Sonunda lık olan 7 harfli 152 kelime var. LIK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lık olan kelimeler listesine ya da başında lık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KIL

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ADAKLIK

  1. [isim] Adak adanan yer
  2. [sıfat] Adak olarak ayrılmış (hayvan)

ASMALIK

  1. Asma için ayrılmış (yer veya toprak)

ATÇILIK

  1. [isim] Atçı olma durumu

BACILIK

  1. [isim] Bacı olma durumu

PAPALIK

  1. [isim] Papanın makamı veya görevi
  2. Başında papanın bulunduğu siyasi ve dinî kurum

UFAKLIK

  1. [isim] Ufak olma durumu
  2. Küçük çocuk
  3. Bozuk para
  4. [ünlem] Çocuklar için kullanılan bir seslenme sözü
  5. Bit

AVCILIK

  1. [isim] Avcı olma durumu veya işi

ARKALIK

  1. [isim] Sırt dayamaya yarayan yer
    • "Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı." (Tarık Buğra)
  2. Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, arkalıç
  3. Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir tür kısa hırka

HIRTLIK

  1. [isim] Sersemlik, budalalık, ahmaklık

LALALIK

  1. [isim] Lala olma durumu veya lalanın görevi
    • "Onlara da lalalık galiba bize düştü." (Halide Edip Adıvar)

DADILIK

  1. [isim] Dadı olma durumu veya dadının yaptığı iş
    • "Elli yaşlarında bir adam, konaklarda dadılık eden bir kadının erkeğidir." (Memduh Şevket Esendal)

DAYILIK

  1. [isim] Dayı olma durumu
  2. Kayırıcılık
  3. Kabadayılık, külhanbeylik

ALINLIK

  1. [isim] Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
  2. Yapılarda cephe süsü

UZAKLIK

  1. [isim] Uzak olma durumu, ıraklık
    • "Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe

KARALIK

  1. [isim] Kara olma durumu
  2. Karaya çalan leke

AÇIKLIK

  1. [isim] Açık olma durumu, aleniyet
  2. Uzaklık, mesafe
  3. Bitki örtüsü olmayan, çıplak yer
  4. Boş ve geniş yer
  5. Bir yerin uzaklara kadar bakılabilecek ve bakanın içinde ferahlık doğuracak durumda olması
    • "Kırlardaki açıklık insanı dinlendirir."
  6. Gerçeği olduğu gibi yansıtma durumu
    • "Demokrasi bir açıklık rejimidir."
  7. Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk, vuzuh
    • "Reşat Nuri'nin anlatımında açıklık vardır."
  8. Dürbün, fotoğraf makinesi vb. optik araçlarda ağız çapı, ışığın girebildiği delik

ALIKLIK

  1. [isim] Alık olma durumu veya alıkça bir iş, belahat

KARILIK

  1. [isim] Kadın olma durumu
  2. Evli kadının kocasına göre olan durumu veya görevi

AĞIRLIK

  1. [isim] Ağır olma durumu
    • "Taşın ağırlığı."
    • "Yükün ağırlığı."
    • "Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, iyilikten başka bir şey yapmaz." (Ömer Seyfettin)
    • "Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz." (Ayşe Kulin)
  2. Değerli olma durumu
    • "Hediyenin ağırlığı."
    • "Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Ağırbaşlılık
    • "Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi."
  4. Tehlikeli olma durumu
  5. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
    • "Havanın ağırlığı."
  6. Sıkıntı
  7. Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalın
  8. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
  9. Yük, külfet
    • "Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır."
  10. Takı
    • "Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti."
  11. Sorumluluk
    • "Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."
  12. Etki, baskı, güçlük
  13. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
    • "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli." (Atilla İlhan)
  14. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
  15. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
  16. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
    • "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu." (Aka Gündüz)
  17. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
    • "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum." (Falih Rıfkı Atay)
  18. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke
  19. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori

HALALIK

  1. [isim] Hala olma durumu, bibilik

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü