Sonunda l olan 6 harfli 316 kelime var. L harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde l harfi olan kelimeler listesine ya da başında l harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- POSTAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle askerlerin giydiği konçlu ve kaba potin
- "Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Düşkün kadın
-
[isim]
Genellikle askerlerin giydiği konçlu ve kaba potin
- GÖKSEL
-
-
[sıfat]
Gökle ilgili, semavi
-
[sıfat]
Gökle ilgili, semavi
- YÖNBUL
-
-
[isim]
Her türlü arazide harita ve pusula yardımıyla katılımcıların denetim noktalarını bulmaya çalıştıkları bir doğa sporu, oryantiring
-
[isim]
Her türlü arazide harita ve pusula yardımıyla katılımcıların denetim noktalarını bulmaya çalıştıkları bir doğa sporu, oryantiring
- PERGEL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yay veya çember çizmekte ve ölçmekte kullanılan araç, yayçizer
- "Kalem Şakir düştü peşine, öylesine açmıştı ki pergelleri, koridorun ortasında yakaladı." (Rıfat Ilgaz)
-
[isim]
Yay veya çember çizmekte ve ölçmekte kullanılan araç, yayçizer
- SİNYAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şey bildirmek için verilen işaret
-
Telefonda, hat bağlantısının olduğunu, numaraları çevirmeye başlanabileceğini haber veren ses, çevir sesi
-
[isim]
Bir şey bildirmek için verilen işaret
- MAHSUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ürün
-
Verim
-
Ortaya çıkan, elde edilen şey
- "Her yeni âlem bir eski kıyametin mahsulü değil midir?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Ürün
- PUSVAL
-
-
[isim]
Yemenicilerin kullandığı ölçü
-
[isim]
Yemenicilerin kullandığı ölçü
- SESÇİL
-
-
[sıfat]
Sesleri bütün özellikleri ve ayrıntılarıyla gösteren, fonetik
-
[sıfat]
Sesleri bütün özellikleri ve ayrıntılarıyla gösteren, fonetik
- HEYKEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- "Harabenin ortasında bir Afrodit heykeli bulunduğunu hayal meyal hatırlıyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
- BERDEL
-
-
[isim]
Ailenin kız ve erkek çocuğunun diğer ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi
-
[isim]
Ailenin kız ve erkek çocuğunun diğer ailenin kız ve erkek çocuğuyla karşılıklı olarak aynı zamanda evlendirilmesi
- MAZGAL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kale duvarlarında iç yanı geniş, dış yanı dar delik
-
Yağmur sularını kanalizasyon şebekesine çekmek için kullanılan üzeri parmaklıklı demirle kapatılmış delik
-
[isim]
Kale duvarlarında iç yanı geniş, dış yanı dar delik
- MISKAL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük, musikar
-
[isim]
Her biri başka perdede bir sıra kamış boğumundan yapılmış düdük, musikar
- MONOKL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tek gözde kaş ile yanak arasına sıkıştırılan, çerçevesiz ve tek camlı gözlük
-
[isim]
Tek gözde kaş ile yanak arasına sıkıştırılan, çerçevesiz ve tek camlı gözlük
- TEKMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tamamlama, bitirme
-
[sıfat]
Bütün, tüm
- "O bana Ahmet Midhat Efendi'nin tekmil kitaplarını sattı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Eksiksiz
-
Tekmil haberi
-
[isim]
Tamamlama, bitirme
- TUĞRUL
-
-
[isim]
Çakırdoğan
-
[isim]
Çakırdoğan
- FİSKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Hazineye ilişkin
-
Vergiye ilişkin
-
[sıfat]
Hazineye ilişkin
- IRKSAL
-
-
[sıfat]
Irki
-
[sıfat]
Irki
- GLAYÖL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kuzgunkılıcı
-
[isim]
Kuzgunkılıcı
- KANCIL
-
-
[isim]
Kanda yaşayan asalak
-
[isim]
Kanda yaşayan asalak
- MANGAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Isınmaya, bir şey pişirmeye yarayan, sac, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık ayaklı ocak, korluk
- "Masanın solunda küçük bir sac mangal yaz kış sürekli olarak yanardı." (Salâh Birsel)
- "Sen bana iyi baksana, bende mangal gibi yürek var!" (Orhan Kemal)
-
[isim]
Isınmaya, bir şey pişirmeye yarayan, sac, bakır veya pirinçten, türlü biçimlerde üstü açık ayaklı ocak, korluk