Sonunda la olan 4 harfli 28 kelime var. LA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde la olan kelimeler listesine ya da başında la olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TELA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez

BELA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
    • "Kumar, toplum için büyük bir beladır."
    • "Geceleyin belanı arama, haydi nerden geldinse bas git oraya." (Etem İzzet Benice)
    • "Yurtlarına bela getiren bu kadını, ayıplamıyor kentin uluları." (Azra Erhat)
    • "Solda sıfırlar önemsiz sanılır ama sağda sıfırlar da öyle zaman gelir ki bela olur." (Aydın Boysan)
  2. Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
    • "Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Hak edilen ceza
    • "Allah belasını verdi."

BULA

  1. [isim] Yenge, amca veya dayı karısı

KULA

  1. [isim] Gövdesi sarı veya kirli sarı renkte, yele, kuyruk ve bacağın alt kısmındaki kılların koyu renkte olduğu at donu
  2. [sıfat] Bu renkte olan (at)
    • "Yanında dizgini boynuna bırakılmış bir kula at vardı." (Reşat Nuri Güntekin)

HALA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Babanın kız kardeşi, bibi

KALA

  1. [zarf] Kaldığında
    • "Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık." (Ahmet Haşim)

LALA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
    • "Mekteple ev arasında daima bir lalanın refakatinde gidip gelmeye alıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Şehzadelerin özel eğitmenleri
  3. [ünlem] Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz

SELA
...
ZULA

  1. [isim] Kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer

SILA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya yakınlarına kavuşma
    • "Ara sıra memlekete, sılaya gitmek lazım." (Refik Halit Karay)
  2. Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer
    • "Bakarım bakarım sılam görünmez / Ara yerde yıkılası dağlar var." (Karacaoğlan)

BALA

  1. [isim] Yavru, çocuk

CİLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik
    • "Çocukluk günlerin hatırası zihinlerine cila vermişti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Parlaklık
  3. Gereksiz süs, gösteriş

ASLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Hiçbir zaman, hiçbir biçimde
    • "Dünyada her şeyle alay edilir şaka yapılır ama şiirle asla!" (Sait Faik Abasıyanık)

AYLA

  1. [isim] Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, ayevi, hale
  2. Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi

BİLA
...
İMLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yazım
    • "İmla bahsi, yalnız bizde değil, Fransa'da dahi gariplikler uyandırmıştır." (Ahmet Rasim)
  2. Doldurma, doldurulma
    • "Tarihî inkılabımızın bir sahifesi, İkinci İnönü zaferiyle imla edildi." (Atatürk)

MOLA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yorgunluğu gidermek için duraklama
    • "Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."
    • "Otobüs, yol üzerinde bir kasabanın çarşısında yarım saat mola vermişti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Koyuverme
    • "Halatı, mola ettiler."
  3. Voleybol ve basketbolda takımların oyun içinde taktik alışverişleri yapmak için aldıkları dinlenme

İLLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki
    • "İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor." (Haldun Taner)
  2. Hele, özellikle

ABLA

  1. [isim] Bir kimsenin kendinden büyük olan kız kardeşi
  2. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın
    • "Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye abla!" (Ahmet Muhip Dranas)
  3. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama
    • "Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz

MALA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı, duvarcı ve sıva aracı, sürgü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü