Sonunda l olan 5 harfli 327 kelime var. L harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde l harfi olan kelimeler listesine ya da başında l harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NESİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuşak
    • "Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Oralarda nesli tükenmiş sandığımız âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Hayvanlarda döl

SEFİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sefalet çeken, yoksul
    • "Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Alçak

EMSAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Benzer
    • "Tarihte o ana kadar emsali görülmedik bir ticari kepazelik devri açılmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Yaşıt, eş, denk
    • "Emsali bir üst derece maaş aldığı hâlde zavallı resim hocamız mağdur duruma düşmüş bulunuyordu." (Haldun Taner)
  3. Örnek
  4. Kat sayı

HİLAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay
  2. Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı

TEYEL

  1. [isim] Seyrek ve eğreti dikiş

İPTAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma
  2. Herhangi bir hükmün geçersiz olduğunu gerekçeleri ile göstererek çürütme

TÜMEL

  1. [sıfat] Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan, külli
  2. Bütün kapsamıyla alınmış olan (önerme), külli, tikel karşıtı

EÇHEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok cahil, çok bilgisiz olan

KESEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gevşeklik, tembellik
    • "İzmir faciasından beri padişaha ve hükûmete kesel gelmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)

TIFIL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Küçük çocuk
  2. [sıfat] Zayıf, ufak tefek

TAHIL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buğday, arpa, mısır, yulaf, çavdar, pirinç vb. hasat edilen ürünler ile tohumlarının genel adı, hububat

CELİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok büyük, ulu
  2. Çok büyük, ulu (Tanrı)

NÜZUL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnme
    • "Zavallıyı bir de nüzul örselemiş, sağ kolu ile sağ bacağını işlemez hâle getirmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Nedir bu hâlimiz, nüzul inmiş gibi yapıştık yere, bir türlü kıpırdayamıyoruz." (Nazlı Eray)

BERİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doğada altıgen billurlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat

DÜVEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Devletler

KEMAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik
  2. En yüksek değer
    • "Tozu kaldı ise bir paket al, saçak tütün iç. Bunun kemali altmış para!" (Memduh Şevket Esendal)

GAZEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi
    • "O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Karagözcünün makamlar arası dolaşması, şarkı ve gazel okuması lazımdı." (Samiha Ayverdi)
    • "Sonra makinelerin gemiyi sarsan temposuna uyarak yanık bir gazel tuttururdu." (Haldun Taner)
  2. Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri
    • "Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı." (Yusuf Ziya Ortaç)

ÖNCÜL

  1. [isim] Bir çıkarımın öncüller kümesini oluşturan önermelerden herhangi biri, mukaddem
    • "Top top olmuş güzellerin sürüsü / Öncül olmuş çeker gider birisi." (Halk türküsü)
  2. Bir tasımda sonucu hazırlayan ilk iki önermeden her biri, mukaddem
  3. Bir bilimsel çalışmada işe koyulurken, araştırmaya konu edilmeksizin doğru sayılan önerme
  4. Kılavuz, öncü

METİL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Doymuş hidrokarbon kökleri serisinin ilk basamağı

ŞAFUL

  1. [isim] Bal konulan ufak tekne

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü