Başında kıy olan 7 harfli 12 kelime var. Kıy ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kıy olan kelimeler listesine ya da sonu kıy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kıy bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIYINMA
-
-
[isim]
Kıyınmak işi
-
[isim]
Kıyınmak işi
- KIYILMA
-
-
[isim]
Kıyılmak işi
-
[isim]
Kıyılmak işi
- KIYIŞMA
-
-
[isim]
Kıyışmak işi
-
[isim]
Kıyışmak işi
- KIYIMLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde kıyılmış olan
- "İnce kıyımlı."
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde kıyılmış olan
- KIYASEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kıyas edilerek, kıyas yoluyla
-
Karşılaştırarak, oranlayarak
-
Benzeterek
-
[zarf]
Kıyas edilerek, kıyas yoluyla
- KIYAKÇI
-
-
[isim]
At yetiştirilen haralarda hayvanların çiftleşmesine yardım eden görevli
-
Gözü pek oyuncu, cesur kumarbaz
-
[isim]
At yetiştirilen haralarda hayvanların çiftleşmesine yardım eden görevli
- KIYILIK
-
-
[isim]
Sayanın kenarlarını sağlamlaştırmak ve güzelleştirmek için dikilen şerit biçimindeki parça
-
[isim]
Sayanın kenarlarını sağlamlaştırmak ve güzelleştirmek için dikilen şerit biçimindeki parça
- KIYMALI
-
-
[sıfat]
İçinde kıyma bulunan (yemek)
-
[isim]
İçinde kıyma bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri
-
İçinde kurt bulunan (meyve)
-
[sıfat]
İçinde kıyma bulunan (yemek)
- KIYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- "Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Resmî giysi
- "Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- KIYINTI
-
-
[isim]
Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik
- "Midemde bir kıyıntı var."
-
Herhangi bir sebeple vücutta duyulan kırıklık
-
İnce ince doğranmış küçük parça
- "Tahta kıyıntısı."
-
[isim]
Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik
- KIYIDAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı denizde kıyısı olan (ülke)
-
[sıfat]
Aynı denizde kıyısı olan (ülke)
- KIYAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
- "Asker az olmakla kıyamet mi kopar?" (Namık Kemal)
- "Yeni Türkler de bir ad kor, o adın kıyamete kadar sürmesini isterler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Seni bir daha görmek kıyamete mi kaldı?" (Halide Edip Adıvar)
- "Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?" (Mehmet Akif Ersoy)
-
Gürültülü karışıklık, gürültü patırtı
- "Bağırma, çağırma, kıyamet, polisler Mustafa'yı çalyaka götürürler." (Peyami Safa)
-
Büyük felaket, afet
-
[isim]
Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü