Başında la olan 5 harfli 44 kelime var. La ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde la olan kelimeler listesine ya da sonu la ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında la bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LADİN

  1. [isim] Çamgillerden, 50-60 m kadar yükseklikte olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı (Picea)

LAVUK

  1. [sıfat] Gereksiz konuşan (kimse)

LAVTA

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Mızrapla çalınan, gövdesi uttan küçük bir çalgı

LAKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Ama, fakat
    • "Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz." (Yahya Kemal Beyatlı)

LAHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar
    • "Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Taş veya mermerden oyma mezar

LASKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yakı ile ilgili

LAHOS

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hanigillerden, Akdeniz ve Ege'de yaşayan lezzetli bir balık, kaya hanisi

LAKOZ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hanigiller familyasından yuvarlak kuyruğu bulunan bir balık türü (Epinephelus zeneus)

LAZER

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı

LADEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ladengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki (Cistus creticus)
  2. Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık

LAVAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir işlem sonrası, metal yüzeyleri su ile yıkama
    • "Nuruosmaniye Semti'ndeki kârgir evinden, hastalarına lavaj yaparken, siyah çarşafını taktırarak bir kupa arabasına bindirip acele gitmişlerdi." (Refik Halit Karay)
  2. Bir organı su vererek yıkayıp temizleme

LAVAŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Mayalı hamurdan tandırda pişirilerek yapılan ve yapıldığı yere göre büyüklüğü değişen ince ekmek türü
  2. Yufka inceliğinde açılmış uzun sade pide

LATİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan
    • "Bu latif yere rüzgâr nüfuz edemez, güneyin kızgın ateşi orayı yakamazdı." (Halide Edip Adıvar)

LAÇKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Gemi halatının gevşetilip boşa bırakılması
  2. [sıfat] Gevşemiş, verimsiz duruma gelmiş, düzeni bozulmuş
    • "Ne oluyorum demeye vakit bulamadan her tarafını laçka eden bir kesiklik duydu." (Sait Faik Abasıyanık)

LAKAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseye, bir aileye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan, o kimsenin veya o ailenin bir özelliğinden kaynaklanan ad
    • "Arkadaşının taktığı bu lakabı, Ger Ali, soyadı kanunu çıkınca isminin başından alıp sonuna koydu mu bilmiyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)

LAHUT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanrı âlemi
  2. [sıfat] Kutsal
    • "Dünya senin bu lahut avazeni duymadıktan sonra kimin sesini dinler, kime kulak asar?" (Samiha Ayverdi)

LAYIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
    • "Sevilmeye o herkesten fazla layıktır." (Peyami Safa)
    • "Ben işte oyum, şimdi söylemeye layık görmediğiniz Dikmen Yıldızı..." (Aka Gündüz)
    • "Bu itimada ne kadar az layık olduklarının farkına ancak yıllar sonra varabilmişimdir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir kimseye uygun olan, yaraşan
    • "İster misin, Tayfun'un da gözüne ilişsin; layığını bulmuş diye sevinsin." (Sermet Muhtar Alus)

LAĞIV

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kuruluşun faaliyetine son verme
    • "Şehremaneti lağvına karar vermiş, dediler." (Halit Fahri Ozansoy)
  2. Hükümsüz kılma, feshetme

LATİN
...
LAZUT

  1. [isim] Mısır

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü