Başında kı olan 9 harfli 110 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIYDIRMAK
-
-
[-i]
Kıyma işini yaptırmak
-
[-i]
Kıyma işini yaptırmak
- KIZGINLIK
-
-
[isim]
Kızgın, ısınmış olma durumu
-
Hayvanların çiftleşme isteği
-
Öfkeli olma durumu
- "Zeyno'nun yüzündeki gerginlik garip bir biçimde arttı, gözlerinde kızgınlık, acı belki de biraz hayret vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Kızgın, ısınmış olma durumu
- KIVRANMAK
-
-
[nsz]
Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek
- "Hasta, yorganın altında biraz kıvranarak devam etti." (Peyami Safa)
-
Acı çekmek, üzülmek
- "Yıllardan beri düşmanların eline düşmüş olan bu kıymetli vatanın sönmez matemlerini tutar, elemler içinde kıvranmaktan acı bir haz duyarım." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeye çok gereksinim duymak
- "Su, su diye kıvrandı."
-
[nsz]
Ağrı, sancı gibi bedensel veya korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek
- KIRINTILI
-
-
[sıfat]
Kırıntısı olan, kırıntılardan oluşmuş
-
[sıfat]
Kırıntısı olan, kırıntılardan oluşmuş
- KITLAŞMAK
-
-
[nsz]
İhtiyacı karşılayamamak, kıt duruma gelmek
- "O zaman memlekette benzin çok kıtlaşmıştı, otomobilleri gazla çalıştırabiliyorduk." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
İhtiyacı karşılayamamak, kıt duruma gelmek
- KIZILKURT
-
-
[isim]
At ve eşeklerin kalın bağırsaklarında yerleşip kanlarını emen kırmızı bir kurt
-
[isim]
At ve eşeklerin kalın bağırsaklarında yerleşip kanlarını emen kırmızı bir kurt
- KISALTMAK
-
-
[-i]
Kısa duruma getirmek
- "Ben bu sözü biraz daha kısaltarak tekrar edeceğim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa gibi göstermek
- "Bu giysi boyunu kısaltmış."
-
[-i]
Kısa duruma getirmek
- KIRLANGIÇ
-
-
[isim]
Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)
-
Osmanlı donanmasında yer alan, karakol ve keşif işlerinde kullanılan, yelkenli ve kürekli küçük bir tür savaş gemisi
- "Dinlemesine dinliyorum ama bak limana bir kırlangıç giriyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Öküz arabasında arka dingil ve tekerlekleri özeğe bağlayan çatal ağaç
-
Köyleri dolaşarak göz hastalıklarını ve özellikle akbasmayı iyi ettiğini öne süren sahte hekim
-
[isim]
Kırlangıçgillerden, geniş gagalı, çatal kuyruklu, ince uzun kanatlı, küçük göçebe kuş (Hirundo)
- KIRKAMBAR
-
-
[isim]
İçinde değişik türden şeyler bulunan kap veya yer
-
Birçok konuda bilgisi olan kimse
-
Çerçi
-
[isim]
İçinde değişik türden şeyler bulunan kap veya yer
- KIYASLAMA
-
-
[isim]
Kıyaslamak işi, mukayese
- "Brüksel'de bir de Alman darlığı ile müttefiklerin ferahlığı ve rahatı arasında bir kıyaslama yapmaya fırsat buldum." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Kıyaslamak işi, mukayese
- KISINTILI
-
-
[zarf]
Kısıntı yaparak
- "Ama insan kısıntılı yaşamaya alışırsa..." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Kısıntı yaparak
- KIYILAMAK
-
-
[nsz]
Kıyı boyunca gitmek
-
[nsz]
Kıyı boyunca gitmek
- KIPIRDAMA
-
-
[isim]
Kıpırdamak, kıpırdanmak işi
-
[isim]
Kıpırdamak, kıpırdanmak işi
- KIRKBAYIR
-
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların dört gözlü olan midelerinin üçüncü gözü
-
[isim]
Geviş getiren hayvanların dört gözlü olan midelerinin üçüncü gözü
- KIZILÖREN
- ...
- KISKANMAK
-
-
[-i]
Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak
- "Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım." (Âşık Ali İzzet Özkan)
-
[-i]
Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, haset etmek
-
Esirgemek, çok görmek
- "Benden bir dilim ekmeği kıskanırdı."
-
[-i]
Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak
- "Her Türk, yurdunu kıskanır."
-
Yerinde olmayı istemek, imrenmek
-
[-i]
Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak
- KIZARTILI
-
-
[sıfat]
Kızartısı olan, kızarmış
-
[sıfat]
Kızartısı olan, kızarmış
- KIZILYARA
-
-
[isim]
Şirpençe
-
[isim]
Şirpençe
- KIRDIRTMA
-
-
[isim]
Kırdırtmak işi
-
[isim]
Kırdırtmak işi
- KIRTASİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Defter, kâğıt, kalem, mürekkep vb. yazı araç ve gereçlerinin bütünü
-
Kâğıtla yapılan işlemler
-
[isim]
Defter, kâğıt, kalem, mürekkep vb. yazı araç ve gereçlerinin bütünü