Sonunda lü olan 7 harfli 61 kelime var. LÜ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lü olan kelimeler listesine ya da başında lü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖLÇÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Standart
-
[sıfat]
Standart
- KÖPRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Köprüsü olan
-
İki bölümü bir köprü ile birbirine bağlanmış (yapı)
- "Köprülü konak."
-
[sıfat]
Köprüsü olan
- AÇGÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
- "Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
- KÜFÜRLÜ
- ...
- CÜCÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Cücüğü olan
-
[sıfat]
Cücüğü olan
- ÜNSÜZLÜ
-
-
[sıfat]
İçinde ünsüz harf bulunan (söz)
-
[sıfat]
İçinde ünsüz harf bulunan (söz)
- MODÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Modülü olan
-
[sıfat]
Modülü olan
- SÖĞÜTLÜ
-
-
[sıfat]
Söğüt ağaçları bulunan (yer)
-
[sıfat]
Söğüt ağaçları bulunan (yer)
- YÜKÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
- "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere vergi ödemekle yükümlüdür." (Anayasa)
-
[sıfat]
Bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef
- GÜDÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Güdülebilen, yönlendirilebilen, yönetilebilir
- "Güdümlü mermi."
-
Belirli bir plan veya yönde yürütülen bir amacı, bir eğilimi yansıtan
- "Çalıkuşu, bizim millî eğitim davamızı ele alan güdümlü bir romandır." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Güdülebilen, yönlendirilebilen, yönetilebilir
- ZÜLÜFLÜ
-
-
[sıfat]
Zülfü olan
-
[sıfat]
Zülfü olan
- ÖNLÜKLÜ
-
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- "Şimdi odada biri kadın, öbürü erkek iki kişi var, ikisi de beyaz önlüklü, hasta bakıcı veya doktor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Önlük giymiş olan
- ÖLÇÜMLÜ
-
-
[sıfat]
Metrik
-
[sıfat]
Metrik
- GÖNÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen
- "Yabancı dil bildiği için de Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı." (Çetin Altan)
-
Çok istekli
- "Henüz nizamiye ve gönüllü taburların neferleri dağılmamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Seven kimse veya sevgili
-
[sıfat]
Bir işi yapmayı hiçbir yükümlülüğü yokken isteyerek üstlenen
- DÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Düzgüye uygun, normal
-
[sıfat]
Düzgüye uygun, normal
- GÖĞÜSLÜ
-
-
[sıfat]
Göğsü olan
-
Göğsü geniş olan
-
İri memeli (kadın)
-
[sıfat]
Göğsü olan
- PÜTÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Pütürü olan, pürüzlü, pürtüklü
-
[sıfat]
Pütürü olan, pürüzlü, pürtüklü
- TÖRPÜLÜ
-
-
[sıfat]
Törpülenmiş
-
[sıfat]
Törpülenmiş
- KÖSNÜLÜ
-
-
[sıfat]
Aşırı cinsel isteği olan, şehvetli
-
[sıfat]
Aşırı cinsel isteği olan, şehvetli
- BÜRGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bürgüsü olan
- "Islak kayanın ardına sinmiş, bürgülü bir kadınla yan yana oturuyor." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bürgüsü olan