Sonunda le olan 5 harfli 43 kelime var. LE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde le olan kelimeler listesine ya da başında le olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SUFLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sahnedeki oyunculara, izleyicilere duyurmadan unutulmuş bir sözü veya cümleyi hatırlatma
  2. Un, şeker, yumurta vb. maddelerin muhallebi kıvamına gelinceye kadar çırpılıp pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı

HAİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok acıklı olay
  2. Manzum biçimde yazılmış trajedi

RÖFLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Saçın değişik tonlarda boyanması
  2. Saçın yansıması, gölge

AMELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gündelikle çalışan işçi, emekçi
    • "Tuğla harmanındaki ameleler etrafı aradılar." (Sait Faik Abasıyanık)

TİRLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç

KULLE

  1. [isim] Büyük bağ evi
    • "Bağdaki ailelerin bütün çocuklarını kulle dışında bir başka evde toplamışlardı." (Tarık Dursun K)

JİKLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Motorlu taşıtların yüksek devirde çalışması için fazla benzin akışını sağlayan alet

BUKLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç
    • "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)

MEHLE

  1. [isim] Kasaplık hayvanların omuz başından çıkan külbastılık veya pastırmalık yumuşak et

HÜLLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Medeni Kanun'un kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi

ŞÖYLE

  1. [zarf] Şunun gibi, şuna benzer biçimde
    • "O zamanlar, şöyle öğleye doğru otele bir başvurup çamaşır değiştireceği varsa değiştiriyor." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Uyumak şöyle dursun, biraz dinlenmek bile mümkün olmadı."
    • "Hakkında yanlış işlem yapılmıştır. Şöyle ki..."
  2. Şu yolda, şu biçimde, aşağı yukarı
    • "Kendisi lisedeki ilk zamanlarını şöyle anlatmıştı." (Falih Rıfkı Atay)

GÜLLE

  1. [isim] Eskiden som taş veya demirden, yuvarlak bir biçimde yapılırken, günümüzde çelikten silindir biçiminde, bir ucu sivri olarak yapılan top mermisi
    • "Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Atletizm yarışmalarında atılan, pirinç veya pirinçten daha sert bir maddeden yapılan, erkekler için 7,257 kg, kadınlar için 4 kg olan madenî küre
    • "Ayakkabılarını giymeden gülle gibi çocukların yanına düştü." (Osman Cemal Kaygılı)

ANELE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

İHALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma

İMALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir tarafa yatırma, eğme
  2. Kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

ACELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
    • "Aman, acele etmeli, vakit geçiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Satıcı aceleye getirerek elmanın çürüklerini vermiş."
  2. [zarf] Vakit geçirmeden, tez olarak
    • "Acele bir karar vermek ihtiyacındayım." (Peyami Safa)
    • "Acele etme, konuşuruz, sırası var." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [isim] Çabuk davranma

BÖYLE

  1. [sıfat] Bunun gibi, buna benzer
    • "Ah Şaban'ın böyle bir çocuğu, böyle bir karısı olsaydı!" (Halide Edip Adıvar)
  2. [zarf] Bu yolda, bu biçimde, hakeza
    • "Böyle acıklı şeyleri ne diye yazıyorum bilmem ki?" (Aka Gündüz)
  3. [zarf] Bu derece
    • "Böyle bir sevmek görülmemiştir." (Atilla İlhan)
  4. [zarf] İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz
    • "Maşallah, dedi, nereden teşrif böyle?" (Peyami Safa)

DUBLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belirli miktarın veya büyüklüğün iki katı
    • "İçi öyle yanıyordu ki elinde olmadan buğulu bira dubleleri, bardak çatlatan nar şerbetleri kuruyor." (Atilla İlhan)
  2. Giysilerin iç bölümüne geçirilip kumaşla birlikte dikilen astar veya giysilerin içine ayrı olarak giyilen giyecek
  3. [sıfat] Bir kadeh miktarında olan
  4. [sıfat] İkili, gidiş ve gelişi ayrılmış (yol)

İKİLE
...
EGALE
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü