Sonunda le olan 5 harfli 43 kelime var. LE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde le olan kelimeler listesine ya da başında le olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEHLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bit
    • "Günah kirli, kehle yüklü / Çamaşırlarımı yudum." (Ahmet Muhip Dranas)

İSALE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Akıtma

BÖYLE

  1. [sıfat] Bunun gibi, buna benzer
    • "Ah Şaban'ın böyle bir çocuğu, böyle bir karısı olsaydı!" (Halide Edip Adıvar)
  2. [zarf] Bu yolda, bu biçimde, hakeza
    • "Böyle acıklı şeyleri ne diye yazıyorum bilmem ki?" (Aka Gündüz)
  3. [zarf] Bu derece
    • "Böyle bir sevmek görülmemiştir." (Atilla İlhan)
  4. [zarf] İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz
    • "Maşallah, dedi, nereden teşrif böyle?" (Peyami Safa)

ACELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
    • "Aman, acele etmeli, vakit geçiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Satıcı aceleye getirerek elmanın çürüklerini vermiş."
  2. [zarf] Vakit geçirmeden, tez olarak
    • "Acele bir karar vermek ihtiyacındayım." (Peyami Safa)
    • "Acele etme, konuşuruz, sırası var." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [isim] Çabuk davranma

AKİLE
...
MAİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aklan

İZOLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Yalıtılmış, tecrit edilmiş

MEHLE

  1. [isim] Kasaplık hayvanların omuz başından çıkan külbastılık veya pastırmalık yumuşak et

RUBLE

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Rusya Federasyonu'nda geçerli olan para birimi

KİTLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnsan topluluğu
    • "Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kütle

HÜLLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Medeni Kanun'un kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi

GAİLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
    • "Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür." (Ahmet Mithat)
    • "Devletin başına sayısız gaileler açmak yolunda hiçbir fırsatı kaçırmadı." (Samiha Ayverdi)
  2. Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük
    • "Otuz iki senelik bir saltanatın binbir gailesi ve bu en son yıllarda geçirdiği ağır hastalığın tesiri yüzünden o, kendisini çok yorulmuş, yıpranmış, çökmüş hissediyordu." (Nahid Sırrı Örik)
  3. İstenmeyen durum, baş belası

RAHLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzerinde kitap okunan, yazı yazılan, bazıları açılıp kapanabilen alçak, küçük masa
    • "İlk defa yeni usul bir rahleye oturtuldum." (Yahya Kemal Beyatlı)

İKİLE
...
GÜLLE

  1. [isim] Eskiden som taş veya demirden, yuvarlak bir biçimde yapılırken, günümüzde çelikten silindir biçiminde, bir ucu sivri olarak yapılan top mermisi
    • "Atılan gülle ve lağımlardan kale duvarlarında geniş menfezler açıldı." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Atletizm yarışmalarında atılan, pirinç veya pirinçten daha sert bir maddeden yapılan, erkekler için 7,257 kg, kadınlar için 4 kg olan madenî küre
    • "Ayakkabılarını giymeden gülle gibi çocukların yanına düştü." (Osman Cemal Kaygılı)

DİCLE
...
DUBLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Belirli miktarın veya büyüklüğün iki katı
    • "İçi öyle yanıyordu ki elinde olmadan buğulu bira dubleleri, bardak çatlatan nar şerbetleri kuruyor." (Atilla İlhan)
  2. Giysilerin iç bölümüne geçirilip kumaşla birlikte dikilen astar veya giysilerin içine ayrı olarak giyilen giyecek
  3. [sıfat] Bir kadeh miktarında olan
  4. [sıfat] İkili, gidiş ve gelişi ayrılmış (yol)

SİLLE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Elin iç yüzüyle vurulan tokat
    • "Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi." (Necati Cumalı)

CÜMLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yargı bildirmek için tek başına çekimli bir fiil veya çekimli bir fiille kullanılan kelimeler dizisi, tümce
    • "Ben bu cümleyi üç defa okudum, hiçbir şey anlayamadım." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Dizge, sistem
  3. [sıfat] Bütün, hep
  4. [zamir] Herkes
    • "Cümleye uzun ömürler dilerim." (Burhan Felek)

JİKLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Motorlu taşıtların yüksek devirde çalışması için fazla benzin akışını sağlayan alet

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü