Sonunda lı olan 6 harfli 206 kelime var. LI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lı olan kelimeler listesine ya da başında lı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UYARLI
- ...
- İMZALI
-
-
[sıfat]
İmza edilmiş
- "Sözü, bugünkü imzalı senetlerden daha sağlam olan eski Türk tüccarlarının sözü..." (Halide Edip Adıvar)
-
Yazarı belirtilmiş
-
[sıfat]
İmza edilmiş
- AKIŞLI
-
-
[sıfat]
Akışı olan
-
[sıfat]
Akışı olan
- ALIMLI
-
-
[sıfat]
Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip
- "Hepsi, bu gelinler gibi nazlı, süslü ve alımlı hanımlar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kurumlu, çalımlı, gururlu
-
[sıfat]
Alımı olan, çekici, cazibeli, albenili, cazip
- YAKALI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde yakası olan
- "Damat orta yaşlı bir zat olup kadife yakalı lacivert bir palto giymişti." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde yakası olan
- OLAYLI
-
-
[sıfat]
Olayı olan, olay çıkmış olan, hadiseli
- "Olaylı bir toplantı."
-
[sıfat]
Olayı olan, olay çıkmış olan, hadiseli
- UŞAKLI
- ...
- ADAKLI
-
-
[sıfat]
Adağı olan, adak adamış olan
-
[isim]
Nişanlı
-
[sıfat]
Adağı olan, adak adamış olan
- IŞIKLI
-
-
[sıfat]
Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani
-
Neşe veren, sevinç yaratan, mutlu
- "Kara kara düşünürken, senin ışıklı mektubun geldi, değerli kızım." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Işığı olan, aydınlık, ışıklandırılmış, nurlu, nurani
- ÇIRALI
-
-
[sıfat]
Çırası olan
- "Çıralı tahta."
-
[sıfat]
Çırası olan
- AKILLI
-
-
[sıfat]
Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil
- "Akıllı geçinen kadınlardan beklenebilecek tepkileri vermedi hiç." (Refik Erduran)
- "Mesut olmak için akıllı olmak kifayet eder, baht, talih bunlar boş şeydir!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[ünlem]
Karşısındakinin düşüncesizliğini belirtmek için söylenilen uyarma sözü
-
Düşüncesiz, aptal
- "Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor."
-
[sıfat]
Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil
- HATALI
-
-
[sıfat]
Hatası olan, yanlışlığı bulunan
- "Hatalı yazı. Hatalı davranış."
-
[sıfat]
Hatası olan, yanlışlığı bulunan
- EDATLI
-
-
[sıfat]
Edat bulunduran
-
[sıfat]
Edat bulunduran
- YARALI
-
-
[sıfat]
Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
- "Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dertli, üzüntülü
- "Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh
- ÇAKILI
-
-
[sıfat]
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
- "Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Çakılmış, bir şeye bağlı
- "Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "O günkü sözleri çakılı kaldı bende." (Necati Cumalı)
-
Yeri değişmez, sabit
- "Çakılı top."
-
[sıfat]
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
- KÜBALI
- ...
- SIZILI
-
-
[sıfat]
Sızısı olan
- "Yazıya geçirmiş olduğu dinmez sızılı aşkı okudukça kendi hayatlarımızın belki başka bir rüyada solumaya koyulduklarını hissediyoruz." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Sızısı olan
- ONARLI
- ...
- ZİYALI
-
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
-
[sıfat]
Işıklı, aydın, aydınlık, ziyadar
- AĞIZLI
-
-
[sıfat]
Ağzı herhangi bir biçimde olan
- "Dar ağızlı vazo."
-
[sıfat]
Ağzı herhangi bir biçimde olan