Başında l olan 3 harfli 32 kelime var. L harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde l harfi olan kelimeler listesine ya da sonu l harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında l bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LEŞ
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Kokmuş hayvan ölüsü
                    
                    
- "Yollarda insan, at ve deve leşleri nadir değildir." (Falih Rıfkı Atay)
 - "Evin içini allak bullak edip leşini gözünün önüne sereyim mi?" (Sermet Muhtar Alus)
 
 - 
                    
                        Çok kötü kokan
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kokmuş hayvan ölüsü
                    
                    
 - LIĞ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Alüvyon
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Alüvyon
                    
                    
 - LÜK
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı
                    
                    
 - LAF
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Söz, lakırtı
                    
                    
- "Ben lafımı bitirmeden o atıldı."
 - "Aralarından bir tanesi ille de laf anlatacağım diye çene patlatıp duruyormuş." (Çetin Altan)
 - "Tabii Hayri Efendi'yle biraz laf atacak belki de biraz işten güçten bahsedecekti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 - "Şimdi unutup laf mı çıkarıyorsun?" (Ömer Seyfettin)
 
 - 
                    
                        Sonuçsuz, yararı olmayan söz
                    
                    
- "Onun söyledikleri laftan ibaret."
 - "Yakınındaki erkeği kime benzetirse onun lisanından bir şarkı ile laf atıyor." (Falih Rıfkı Atay)
 - "Kocasının erkek kardeşinin sütkardeşi imişsiniz, ben sizi hiç görmedimdi fakat bu evde lafınız geçerdi." (Peyami Safa)
 
 - 
                    
                        Konuşma
                    
                    
- "Seyircilerin alışılmış sululuklarından, laf atmalardan kaçındıklarını söyledi." (Tarık Buğra)
 
 - 
                    
                        Konu, mevzu, bahis
                    
                    
- "Lafı değiştirdi."
 
 - 
                        [ünlem]
                    
                        "Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok" anlamlarında hafifseme yollu kullanılan bir söz
                    
                    
- "Şunu yapacakmış, bunu yapacakmış, laf!"
 
 - 
                    
                        Dedikodu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Söz, lakırtı
                    
                    
 - LED
 - ...
 - LAZ
 - ...
 - LUP
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Bir tür büyüteç
                    
                    
- "Sol gözüne lupunu iliştirmiş, beyaz taş yüzüğü, bir türlü elinden bırakamıyordu." (Cahit Uçuk)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir tür büyüteç
                    
                    
 - LÜP
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Emek vermeden ele geçirilen şey
                    
                    
- "Lüpe bayılır. Lüp buldu mu dayanamaz."
 
 - 
                    
                        Büyükçe bir şeyin birdenbire ve kolaylıkla yutulmasını anlatan ses
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Emek vermeden ele geçirilen şey
                    
                    
 - LAN
 - 
    
- 
                        [ünlem]
                    
                        Ulan
                    
                    
- "İte bak lan, dedi, nasıl da horozlanıyor?" (Necati Cumalı)
 
 
 - 
                        [ünlem]
                    
                        Ulan
                    
                    
 - LAV
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler, püskürtü
                    
                    
 - LÖS
 - 
    
Kelime Kökeni : Almanca
- 
                        [isim]
                    
                        En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık
                    
                    
 - LAK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Uzak Doğu'da yetişen Amerika elmasından çıkan zamk
                    
                    
 - 
                    
                        Boyacılıkta kullanılan, kırmız böceğinin üst deri bezlerinin salgıladığı madde
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Uzak Doğu'da yetişen Amerika elmasından çıkan zamk
                    
                    
 - LİM
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Küçük limon
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Küçük limon
                    
                    
 - LOĞ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Yollarda, toprak damlarda yeri bastırmak veya tarlalarda toprağı ezmek için gezdirilen taş silindir
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Yollarda, toprak damlarda yeri bastırmak veya tarlalarda toprağı ezmek için gezdirilen taş silindir
                    
                    
 - LEB
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        "Daha söze başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak" anlamındaki leb demeden leblebiyi anlamak deyiminde geçen bir söz
                    
                    
- "Doğrusu leb demeden leblebiyi anlarmışsınız, demek ister." (Orhan Kemal)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        "Daha söze başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak" anlamındaki leb demeden leblebiyi anlamak deyiminde geçen bir söz
                    
                    
 - LOR
 - 
    
Kelime Kökeni : Farsça
- 
                        [isim]
                    
                        Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir
                    
                    
- "Teyzem iki dolu kaşık lora, günlük iki yumurta kırdı." (Necati Cumalı)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir
                    
                    
 - LEY
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Rumen para birimi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Rumen para birimi
                    
                    
 - LEF
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        İçine sokma, iliştirme
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        İçine sokma, iliştirme
                    
                    
 - LAP
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan ses
                    
                    
- "Hamur lap diye yere düştü."
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan ses
                    
                    
 - LOK
 - 
    
Kelime Kökeni : İngilizce
- 
                        [isim]
                    
                        Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz