Başında kıp olan 42 kelime var. Kıp ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kıp olan kelimeler listesine ya da sonu kıp ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kıp bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KIPIRDATABİLMEK, KIPIRDAYABİLMEK
KIPIRDATABİLME, KIPIRDAYABİLME
KIPIRTISIZLIK
KIPIRTISIZCA
KIPIRDAKLIK, KIPIRDANMAK, KIPIRDAŞMAK, KIPIRDATMAK, KIPIŞTIRMAK, KIPRAYIŞSIZ
KIPIRDAMAK, KIPIRDANIŞ, KIPIRDANMA, KIPIRDAŞMA, KIPIRDATMA, KIPIRDAYIŞ, KIPIRTISIZ, KIPIŞTIRMA, KIPKIRMIZI, KIPRAYIŞLI
KIPIRDAMA, KIPIRTILI
KIPÇAKÇA, KIPIKLIK, KIPIRDAK, KIPKIZIL, KIPRAMAK, KIPRAYIŞ, KIPTİLİK
KIPIRTI, KIPIŞIK, KIPKISA, KIPRAMA, KIPTİCE
KIPÇAK, KIPKIP, KIPMAK
KIPIK, KIPMA, KIPTİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIPIRDATABİLMEK
- ...
- KIPIRDAYABİLMEK
- ...
- KIPIRDAYABİLME
- ...
- KIPIRDATABİLME
- ...
- KIPIRTISIZLIK
- ...
- KIPIRTISIZCA
- ...
- KIPIRDANMAK
-
-
[nsz]
Kıpırdamak
-
[nsz]
Kıpırdamak
- KIPIRDAKLIK
-
-
[isim]
Kıpırdak olma durumu
- "Bu, formunda kalabilmesi ve fikrinin kıpırdaklığı için lazımdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Kıpırdak olma durumu
- KIPIRDATMAK
-
-
[-i]
Kımıldatmak, yerinden oynatmak
-
[-i]
Kımıldatmak, yerinden oynatmak
- KIPIRDAŞMAK
-
-
[nsz]
Kımıldamak, kıpır kıpır etmek
- "Gözlerimin önünde hayaller kıpırdaştı." (Reşat Enis)
-
[nsz]
Kımıldamak, kıpır kıpır etmek
- KIPRAYIŞSIZ
-
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan, kıpırtısız
- "Baştan kuyruğa varıncaya kadar hiç farkında değilmiş gibi kıprayışsız bir bekleyiş..." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan, kıpırtısız
- KIPIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Göz kapaklarını üst üste birçok kez açıp kapamak
-
[-i]
Göz kapaklarını üst üste birçok kez açıp kapamak
- KIPIRDANMA
-
-
[isim]
Kıpırdanmak işi veya durumu
- "Kaymakam, boynunda havlu, kapı önüne çıkınca kadının gövdesinde hafif bir kıpırdanma oldu." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Kıpırdanmak işi veya durumu
- KIPRAYIŞLI
-
-
[sıfat]
Kıpırtılı
-
[sıfat]
Kıpırtılı
- KIPIRTISIZ
-
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan
- "Pembe mum alevleri, ortalığın sükûnu kadar kıpırtısızdı." (Cahit Uçuk)
-
[zarf]
Kıpırtısı olmadan
- "Dümen başında kıpırtısız duran adam, hiçbir şey bilmiyor." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[sıfat]
Kıpırtısı olmayan
- KIPIRDATMA
-
-
[isim]
Kıpırdatmak işi
-
[isim]
Kıpırdatmak işi
- KIPIRDAMAK
-
-
[nsz]
Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak
- "Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Kımıldamak, sürekli ve hafifçe oynamak, kıpırdanmak
- KIPIRDAŞMA
-
-
[isim]
Kıpırdaşmak işi
-
[isim]
Kıpırdaşmak işi
- KIPIRDAYIŞ
- ...
- KIPKIRMIZI
-
-
[sıfat]
Her yanı kırmızı
- "Annemin kıpkırmızı gözleri, bana rüya görmediğimi söylediler." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Kız utancından kıpkırmızı kesilmiş." (Ömer Seyfettin)
- "Orhan'ın pembe esmer yüzü kıpkırmızı olmuştu." (Tarık Buğra)
-
Çok parlak kırmızı
-
[sıfat]
Her yanı kırmızı