Başında kı olan 6 harfli 74 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIRMIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası
-
[isim]
Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası
- KIRAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Okuma
- "Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma
- "Olsa olsa mevzun cümlelerden mürekkep bir parçayı iyi kıraat etmiş olur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Okuma
- KILBAZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
Dalkavuk
-
Dalkavuk
- KITAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kıtalar, ana karalar
-
Asker birlikleri
-
[isim]
Kıtalar, ana karalar
- KIYMIK
-
-
[isim]
Çok küçük ve sivri tahta, demir veya kemik parçası
- "Elime kıymık battı."
-
[isim]
Çok küçük ve sivri tahta, demir veya kemik parçası
- KIBRIS
- ...
- KISKAÇ
-
-
[isim]
Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense vb. araç
-
Açılıp kapanan eğreti merdiven
-
Böceklerde besin maddelerini parçalamaya ve kendilerini savunmaya yarayan organ
- "Deniz kenarında bu meşalelerle korkunç kıskaçlı büyük pavuryalar topladıkları görülüyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Demircilerin kızgın demiri tuttukları maşa vb. araç
-
[isim]
Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense vb. araç
- KITLIK
-
-
[isim]
Kıt olma durumu, ihtiyaca yetmeyecek kadar azlık, az ve zor bulunma
- "Toprak darlığı, ham madde kıtlığı ve nüfus artışı..." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kuraklık, savaş vb. nedenlerle ürünün yetişmemesi ve bundan doğan açlık
- "Memleketi kavuran kıtlık buranın semtine uğramamıştır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Yiyecek maddelerinde görülen darlık
-
Duygu, söz vb.nde azlık
-
[isim]
Kıt olma durumu, ihtiyaca yetmeyecek kadar azlık, az ve zor bulunma
- KIŞLAK
-
-
[isim]
Kışın barınılan yer
-
Kışın orduların, göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer
-
[isim]
Kışın barınılan yer
- KIRPMA
-
-
[isim]
Kırpmak işi
-
[isim]
Kırpmak işi
- KISTAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölçüt
- "Dedektif romanlarında suçluyu ararken kullanılan bir kıstası burada da kullanabiliriz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ölçüt
- KIRCIN
-
-
[isim]
Hayvan kıranı
- "Son kırcında çok davar öldü."
-
[isim]
Hayvan kıranı
- KILMAK
-
-
Etmek, yapmak
- "Kitabımı elimden bırakmadığımı görmek bile onları mutlu kılmaya yetiyordu." (Necati Cumalı)
-
Etmek, yapmak
- KIVRIM
-
-
[isim]
Bir şeyin kıvrılan yeri, büklüm
-
Bir tür tatlı
- "Cevizli kıvrım."
-
Ayrım, dönemeç
- "Yolun kıvrımında ayrılanlarla dönüp bakıştık." (Aka Gündüz)
-
Kıvrılma sonunda oluşan toprak dalgası
-
[isim]
Bir şeyin kıvrılan yeri, büklüm
- KILGIN
-
-
[sıfat]
Kılgı durumuna geçirilebilen, amelî, pratik
-
[sıfat]
Kılgı durumuna geçirilebilen, amelî, pratik
- KIRICI
-
-
[sıfat]
Kırma işini yapan
-
Kaba, sert, çevresindekileri inciten (davranış, söz vb.)
- "Kırıcı bir davranış."
-
Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyen, engelleyen
- "Grev kırıcı."
-
Kırınım oluşturan
- "Kırıcı ortam."
-
[isim]
Senet, tahvil, bono ve süresi gelmemiş alacaklarla ilgili alışveriş veya işlem yapan kimse, kuruluş
-
[sıfat]
Kırma işini yapan
- KIRTIK
- ...
- KISMEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bütün değil, bir bölüm olarak veya bazı bakımdan, bazı yönden
- "Eşyayı kısmen gönderdim. Kısmen haklısınız."
-
[zarf]
Bütün değil, bir bölüm olarak veya bazı bakımdan, bazı yönden
- KIRKAR
-
-
[sıfat]
Kırk sayısının üleştirme biçimi, her birine kırk, her defasında kırkı bir arada olan
-
[sıfat]
Kırk sayısının üleştirme biçimi, her birine kırk, her defasında kırkı bir arada olan
- KIRLIK
-
-
[isim]
Kır olan yer, şehir dışında açıklık yer
- "Etrafı kırlık, mezarlık, uzun bir yoldan gidiyorduk." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kır olan yer, şehir dışında açıklık yer