Sonunda lük olan 8 harfli 81 kelime var. LÜK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lük olan kelimeler listesine ya da başında lük olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K L Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KÜL, LÜK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BUGÜNLÜK
-
-
[zarf]
Bugün için
- "Fakat bugünlük, bu masal havası içinde onunla beraber yaşamalıyız." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Bugün için
- CÜNÜPLÜK
-
-
[isim]
Cünüp olma durumu, cenabet
-
[isim]
Cünüp olma durumu, cenabet
- BÜCÜRLÜK
-
-
[isim]
Bücür olma durumu
-
[isim]
Bücür olma durumu
- ÖNLÜKLÜK
-
-
[sıfat]
Önlük yapmaya elverişi (kumaş)
-
[sıfat]
Önlük yapmaya elverişi (kumaş)
- SÖNÜKLÜK
-
-
[isim]
Sönük olma durumu
- "Bir yaz gününün pırıl pırıl güneşli havası içinde bu sönüklük nereden geliyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sönük olma durumu
- MÜFTÜLÜK
-
-
[isim]
Müftü olma durumu
-
Müftünün görevi veya makamı
-
[isim]
Müftü olma durumu
- AÇGÖZLÜK
- ...
- GÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Gözcünün işi
- "Geceleri o uyudu ben nöbet tuttum, gündüzleri ben uyudum o gözcülük etti." (Kemal Bilbaşar)
-
Göz bilimciliği
-
[isim]
Gözcünün işi
- ÖLGÜNLÜK
-
-
[isim]
Ölgün olma durumu
-
[isim]
Ölgün olma durumu
- ÜSTÜNLÜK
-
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- "Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- GÖĞÜSLÜK
-
-
[isim]
Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük
-
Elbisenin kirlenmemesi için göğse takılan önlük veya giyilen bir tür gömlek
-
[isim]
Genellikle ilköğretim öğrencilerinin giydiği tek biçimde üstlük, önlük
- SÜSLÜLÜK
- ...
- SÖZCÜLÜK
-
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- "Bana sözcülük etmişsiniz, onun elçisine karşı benim elçim olmuşsunuz." (Turan Oflazoğlu)
-
[isim]
Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
- YÜZLÜLÜK
-
-
[isim]
Yüzlü olma durumu
-
[isim]
Yüzlü olma durumu
- YÜRÜKLÜK
-
-
[isim]
Yürük olma durumu
-
[isim]
Yürük olma durumu
- ÇÖPÇÜLÜK
-
-
[isim]
Çöpçünün yaptığı iş
-
[isim]
Çöpçünün yaptığı iş
- SÖĞÜTLÜK
-
-
[isim]
Söğüt ağacı bol olan yer
- "Uzakta çay kenarında söğütlük içinde küçük bir köy vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Söğüt ağacı bol olan yer
- YÜKLÜLÜK
-
-
[isim]
Yüklü olma durumu
-
Ağırlık, gerginlik
- "Odanın havasında acayip bir durgunluk, bir yüklülük vardı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yüklü olma durumu
- KÜÇÜKLÜK
-
-
[isim]
Küçük olma durumu
-
İnsana yakışmayacak, insanın değerini azaltacak davranış
- "Ondan böyle bir küçüklük beklenmez."
-
[isim]
Küçük olma durumu
- KÖYLÜLÜK
-
-
[isim]
Köylü olma durumu
-
Köylülere özgü davranış
-
[isim]
Köylü olma durumu