Sonunda lık olan 6 harfli 63 kelime var. LIK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lık olan kelimeler listesine ya da başında lık olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KIL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞAHLIK
-
-
[isim]
Şah olma durumu
-
Afgan ve İran hükümdarlığı
-
Bir kimsenin saltanat dönemi
-
[isim]
Şah olma durumu
- KAVLIK
-
-
[isim]
İçine genellikle kav konulan torba veya kap
-
[isim]
İçine genellikle kav konulan torba veya kap
- ATALIK
-
-
[isim]
Ataya yakışır davranış, babalık
-
[isim]
Ataya yakışır davranış, babalık
- ÇARLIK
-
-
[isim]
Çar olma durumu
-
Çarın yönetiminde bulunan devlet
- "Rusya'da çarlık devrilmişti." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Çar olma durumu
- ARALIK
-
-
[isim]
İki şey arasındaki açıklık, mesafe
- "İki masa arasında bir metre aralık var."
-
Sıra, vakit
- "O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış savuşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Uygun, elverişli durum, fırsat
-
Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor
-
Yılın otuz bir gün süren, son ayı, ilk kânun, kânunuevvel
-
Ayakyolu
-
Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas
-
[sıfat]
Yarı açık, tam kapanmamış
-
Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre
-
Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık
-
Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk
- "Portenin beş çizgisi arasında dört aralık vardır."
-
Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık
-
[isim]
İki şey arasındaki açıklık, mesafe
- ODALIK
-
-
[isim]
Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
- "Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi." (Burhan Felek)
-
Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal
- "Rahmetli bilmem ne paşanın odalığı imiş." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
- KAKLIK
-
-
[isim]
Kaya ve ağaç oyuklarında su birikintisi
-
[isim]
Kaya ve ağaç oyuklarında su birikintisi
- ARILIK
-
-
[isim]
Temizlik
-
Katışıksızlık
-
Günahsızlık
- "Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü." (Tahsin Yücel)
-
[isim]
Temizlik
- LAZLIK
- ...
- AĞALIK
-
-
[isim]
Ağa olma durumu
-
Cömertlik
- "Ağalığını ve eşraflığını hiç unutmamıştı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Ağa olma durumu
- HASLIK
- ...
- MATLIK
-
-
[isim]
Mat olma durumu
-
[isim]
Mat olma durumu
- HANLIK
-
-
[isim]
Han olma durumu
- "Hanlığı dokuz yıl sürdü."
-
Hanın egemenliğindeki ülke
- "Kırım Hanlığı."
-
Hanın yönetimi
-
[isim]
Han olma durumu
- KARLIK
-
-
[isim]
Kar kuyusu
-
Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar veya buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe
-
[isim]
Kar kuyusu
- PAKLIK
-
-
[isim]
Temizlik
-
[isim]
Temizlik
- CAMLIK
-
-
[isim]
Camlı çerçeve ile bölünmüş yer
-
Çiçek, sebze vb. bitkileri dış etkenlerden korumak için yapılmış küçük limonluk, camekân
-
[isim]
Camlı çerçeve ile bölünmüş yer
- HAMLIK
-
-
[isim]
Ham olma durumu
- "Gençlerde bile zor dayanılabilen hamlık, hoppalık yaşlı adamlarda zoraki ve üzüntü gibi geliyor, can sıkıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
İdmansızlık
-
[isim]
Ham olma durumu
- VATLIK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir vat gücünde olan
-
[sıfat]
Herhangi bir vat gücünde olan
- ÇAMLIK
-
-
[isim]
Çam ağaçları çok olan yer
-
Çam korusu
- "Merdivenleri, çamlığı ve çardağı bir geyik gibi sekerek koştu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çam ağaçları çok olan yer
- VARLIK
-
-
[isim]
Var olma durumu, mevcudiyet, yokluk karşıtı
- "Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır." (Orhan Veli Kanık)
-
Var olan her şey
- "Canlı varlıklar."
-
Para, mal, mülk, zenginlik, variyet
-
Önemli, yararlı, değerli şey
- "Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar." (Anayasa)
-
Ömür, hayat
- "Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben." (Ahmet Kutsi Tecer)
-
Kalıcı olan, gelip geçici olmayan şey
-
[isim]
Var olma durumu, mevcudiyet, yokluk karşıtı