Sonunda lım olan 20 kelime var. LIM ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde lım olan kelimeler listesine ya da başında lım olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
UZATMAYALIM
ANLAYALIM
AKILLIM, BAKALIM, BOŞALIM, BUNALIM, DAĞILIM, KATILIM, KIRILIM, YAYILIM, YAZILIM, YIĞILIM
AÇILIM, ATILIM, YAYLIM
ÇALIM, KALIM, YALIM
ALIM, ILIM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UZATMAYALIM
-
-
kısacası
- "Saç uzatmak. Tırnak uzatmak."
- "Uzatmayalım, bir tazminat lafıdır tutturdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
kısacası
- ANLAYALIM
- ...
- AKILLIM
- ...
- KIRILIM
- ...
- BUNALIM
-
-
[isim]
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz
- "Kızcağızın daha önce de bazı bunalımlar geçirmiş olduğu ortaya çıktı." (Erhan Bener)
-
Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz
- "Bunalım anlarında insanın yüreğini, en ürkütücü olasılıklar yoklamaz mı?" (Atilla İlhan)
-
Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon
- "Zavallı oğlan bu bunalım anlarında acınacak hâlde oluyordu." (Haldun Taner)
-
Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire olan fizyolojik değişiklik, kriz
-
Çoğunluğa ilişkin satın alma gücünün durması, satış değerlerinin düşmesi, çalışma gücünün azalması vb. sebeplerle ortaya çıkan ekonomik durum, kriz
-
[isim]
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz
- YAZILIM
-
-
[isim]
Bir bilgisayarda donanıma hayat veren ve bilgi işlemde kullanılan programlar, yordamlar, programlama dilleri ve belgelemelerin tümü
- "Yazılım mühendisleri."
-
[isim]
Bir bilgisayarda donanıma hayat veren ve bilgi işlemde kullanılan programlar, yordamlar, programlama dilleri ve belgelemelerin tümü
- YIĞILIM
-
-
[isim]
Yığılma işi
-
Organizmada zararlı maddelerin birikmesi
-
[isim]
Yığılma işi
- KATILIM
-
-
[isim]
Katılma işi, iştirak
-
[isim]
Katılma işi, iştirak
- BAKALIM
- ...
- BOŞALIM
-
-
[isim]
Boşalma işi
-
[isim]
Boşalma işi
- DAĞILIM
-
-
[isim]
Dağılarak birbirinden ayrılma
-
Bir toplumda, bir kümede incelenen bir veya birçok özelliğin zamana, yere, seçilen herhangi bir değişkene göre hesaplanan sayısal ve oransal dağılışı
-
Bir ses biriminin, anlam biriminin değişik kullanım veya bağlamlardaki çevrelerinin tümü
-
Ulusal gelirin toplumun bireyleri veya kesimleri arasındaki dağılışı
- "Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır." (Anayasa)
-
Mal üretiminde, katkıda bulunanlara, üretilen mallardan herhangi bir ölçüde verilmesi, dağıtılması
-
Birleşiminde kütle içinde tamamen eşit olarak dağılmış gerçek veya koloidal eriyik biçiminde başka bir madde bulunan katı, sıvı veya gaz durumundaki bütün cisimler
-
[isim]
Dağılarak birbirinden ayrılma
- YAYILIM
-
-
[isim]
Yayılma
-
[isim]
Yayılma
- AÇILIM
-
-
[isim]
Açılma
-
Bakış açısı
- "Bu gezi dış politikada yeni bir açılımı simgeliyor."
-
Sağ açıklık
- "Güneşin bir yıldaki açılımı -23 derece 27 dakikadan +23 derece 27 dakikaya kadar değişir."
-
Bir kısaltma veya formülün açık biçimi
-
[isim]
Açılma
- YAYLIM
-
-
[isim]
Yayılma, dağılma işi
- "Narayı müteakip müthiş bir küfür yaylımı, daha ardından feryat ve figan..." (Sermet Muhtar Alus)
-
Yaylak, otlak
-
[isim]
Yayılma, dağılma işi
- ATILIM
-
-
[isim]
Atılma işi
-
İleri atılma
-
Hızla ilerleme, hamle, savlet
-
Sayı kazanmak amacıyla yapılan atılış, hücum
-
Herhangi bir konuda ilerleme çabası, hamle
-
[isim]
Atılma işi
- ÇALIM
-
-
[isim]
Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
- "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
- "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
- "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
-
Kılıcın keskin yanı
-
Menzil, erim
- "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
-
Biraz benzeme, andırma
-
Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
-
Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi
-
[isim]
Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
- YALIM
-
-
[isim]
Alev
- "Kuru otların yalımı çabuk geçti." (Necati Cumalı)
-
Kılıç, bıçak gibi kesici araçların keskin yüzü
-
[isim]
Alev
- KALIM
-
-
[isim]
Kalma işi
-
[isim]
Kalma işi
- ILIM
-
-
[isim]
İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal
-
Gün tün eşitliği
-
[isim]
İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal
- ALIM
-
-
[isim]
Alma işi
-
Kurum, çalım, gurur
-
Çekicilik
- "O ne eda, o ne alım, o ne çalım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Alma işi