Başında la olan 5 harfli 44 kelime var. La ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde la olan kelimeler listesine ya da sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında la bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LASTA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kg'a yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi
-
[isim]
Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kg'a yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi
- LARGO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Bir parçan ağır ve görkemli çalınarak veya söylenerek
-
[isim]
Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası
-
[zarf]
Bir parçan ağır ve görkemli çalınarak veya söylenerek
- LAĞIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerleşim merkezinde pis suların akıp gitmesi için yer altında açılmış kanal, geriz
-
Düşmanın kale duvarlarını yıkmak veya düşman ordugâhına zarar vermek amacıyla, düşman siperlerine doğru yer altından açılan dar yol
- "Eğrikapı, girmek için başlıca bir hedef olmuştu, oradan lağımlarla suru yıkmaya girişilmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir yerleşim merkezinde pis suların akıp gitmesi için yer altında açılmış kanal, geriz
- LAKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[bağlaç]
Ama, fakat
- "Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[bağlaç]
Ama, fakat
- LAVAŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mayalı hamurdan tandırda pişirilerek yapılan ve yapıldığı yere göre büyüklüğü değişen ince ekmek türü
-
Yufka inceliğinde açılmış uzun sade pide
-
[isim]
Mayalı hamurdan tandırda pişirilerek yapılan ve yapıldığı yere göre büyüklüğü değişen ince ekmek türü
- LAYIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
- "Sevilmeye o herkesten fazla layıktır." (Peyami Safa)
- "Ben işte oyum, şimdi söylemeye layık görmediğiniz Dikmen Yıldızı..." (Aka Gündüz)
- "Bu itimada ne kadar az layık olduklarının farkına ancak yıllar sonra varabilmişimdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir kimseye uygun olan, yaraşan
- "İster misin, Tayfun'un da gözüne ilişsin; layığını bulmuş diye sevinsin." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
- LAZIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerek, gerekli
- "Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım." (Orhan Seyfi Orhon)
- "Onu düzeltmek, yerine yerleştirmek için orada beş, on dakika durmak lazım gelmişti." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Geçişsiz
-
[sıfat]
Gerek, gerekli
- LASKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yakı ile ilgili
-
[sıfat]
Yakı ile ilgili
- LAHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar
- "Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Taş veya mermerden oyma mezar
-
[isim]
Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar
- LAÇIN
-
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
-
[isim]
Beyaz renkli bir cins şahin
- LATİN
- ...
- LAFIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söz, kelime
- "Lafız ve mana, tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telakki ediliyor." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlam
-
[isim]
Söz, kelime
- LAPON
- ...
- LADES
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırması, birinin bir şeyi "aklımda" veya "hatırımda" demeden ötekinden almasıyla yenik sayılmasıyla biten oyun, lades oyunu
- "Lades tutuşmadık ki her defasında hatırımda diyorsun." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Tavuğun lades kemiğini iki kişinin birer ucundan tutarak kırması, birinin bir şeyi "aklımda" veya "hatırımda" demeden ötekinden almasıyla yenik sayılmasıyla biten oyun, lades oyunu
- LAVUK
-
-
[sıfat]
Gereksiz konuşan (kimse)
-
[sıfat]
Gereksiz konuşan (kimse)
- LADİN
-
-
[isim]
Çamgillerden, 50-60 m kadar yükseklikte olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı (Picea)
-
[isim]
Çamgillerden, 50-60 m kadar yükseklikte olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı (Picea)
- LAKAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad
- "Arkadaşının taktığı bu lakabı, Ger Ali, soyadı kanunu çıkınca isminin başından alıp sonuna koydu mu bilmiyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad
- LANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı'nın sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua
- "Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti." (Falih Rıfkı Atay)
- "Hele sevgilisinin de hastalandığı bu korkunç haftalarda, fabrikanın cinayetlerine ne kadar lanet okuyor, biraz da kendisi vasıta olduğundan dolayı ne derece ıstırap çekiyordu." (Refik Halit Karay)
- "Bir sabah lanet olsun dedim, yaptığım iyilik gözüne dizine dursun!" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Ters, berbat, çok kötü
- "Lanet filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler!" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Tanrı'nın sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua
- LAMBA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet
- "Bir gaz lambasının ışığında önüme serdiğim haritayı tetkik ediyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul
-
Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti
-
[isim]
Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet
- LARVA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Kurtçuk
-
[isim]
Kurtçuk