Başında kıla olan 15 kelime var. Kıla ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kıla olan kelimeler listesine ya da sonu kıla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kıla bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KILAVUZLAMAK
KILAĞICILIK, KILAĞILAMAK, KILAVUZLAMA
KILABİLMEK, KILAĞILAMA, KILAVUZLUK
KILABİLME, KILAĞISIZ
KILAĞICI, KILAĞILI, KILAPTAN
KILAVUZ
KILADE, KILAĞI
A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKIL, AKLI, ALIK
3 Harfli Kelimeler
AKI, KAL, KIL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KILAVUZLAMAK
-
-
[-i]
Kılavuzluk etmek
-
[-i]
Kılavuzluk etmek
- KILAĞILAMAK
-
-
[-i]
Bileylemek
-
[-i]
Bileylemek
- KILAVUZLAMA
-
-
[isim]
Kılavuzlamak işi
- "Uzaktan kılavuzlama yapılacak."
-
[isim]
Kılavuzlamak işi
- KILAĞICILIK
- ...
- KILABİLMEK
- ...
- KILAVUZLUK
-
-
[isim]
Kılavuz olma durumu veya kılavuzun işi, rehberlik
- "Bereket versin ki garsonun beyaz gölgesi bana kılavuzluk ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir gemiyi limana sokma veya limandan çıkarma işi
-
[isim]
Kılavuz olma durumu veya kılavuzun işi, rehberlik
- KILAĞILAMA
-
-
[isim]
Kılağılamak işi, zağlama
-
[isim]
Kılağılamak işi, zağlama
- KILABİLME
- ...
- KILAĞISIZ
-
-
[sıfat]
Kılağılanmamış, keskin olmayan, zağsız
-
[sıfat]
Kılağılanmamış, keskin olmayan, zağsız
- KILAPTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik
-
Pamuk ipliğine sırma katılarak eğrilmiş iplik
-
[sıfat]
Bu tür iplikten yapılmış
-
[isim]
Pirinç, bakır, kalay vb. madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş ince metal iplik
- KILAĞICI
- ...
- KILAĞILI
-
-
[sıfat]
Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı
-
[sıfat]
Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı
- KILAVUZ
-
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik." (Falih Rıfkı Atay)
-
Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb
- "Öğrenci kılavuzu."
-
Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse
-
Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse
- "Kılavuzumuz Atatürk'tür."
-
Kılavuz gemisi
-
Kılavuz kaptan
- "İstanbul Boğazı'ndan kılavuz almadan geçmek yasaktır."
-
Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası
-
Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç
-
Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- KILADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerdanlık, boyna takılan süs eşyası
-
[isim]
Gerdanlık, boyna takılan süs eşyası
- KILAĞI
-
-
[isim]
Taş üzerinde bilenen bir kesici aracın keskin yüzüne yapışan ve aracın iyi kesebilmesi için, yağlanmış yumuşak taşla kaldırılması gereken çok ince çelik parçaları, zağ
-
[isim]
Taş üzerinde bilenen bir kesici aracın keskin yüzüne yapışan ve aracın iyi kesebilmesi için, yağlanmış yumuşak taşla kaldırılması gereken çok ince çelik parçaları, zağ