Sonunda li olan 5 harfli 66 kelime var. Lİ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde li olan kelimeler listesine ya da başında li olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İL
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GİZLİ
-
-
[sıfat]
Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı
- "Gizli kapı. Gizli çekmece."
-
Başkalarından saklanan, duyurulmayan, saklı kalan, mahrem, mestur
- "İki komutan arasında o gün gizli bir anlaşma yapıldığı söylentisi çıkmıştı." (Haldun Taner)
-
Niteliği anlaşılmayan, bilinmeyen
- "Gizli kuvvetler."
-
[zarf]
Saklı olarak, saklayarak
- "Mektubu senden gizli posta kutusuna attım." (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Görünmez, belli olmaz bir durumda olan, edimsel karşıtı
- SİSLİ
-
-
[sıfat]
Üzerine sis inmiş olan, sislenmiş, bulanık
- "Haliç, aşağılarda, sisli bir bahar sabahının altında, erimiş gümüşlerin ırmağına benziyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Üzerine sis inmiş olan, sislenmiş, bulanık
- PLİLİ
- ...
- LEYLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yatılı
- "Orada Amerikan mektebine leyli verdi." (Peyami Safa)
-
Geceye özgü
- "Kadınlar orada güzel, ince, saf, leylidir." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Yatılı
- DEMLİ
-
-
[sıfat]
Çok demlenmiş, koyu (çay)
-
[sıfat]
Çok demlenmiş, koyu (çay)
- ADALİ
- ...
- YENLİ
-
-
[sıfat]
Yenleri olan
- "Geniş yenli gömlek."
-
[sıfat]
Yenleri olan
- PİLLİ
-
-
[sıfat]
Pili olan, pille çalışan
- "Pilli radyo."
-
[sıfat]
Pili olan, pille çalışan
- TEZLİ
-
-
[sıfat]
Tezi olan, bir iddia ileri süren
-
[sıfat]
Tezi olan, bir iddia ileri süren
- NEMLİ
-
-
[sıfat]
Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı
- "Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti." (Peyami Safa)
-
Yaşlı (göz)
-
[sıfat]
Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı
- AHALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk
- "Mevsim daha Boğaz'ın bütün ahalisini toplayamamıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Bir yerde toplanan kalabalık, halk
- "Ahaliden kimsenin kendisini tanımaması için bir siyah mantoya bürünmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk
- EKİLİ
-
-
[sıfat]
Ekilmiş olan, mezru
- "Ekili tarla."
-
[sıfat]
Ekilmiş olan, mezru
- HAYLİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Epey, oldukça çok
- "Akşamları Zeyno, çeşme başında hayli zor bir duruma düşüyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
Oldukça
- "Hayli yoruldum."
-
[sıfat]
Epey, oldukça çok
- ZİLLİ
-
-
[sıfat]
Zili olan, üstünde zili bulunan
-
Edepsiz, eli maşalı, şirret (kadın)
-
[sıfat]
Zili olan, üstünde zili bulunan
- YELLİ
-
-
[sıfat]
Yeli çok olan, rüzgârlı
- "Yelli bir tepe."
-
Çok yellenen
-
İşveli, fıkırdak
-
[sıfat]
Yeli çok olan, rüzgârlı
- BELLİ
-
-
[sıfat]
Beli olan
- "Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?" (Nezihe Araz)
-
[sıfat]
Beli olan
- ŞİŞLİ
- ...
- RALLİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışması
-
[isim]
Yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışması
- KİRLİ
-
-
[sıfat]
Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
- "Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi." (Peyami Safa)
-
Aybaşı durumunda bulunan (kadın)
-
Toplumun değer yargılarına aykırı olan
- "Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[sıfat]
Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
- KÜLLİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bütüne ve genele ilişkin
-
Tümel
-
[sıfat]
Bütüne ve genele ilişkin