Başında l olan 9 harfli 85 kelime var. L harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde l harfi olan kelimeler listesine ya da sonu l harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında l bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LEZZETSİZ
-
-
[sıfat]
Tadı güzel olmayan, tatsız
-
[sıfat]
Tadı güzel olmayan, tatsız
- LAMİNARYA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Bütün denizlerde yetişen, sarı veya esmer renkte, emici köklerle kayalara tutunan, uzun şeritler durumunda bir deniz yosunu (Laminaria)
-
[isim]
Bütün denizlerde yetişen, sarı veya esmer renkte, emici köklerle kayalara tutunan, uzun şeritler durumunda bir deniz yosunu (Laminaria)
- LİYAKATLİ
-
-
[sıfat]
Liyakati olan, başarılı, yetenekli, değimli
- "Ciddi bir gazetede liyakatli, genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[sıfat]
Liyakati olan, başarılı, yetenekli, değimli
- LATEKSSİZ
-
-
[sıfat]
Özünde lateks bulundurmayan
-
[sıfat]
Özünde lateks bulundurmayan
- LİTOLOJİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Taş bilimi ile ilgili
-
[sıfat]
Taş bilimi ile ilgili
- LİSTELEME
-
-
[isim]
Listelemek işi veya durumu
-
[isim]
Listelemek işi veya durumu
- LAFÜGÜZAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Boş söz
-
[isim]
Boş söz
- LARGHETTO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Bir parça largodan çabuk ve hafif çalınarak
-
[isim]
Bu biçimde çalınan müzik parçası
-
[zarf]
Bir parça largodan çabuk ve hafif çalınarak
- LAYIKIYLA
-
-
[zarf]
Gerektiği gibi, gerektiğince
- "Düşmanın ancak bir bataryası var lakin bizim martinelli layıkıyla cevap veriyor." (Ömer Seyfettin)
-
[zarf]
Gerektiği gibi, gerektiğince
- LOŞLAŞMAK
-
-
[nsz]
Loş duruma gelmek
-
[nsz]
Loş duruma gelmek
- LAĞVETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Bir kuruluşu kaldırmak, işleyişine son vermek
-
Hükümsüz kılmak, feshetmek, dağıtmak
-
[-i]
Bir kuruluşu kaldırmak, işleyişine son vermek
- LEKECİLİK
-
-
[isim]
Doğa biçimlerini değil, boya biçimlerini değerlendiren ve boya vuruşundan doğan görüntünün, insanın iç coşkusunu anlatmaya yeter olduğuna inanan soyut resim anlayışı, taşizm
-
[isim]
Doğa biçimlerini değil, boya biçimlerini değerlendiren ve boya vuruşundan doğan görüntünün, insanın iç coşkusunu anlatmaya yeter olduğuna inanan soyut resim anlayışı, taşizm
- LOGARİTMA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük çarpmaları, bölmeleri, kök ve kuvvet alışlarını yapabilmek için bulunan bir yol; biri geometrik, öbürü aritmetik olarak kurulan iki sayı dizisinden aritmetik olanın her sayısı, karşılaştığı geometrik sayının logaritmasıdır
- "1 10 100 1000 10000 ... 0 1 2 3 4 ... dizilerinde 100 sayısının logaritmasının 2, 1000 sayısının ise 3 olduğu görülüyor."
-
[isim]
Büyük çarpmaları, bölmeleri, kök ve kuvvet alışlarını yapabilmek için bulunan bir yol; biri geometrik, öbürü aritmetik olarak kurulan iki sayı dizisinden aritmetik olanın her sayısı, karşılaştığı geometrik sayının logaritmasıdır
- LÜMENSAAT
-
-
[isim]
Işık miktarı birimi lümenlik ışık akısıyla 1 saatte yayılan ışık ölçüsü
-
[isim]
Işık miktarı birimi lümenlik ışık akısıyla 1 saatte yayılan ışık ölçüsü
- LAYENKATİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kesintisiz, aralıksız
-
[sıfat]
Kesintisiz, aralıksız
- LÜPLETMEK
-
-
[-i]
Hızlı bir biçimde yiyecekleri mideye indirmek
- "... baklavaları, börekleri lüpletiyor." (Halit Fahri Ozansoy)
-
[-i]
Hızlı bir biçimde yiyecekleri mideye indirmek
- LODOSLAMA
-
-
[isim]
Lodoslamak işi
-
[isim]
Lodoslamak işi
- LAKACILIK
-
-
[isim]
Lakacının işi
-
[isim]
Lakacının işi
- LİFLEŞMEK
-
-
[nsz]
Lif durumuna gelmek
-
[nsz]
Lif durumuna gelmek
- LÜTFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Vermek, ihsan etmek, bağışlamak
- "Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz?" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Söylemek, bildirmek
- "Adınızı lütfeder misiniz?"
-
[nsz]
İzin vermek, müsaade etmek
- "Acep bir morsa daha lütfeder misiniz, gibi nazikâne ve hatır alıcı cümleler sarf ettiği de olmuyor değildi." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Yüksek veya saygın bir kimse alçak gönüllülük göstermek
- "Lütfedip gelseniz."
-
[-i]
Vermek, ihsan etmek, bağışlamak