Sonunda le olan 6 harfli 41 kelime var. LE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde le olan kelimeler listesine ya da başında le olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAKALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete ve dergi yazısı

ŞÖVALE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ressam sehpası

HAMULE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yük
  2. Kâğıt dolgu maddesi

GÖRELE
...
CEMİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gönül alıcı davranış
    • "Binecekleri vapur, Konsolosa fevkaladeden bir cemile olarak o turda, pruva direğine Türk bayrağı çekiyordu." (Refik Halit Karay)
  2. [sıfat] Güzel (kadın)

JÜBİLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Evliliğin ellinci yılında düzenlenen kutlama şenliği
  2. Bir sanat veya spor dalında uzun süre çalışanların onuruna düzenlenen kutlama töreni
    • "Onun bu jübile saplantısı, meslektaşları arasında alay konusu bile olmuştu." (Haldun Taner)
  3. Tevrat'a göre, Yahudilerde, elli yılda bir Tanrı'ya ve dinlenmeye ayrılan yıl
  4. Katoliklerde, Roma'ya hacca gidenlerin, kilisece günahlarının tam olarak bağışlandığı yıl

NAFİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yararsız
  2. [isim] Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç
  3. [zarf] Boşuna, boş yere
    • "Avukata söyle, nafile beklemesin." (Refik Halit Karay)

RİYALE
...
SİNGLE

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bakınız tekli (1)

PİYALE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Şarap bardağı, içki kadehi
    • "Ateş doludur tutma, yanarsın / Karşındaki şu gülgûn piyale." (Ahmet Haşim)

RİSALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük kitap, broşür
    • "Son derece kötü kâğıda basılmış bir risale idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÖZENLE
...
İSKELE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer
    • "Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven
    • "Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı." (Zeyyat Selimoğlu)
  3. Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba
  4. İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı
    • "Mudanya, Bursa'nın iskelesidir."
  5. Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı
  6. Geminin sol yanı
  7. Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı

ÇETELE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Çizilerek veya oyularak açılan kertik
  2. Ekmekçi, sütçü vb. esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı

AMBALE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [-i] "Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak, fazla gaz vererek otomobili çalışamaz duruma getirmek" anlamlarındaki ambale etmek ve "çok yorulup iş göremez, düşünemez duruma gelmek" anlamındaki ambale olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

HAMİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Gebe
    • "Şu arkamdaki hamile kadına bir yer arıyorum." (Burhan Felek)

KAFİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Birlikte yolculuk eden topluluk
    • "Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Aynı yöne giden taşıt veya yolcu topluluğu, konvoy
    • "Sağımızda yürüyen kafile, yolunu değiştirdi." (Halide Edip Adıvar)
  3. Sıra ile gönderilen şeylerin her bir bölüğü
    • "Malların ilk kafilesi dün geldi."

NEVALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gereken yiyecek ve içecek şeyler, azık
    • "Halk, sırtlarında heybeleri, ellerinde nevale sepetleriyle vapura girdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Elinde yiyecek paketleriyle evin nevalesini düzmüş, geri dönüyor." (Refik Halit Karay)

VESİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sebep, bahane
    • "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "İkide birde içimizden birine çatmak için vesile arıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Evinde bazen namaz kılar ancak bir vesile olursa camiye giderdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Elverişli durum, fırsat
    • "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Refik Halit Karay)

ŞELALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyük çağlayan, çavlan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü