Sonunda lik olan 5 harfli 26 kelime var. LİK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lik olan kelimeler listesine ya da başında lik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İLK, KİL
2 Harfli Kelimeler
İL, Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ELLİK
-
-
[isim]
Eldiven
-
Ekin biçerken sol elin parmaklarına geçirilen, eldiven biçiminde, tahtadan yapılan bir araç
-
Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
-
[isim]
Eldiven
- ERLİK
-
-
[isim]
Erkeklik, yiğitlik
-
Er olma durumu
-
[isim]
Erkeklik, yiğitlik
- TALİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Asma, yukarı kaldırma
-
Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
-
Belli bir zamana bırakma, erteleme
-
Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri
-
[sıfat]
Bu tür yazı ile yazılmış
- "... sonra üç de eski talik levha." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Asma, yukarı kaldırma
- HELİK
-
-
[isim]
Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar
-
[isim]
Duvar örülürken büyük taşların arasına konulan ufak taşlar
- KELİK
-
-
[isim]
Eski ayakkabı
-
[isim]
Eski ayakkabı
- EMLİK
-
-
[isim]
Emme döneminde olan çocuk
- "Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu." (Halk türküsü)
-
Zamanından daha geç doğan kuzu veya oğlak
-
[isim]
Emme döneminde olan çocuk
- APLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Duvar şamdanı, duvar lambası
-
[isim]
Duvar şamdanı, duvar lambası
- İĞLİK
-
-
[sıfat]
İçinde herhangi bir sayıda iğ bulunan
- "Altı bin iğlik bir fabrika."
-
[sıfat]
İçinde herhangi bir sayıda iğ bulunan
- SİLİK
-
-
[sıfat]
Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan
- "Silik para. Silik yazı."
-
Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan
- "İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan
- SALİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yola giren, bir yolda giden
- "Güreşe merak sardı. Bir dine salik olanların fanatizmi ile güreş âşığı kesildi." (Haldun Taner)
-
Bir tarikata bağlanan
-
[sıfat]
Bir yola giren, bir yolda giden
- İÇLİK
-
-
[isim]
İçe giyilen çamaşır, iç gömleği
- "Mintanları, içlikler, fanilalar terden yapış yapıştı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
İçe giyilen çamaşır, iç gömleği
- EŞLİK
-
-
[isim]
Eş olma durumu
-
Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü
-
[isim]
Eş olma durumu
- MALİK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahip, iye
- "Yersiz yurtsuz bir aile görünce sekiz kat apartmanlara malik iratçıyı hatırlayınız." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sahip, iye
- DELİK
-
-
[isim]
Dar, küçük açıklık
- "İğne deliği. Burun deliği."
- "O nasıl yarmıştı benim kafacığımı, şimdi de yakalasınlar kuyruğundan onu da tıksınlar deliğe." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Dar, küçük çukur
- "Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Küçük hayvan yuvası
- "Fare deliği."
-
[sıfat]
Delinmiş olan
- "Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum." (Hamdullah Suphi Tanrıöver)
-
Cezaevi
-
[isim]
Dar, küçük açıklık
- ÇELİK
-
-
[isim]
Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
- "Süngülerini çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Bu alaşımdan yapılmış
- "Tavandaki abajursuz, çelik elektrik lambasını yakmış okuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
- ETLİK
-
-
[isim]
Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
-
Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer
-
[isim]
Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
- BELİK
-
-
[isim]
Saç örgüsü
-
[isim]
Saç örgüsü
- İTLİK
-
-
[isim]
İt olma durumu veya itçe davranış
- "Hatıralarda ırza ve namusa taarruzu, itliği kalmıştı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
İt olma durumu veya itçe davranış
- KOLİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kalın bağırsakta, genellikle karın boşluğunda aralıklı duyulan güçlü sancı
-
[isim]
Kalın bağırsakta, genellikle karın boşluğunda aralıklı duyulan güçlü sancı
- HALİK
- ...