Başında kı olan 4 harfli 9 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIST
- ...
- KIRK
-
-
[isim]
Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı
- "Yeni doğmuş iki çocuğu da kırk basar diye yan yana getirmezler." (Refik Halit Karay)
-
Bu sayıyı gösteren 40, XL rakamlarının adı
-
[sıfat]
Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık
-
[isim]
Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı
- KINA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
- "Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu." (Aka Gündüz)
- "Kına gibi derler o taraflarda iyi işlenmiş topraklara." (Necati Cumalı)
- "Bazıları bütün ele, avuçlara değil, yalnız bir tek parmağın baş kısmına kına koyarlardı ki buna yüksük kına tabir olunurdu." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
- KIRÇ
-
-
[isim]
Kışın, sisli havalarda, ağaç dallarını, toprak çıkıntılarını vb. yerleri kaplayan buz tabakası
-
[isim]
Kışın, sisli havalarda, ağaç dallarını, toprak çıkıntılarını vb. yerleri kaplayan buz tabakası
- KITA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara
- "Avrupa kıtası."
-
Askerlerin bir komutanın emrinde bir araya gelmesinden oluşan birlik
- "Trakya'da, Anadolu'dan gelecek yeni kıtalara intizar edilmektedir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dörtlük
- "Abdülkadir Efendi'nin yazdığı tarih kıtasını aynen buraya geçirmekte bir fayda yok." (Burhan Felek)
-
Parça, tane
- "İki kıta mektup."
-
[isim]
Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara
- KIYA
-
-
[isim]
Adam öldürme suçu, cinayet
-
[isim]
Adam öldürme suçu, cinayet
- KISA
-
-
[sıfat]
Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı
- "Ahmet Kerim annesiyle kısa kesmek istediği konuşmalarını hep kapıdan çıkarken ayak üstünde yapardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Gömleğin kollarını kısa tutmuşlar."
-
Az süren, uzun olmayan
- "Türk milleti en kısa zaman içinde yeni harflerle okumaya, yazmaya başladı." (Etem İzzet Benice)
- "Başkan açılış konuşmasını kısa tuttu."
-
Ayrıntısı çok olmayan
- "Kısa bilgi. Kısa yazı."
-
[isim]
Kısa olan şey
- "Uzun lafın kısası."
-
[zarf]
Kısaca, kısaltarak
- "Kısa konuştu."
-
[sıfat]
Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı
- KIĞI
-
-
[isim]
Kığ
-
[isim]
Kığ
- KIYI
-
-
[isim]
Kara ile suyun birleştiği yer
- "Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Sular, sandalı kıyıya atıyordu." (Refik Halit Karay)
-
Kenar, uç
- "Su kıyısında yıkanan güvercinler gibi silkindi." (Necati Cumalı)
-
Sahil
- "Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik." (Refik Halit Karay)
-
Issız, tenha yer
-
[isim]
Kara ile suyun birleştiği yer