Başında kı olan 9 harfli 110 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIMILDAMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kımıldamak, kımıldanmak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kımıldamak, kımıldanmak işi
                    
                    
 - KIBRISCIK
 - ...
 - KIRICILIK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kırıcı olma durumu, huşunet
                    
                    
- "Sonra bu bayağılık hoşgörüsü, kabalık, kırıcılık, sertlik olarak karşımıza çıkıyor." (Necati Cumalı)
 
 - 
                    
                        Işığı kırma özelliği
                    
                    
- "Camın kırıcılığı."
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kırıcı olma durumu, huşunet
                    
                    
 - KIZARTICI
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kızarmayı sağlayan, kızarmaya sebep olan şey
                    
                    
 - 
                    
                        Karalayıcı, kirletici şey
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kızarmayı sağlayan, kızarmaya sebep olan şey
                    
                    
 - KIŞLATMAK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Kışı bir yerde geçirtmek
                    
                    
 - 
                    
                        Musallat etmek
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Kışı bir yerde geçirtmek
                    
                    
 - KIYASLAMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kıyaslamak işi, mukayese
                    
                    
- "Brüksel'de bir de Alman darlığı ile müttefiklerin ferahlığı ve rahatı arasında bir kıyaslama yapmaya fırsat buldum." (Falih Rıfkı Atay)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kıyaslamak işi, mukayese
                    
                    
 - KILIÇHANE
 - 
    
Kelime Kökeni : Türkçe
- 
                        [isim]
                    
                        Kılıç yapılan yer
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kılıç yapılan yer
                    
                    
 - KIRKMERAK
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Çok meraklı, her şeyi anlamak isteyen
                    
                    
- "Aman ne kırkmerak kadınmışsın!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Çok meraklı, her şeyi anlamak isteyen
                    
                    
 - KITİPİYOZ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Değersiz, bayağı, kötü
                    
                    
- "Konya'ya döndüğüm vakit benim motor 'dama Erol Efendi!' dedi. Kıtipiyoz bir tamirhaneye verdim." (Aka Gündüz)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Değersiz, bayağı, kötü
                    
                    
 - KIZMEMESİ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Altıntop, greyfurt
                    
                    
 - 
                    
                        Bir tür şeftali
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Altıntop, greyfurt
                    
                    
 - KILSIZLIK
 - ...
 - KITLAŞMAK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        İhtiyacı karşılayamamak, kıt duruma gelmek
                    
                    
- "O zaman memlekette benzin çok kıtlaşmıştı, otomobilleri gazla çalıştırabiliyorduk." (Aka Gündüz)
 
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        İhtiyacı karşılayamamak, kıt duruma gelmek
                    
                    
 - KILIVERME
 - ...
 - KIYILAMAK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Kıyı boyunca gitmek
                    
                    
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Kıyı boyunca gitmek
                    
                    
 - KIZAMIKLI
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kızamığa yakalanmış
                    
                    
- "Kızamıklı çocuk."
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kızamığa yakalanmış
                    
                    
 - KILABİLME
 - ...
 - KINALANMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kınalanmak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kınalanmak işi
                    
                    
 - KISIVERME
 - ...
 - KIRKLAMAK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Lohusa veya yeni doğmuş bebek için kırk günü doldurmak
                    
                    
- "Lohusa kırkladı."
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Bir şeyi kırk defa yapmak ve özellikle birçok defa sudan geçirmek, çok yıkamak
                    
                    
 - 
                    
                        Doğumdan kırk gün sonra bebeği törenle yıkamak
                    
                    
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Lohusa veya yeni doğmuş bebek için kırk günü doldurmak
                    
                    
 - KIZARTILI
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kızartısı olan, kızarmış
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kızartısı olan, kızarmış