Sonunda ltı olan 7 harfli 41 kelime var. LTI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ltı olan kelimeler listesine ya da başında ltı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TOPALTI
- ...
- BOŞALTI
-
-
[isim]
Boşaltım
-
[isim]
Boşaltım
- KIMILTI
-
-
[isim]
Hafif ve sürekli kımıldama
-
[isim]
Hafif ve sürekli kımıldama
- DARALTI
-
-
[isim]
Dar gibi görünme veya olma
-
[isim]
Dar gibi görünme veya olma
- CIRILTI
-
-
[isim]
"Cır cır" diye çıkan ses
-
[isim]
"Cır cır" diye çıkan ses
- YANILTI
-
-
[isim]
Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık, sehiv
-
[isim]
Sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık, sehiv
- CIVILTI
-
-
[isim]
Kuşların ötüşürken çıkardıkları ses
- "Her tarafından kuşların hoş cıvıltıları taşardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Sesteki canlılık, ateşlilik
- "Sesin cıvıltısı gitmiş, yerine hüzün konmuştu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Kuşların ötüşürken çıkardıkları ses
- PARILTI
-
-
[isim]
Parıldama, göze çarpan parlaklık
- "Bütün gözler onun gittikçe artan parıltısıyla kamaşmış gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Parıldama, göze çarpan parlaklık
- VIZILTI
-
-
[isim]
Vızıldama sesi
- "Uçan bir sivrisineğin vızıltısı duyuldu." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Hafif sesle ve bezdirici biçimde yakınma, sızlanma
- "Gerçi sabahları gene evde iş görüyor, annesinin vızıltısını dinlemeye mecbur oluyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Vızıldama sesi
- SIZILTI
-
-
[isim]
Sızlanma, yakınma, şekva, şikâyet
- "Bizim Aksaray kahveleri bu inilti ve sızıltı ile akşama kadar sızlıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Hoşnutsuzluk
-
[isim]
Sızlanma, yakınma, şekva, şikâyet
- ZIRILTI
-
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- "Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Zımbırtı
- "Bırak hırboluğu diyor, çıkar o yenindeki zırıltıyı." (Atilla İlhan)
-
Can sıkan veya hoşa gitmeyen ses çıkaran nesne
- "Elindeki o zırıltıyı bırak."
-
Anlaşmazlık sebebiyle çıkan kavga, geçimsizlik
-
[isim]
Zırıldama sesi veya işi
- BAŞALTI
-
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin baş taraftaki koğuşları
- "Bütün tayfa sandıklarını ve torbalarını başaltıdan güverteye taşımışlardı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Gemilerde tayfa ve erlerin baş taraftaki koğuşları
- CAĞILTI
- ...
- YERALTI
-
-
[sıfat]
Gizli ve zararlı
- "Yeraltı faaliyet."
-
[sıfat]
Gizli ve zararlı
- ŞIRILTI
-
-
[isim]
Şırıldayan suyun çıkardığı ses
- "Yüksekten karşıda çağlayanın şırıltısı duyuluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Şırıldayan suyun çıkardığı ses
- ÇAĞILTI
-
-
[isim]
Suyun, akarken taşlara, kayalara çarparak çıkardığı yansıma ses
- "Yalnız koca arktan akan suyun serin çağıltısı duyuluyordu." (Cahit Uçuk)
-
[isim]
Suyun, akarken taşlara, kayalara çarparak çıkardığı yansıma ses
- FISILTI
-
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- "Bahçenin ta nihayetinden birtakım fısıltılar geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
- ÇIĞILTI
-
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
-
[isim]
Çığlıkla karışık ses
- VINILTI
-
-
[isim]
Vınlama sesi
- "Vantilatörün vınıltısındaki donukluğun nedeni de aynı şey, işi gücü anlamsız bir değirmen gibi o soğuk loşluğu öğütmek!" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Vınlama sesi
- DİLALTI
-
-
[isim]
Tavuklarda görülen bir hastalık
-
[isim]
Tavuklarda görülen bir hastalık