Sonunda lik olan 6 harfli 62 kelime var. LİK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lik olan kelimeler listesine ya da başında lik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

İLK, KİL

2 Harfli Kelimeler

İL, Kİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEZLİK

  1. [isim] Tez olma durumu, tezleşme

DİRLİK

  1. [isim] Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim
  2. Huzur, erinç
    • "Madem birsin, birlik olsun / Dilde, dinde, milliyette / Murat et de dirlik olsun / Baştan başa cemiyette." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık veya bir yere bağlı gelir
    • "Zaten onun için, hazinelerin, varlıkların, dirliklerin ne değeri vardır." (Samiha Ayverdi)

İKİLİK

  1. [isim] İki değişik kullanımı veya uygulaması olma durumu
  2. Görüş veya düşüncede ikiye bölünmüş olma durumu, anlaşmazlık
    • "Kasabanın tarihi, bir bakıma ikiliklerinin tarihiydi." (Necati Cumalı)
  3. İki kuruşluk gümüş akçe
  4. Birlik notanın yarı süre değerindeki nota
  5. [sıfat] İkisi bir arada, iki taneden oluşmuş, iki tane alabilen
    • "İkilik cezve."

ÜYELİK

  1. [isim] Üye olma durumu
    • "Ara sıra bazı kimselerin bu banka idare meclisi üyeliklerine tayininde vetosunu dayatmaya kalkıştığını işittim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Meclis çalışmalarına özürsüz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayanların üyeliğinin düşmesine karar verilir." (Anayasa)

ASİLİK

  1. [isim] Asi olma durumu, isyan etme, isyankârlık

DİZLİK

  1. [isim] Korumak amacıyla dize geçirilen şey
  2. Dize kadar uzanan konçlu çorap
  3. İç donu
  4. Şalvar
  5. İş önlüğü

PİÇLİK

  1. [isim] Piç olma durumu
    • "Anaları nikâhlı değil, benim diye kaydolurlarsa piçlikten kurtulurlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kalleşçe yapılan kötü davranış

PİSLİK

  1. [isim] Kir
    • "Çocuğun yüzü gözü pislik içinde kaldı."
  2. Dışkı, necaset
    • "Şu kedi pisliğini temizlesinler."
  3. Pis olma durumu
    • "Şu mutfağın pisliğine bakın."
  4. Kötü, zararlı davranış veya iş
    • "Bu emel bizi elimizden tutarak yükseltiyor, muhitin pisliğinden uzak tutuyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  5. Kötü durum
  6. Başkalarına zarar veren kimse

EBELİK

  1. [isim] Ebe olma durumu veya ebenin yaptığı iş
  2. Çocuk oyunlarında ebe olma durumu
    • "Ebe sendin, yaklaş da gözlerini bağlayayım, ebelikten kolay kolay yakayı sıyıramazsın." (Peyami Safa)

MİRLİK
...
KEKLİK

  1. [isim] Sülüngillerden, güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte bir kuş (Perdrix)
    • "Yediği çilek ve çiğdem, ninnisi kaval ve bülbül, arkadaşı turna ve keklik imiş." (Refik Halit Karay)
    • "Bir gün evvel keklik gibi seken dipdiri bir insan, bir gün sonra kargabüken yemiş gibi kıvrılmış yatıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Alımlı, güzel kadın

NETLİK

  1. [isim] Net olma durumu
    • "Ferit gözlerini açınca evvela etrafı görüşündeki netliğin verdiği hayret içinde Vafi Bey'in açık yeşil gözlerindeki berrak huzurla karşılaştı." (Peyami Safa)

ŞEFLİK

  1. [isim] Şef olma durumu
    • "Biraz önce şeflik taslayan biraz sonra uysal bir uyruk olur." (Haldun Taner)
  2. Şefin çalıştığı daire
    • "İstasyon şefliği."

ŞİŞLİK

  1. [isim] Şiş (I)
    • "Bileğinde şişlik kalmamışsa da daha ağrısı varmış." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Şiş (II) olmaya elverişli
    • "Şişlik et."

ŞENLİK

  1. [isim] Şen olma durumu, şetaret
    • "Emine'nin yüzüne öyle bir şenlik, çakırımsı şehla gözlerine öyle bir civeleklik geldi ki..." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Belli günlerde yapılan, coşku veren eğlendirici gösterilerin tümü, bayram
    • "Ne var ki bu şenlik gününde yüzüne bakan yok." (Tarık Buğra)
  3. Festival
  4. Sevinç, neşe
    • "Gece her tarafta şenlik olmuş, çalgılar, davullar çalınmış, kıyamet kopmuş." (Memduh Şevket Esendal)

DEMLİK

  1. [isim] İçerisinde çay demlenen emzikli kap

İYELİK

  1. [isim] Kendisinin olan bir şeyi yasa çerçevesi içinde istediği gibi kullanabilme hakkını taşıma durumu, sahiplik, mülkiyet

KELLİK

  1. [isim] Kel olma durumu
    • "Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  3. Çıplak, bitkisiz yer

YEMLİK

  1. [isim] Hayvanlara yem verilen yer veya kap
    • "Bir avuç arpa fazla atar yemliğine, bir kamçı eksik vurur." (Abbas Sayar )
  2. [sıfat] Yem için ayrılan
    • "Yemlik ot."
  3. Rüşvet, arpalık
  4. Karşılıksız geçim sağlanan yer veya kimse
  5. Kumarda kandırılıp parası alınan kimse

BİRLİK

  1. [isim] Tek, bir olma durumu, vahdaniyet
    • "Tanrı'nın birliğine inanır."
    • "Bu ayıbı işleyenlerle birlik olmayı bir türlü kibrime yediremiyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir arada olma durumu, vahdet
    • "Türk milletinin birliği."
  3. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet
    • "Dil birliği. Ülkü birliği."
  4. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek
    • "Mühendisler birliği. Öğretmenler birliği."
  5. [sıfat] Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen
    • "Birlik cezve."
  6. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk
    • "Birliğine dönerken karısını kendi anasının babasının yanına bıraktı." (Necati Cumalı)
  7. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması
  8. Bölünmezliği içeren yalın bütün
  9. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü