME
-
-
[isim]
Müşkülleşmek işi veya durumu
-
[isim]
Müşkülleşmek işi veya durumu
- MÜŞTEMİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eklentiler
-
[isim]
Eklentiler
- MÜŞAVİRLİK
-
-
[isim]
Danışmanlık
-
[isim]
Danışmanlık
- MÜŞKÜLATLI
-
-
[sıfat]
Güçlüğü olan, zorluk içinde olan
- "Hey Allahım, ben ne müşkülatlı mevkide kalmışım şimdi..." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Güçlüğü olan, zorluk içinde olan
- MÜŞTEREKEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ortaklaşa, birlikte, el birliğiyle
- "Eğer o razı olmazsa masrafı müştereken veririz." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Ortaklaşa, birlikte, el birliğiyle
- MÜŞAREKET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaklık, ortaklaşma
-
İşteş çatı
-
[isim]
Ortaklık, ortaklaşma
- MÜŞABEHET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki şey arasında benzerlik, benzeşlik
-
[isim]
İki şey arasında benzerlik, benzeşlik
- MÜŞAHHAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Somut, konkre
- "Bazen hayalim daha müşahhas olur, tanıdığım İstanbul sebillerini, mahallemizin küçük ve fakir süslü çeşmesini görür gibi olurdum." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Somut, konkre
- MÜŞİRLİK
-
-
[isim]
Mareşallik
-
[isim]
Mareşallik
- MÜŞEKKEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Biçim verilmiş
-
İri, gösterişli
-
[sıfat]
Biçim verilmiş
- MÜŞAHEDE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görme
- "Burada, bir hakikati beraber müşahede etmeliyiz." (Atatürk)
-
Gözlem
-
[isim]
Görme
- MÜŞTEREK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ortak
- "Müşterek mal."
-
Birlikte
- "Bu işte her ikiniz de müştereksiniz."
-
Ortaklaşa, el birliğiyle yapılan veya hazırlanan
- "Müşterek idare."
-
[sıfat]
Ortak
- MÜŞEVVEŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belirsiz, karışık, düzensiz
-
[sıfat]
Belirsiz, karışık, düzensiz
- MÜŞAVERE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışma, danış
-
[isim]
Danışma, danış
- MÜŞKÜLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- "Görüyorsunuz ki cevap vermekte müşkülat çekiyorsunuz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Güçlük, güçlükler, zorluklar
- MÜŞEVVİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arzusunu çoğaltan, isteğini artıran
-
Ayartan, kışkırtan, önayak olan
- "Mukavemet müşevviklerine itibar etmeyiniz, felaket getirir." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Arzusunu çoğaltan, isteğini artıran
- MÜŞEBBEH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen
-
[sıfat]
Bir şeyle arasında benzerlik bulunan, benzetilen